- Kategori
- Güncel
Belediye Başkanı: Bana kelepçe takın!...
Kelepçe!...
Jandarmaların arasında bir adam direniyor:
“Bana kelepçe takın!”
Jandarmalar buna gerek olmadığını söylüyorlar.
Ama adam direniyor:
"Kelepçe takmazsanız çıkmam!"
Adam, sonunda amacına ulaşıyor; bileklerine kelepçe taktırıyor.
Jandarmalar, ön kapıda kalabalığın biriktiğini görünce, arka kapıya yöneliyorlar.
Adam, bileklerine “kelepçe” taktırmasına, amacına ulaşmasına karşın, bu kez, ön kapıdan çıkacağım, diye direniyor:
“Halkım görsün bu rezilliği!”
Adam, bu kez de amacına ulaşıyor; jandarmaları razı ediyor.
Adam, binadan elleri kelepçeli çıkıyor, “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganları eşliğinde minibüse bindiriliyor.
Dışarıda kalabalık, kürsü, mikrofon, konuşmacı hazır:
“Başkanımız, ellerine kelepçe vurularak hukuka ve yasalara aykırı olarak göz altına alınmıştır.”
Hani, “Bana kelepçe takın!”, "Kelepçe takmazsanız çıkmam!” direnmesi olmasa, mikrofondaki sese inanacağız!
*****
Olay Iğdır’da yaşanıyor.
BDP’li Iğdır Belediye Başkanı ve 8 partili “terör örgütü üyesi” oldukları iddiasıyla gözaltına alınıyor. Başkan, makam odasına getiriliyor; sıra gitmeye gelince, “Bana kelepçe takın!” faslı başlıyor.
Belki de, ilk kez, “Bana kelepçe takın!” diye direnen birini gördü, büyük bir şaşkınlık içinde, televizyon izleyicisi..
Sanki, Levent Kırca karşımızdaydı!
*****
“Kelepçe” üzerine bir senaryo yazılmış, o uygulatılıyor!
“Kelepçe” bir simge olarak kullanılmak isteniyor.
Biliyoruz, “kelepçe”, özgürlüğünün kısıtlandığını anlatır.
Bir insan, nasıl olur da, “Bana kelepçe takın!” diye direnir.
Biz, hep, “Bana kelepçe takamazsınız!” tepkisine alıştık da, ondan mı?
*****
Bileklerine “kelepçe” takılması için direnmek, sonra da, dışarıda “Başkanımız, ellerine kelepçe vurularak hukuka ve yasalara aykırı olarak göz altına alınmıştır.” nutku atmak...
İçeride olup bitenden habersiz kalabalığı yönlendirmek!...
Olanları görünce, olmuş ya da olacak kimi “eylemler”in "gerçeklik"ine nasıl inanacağız?