Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '08

 
Kategori
Haber
 

Belli değil miydi?

Belli değil miydi?
 

1933 yılında Trabzon'un Kastel köyünde doğan ve ileriki dönemlerde Banker Kastelli olarak ünlenen bariz tefeci Abidin Cevher Özden, İstanbul/Kadıköy'deki ofisinde kafasına tek kurşun sıkarak intihar etmiş.

Günümüzün gemiciklerinin yanında çok cılız kalır belki ama 80'li dönemlerde epey insanın canını yakmıştı. Ünlü isimleri kullanarak ''Banker Kastelli'' naralarıyla halkın ilgisi çeken ardından da deyim yerindeyse milletin ocağına incir ağacı diken bir kişiliktir. Ancak halk da pek memnun kalmış olacak ki birden fazla para kaptıranlar bile vardı. Ava giden avlanır gibi bir şey sanırım.

Reklamlarında "Güven tecrübe edilmez, tecrübeden doğar'' diyordu. Bu tecrübesini çok da iyi ispatladı ve 19 Haziran Cumartesi 1981'de İsviçre'ye gitti. O dönemki kaynakların açıkladığına göre bilet gidiş-dönüş olarak alınmıştı ve dönüş tarihi de 22 Haziran görünüyordu. Fakat Banker Bey o tarihte dönmedi.

Çok sonra geri döndüğünde ikamet yeri doğruca cezaeviydi. Özal yönetimi bu dönüşten pek memnun kalmadılar elbette çünkü mali sistem ağır bir darbe yiyecekti. Krediyle bundan sıyrılmak istediler. Olmadı.

Türkiye ilk banka batışlarıyla da bu sayede tanışmış oldu. Hisarbank ve İstanbul Bankası batmıştı. Ardından da dönemin Maliye Bakanı Kaya Erdem olanlara dayanamayarak istifa etmek istedi. Onu engelleyen Turgut Özal oldu. Özal elbette önce kendi çıkarını kolluyordu. Erdem'in istifası onu çok zor durumda bırakacaktı. Bir süre sonra da ikisi birden istifa etmişti.

Anlaşılan Türk halkı yaşadıklarından oldukça memnun kalmıştı ki Kasım 1983 seçimlerinde ikili tekrar görevlerine geldiler.

***

2008 Haziran'ına geldiğimizde o günlerden daha da vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. Oğlunun mezarında bir kez daha intihara kalkışmış ama başaramamıştı Kastelli.

Peki gerçekten önemli bir haber miydi bu? Ya da ''Ah ah, vah vah'' lar içinde mi karşılamalıyız olanları. Bence değil. Benim için önemsiz bir gelişme bile diyebilirim.

O çok zengindi. Ferah ve bolluk içindeydi. Sonra ne oldu? Değerlendiremedi. Olmadı.

Tek başına yapmadı bunu elbette. Bankaların imzaladığı ''Centilmen Anlaşması'' bankerlerin de sonunu getirdi. Şöyle bir bakınca bugünden, galiba bu bankerler bir piyondu. Bugün nasıl ki iktidar şakşakçılığı yapan piyonlar varsa o da bir piyondu. İş tamamlandı ve oyun bitti.

Bile bile ladese düştü.

***

Ana Haber Bültenlerinin flaş haber sloganlarıyla ortalığı ayağa kaldırmasının gereği yoktu. Paranın ve lüksün pençesine düşmüş ardından da adım adım batağa saplanan bir adamdı ölen. Şöyle bir çevrenizi yoklayın belki çok örnek görebilirsiniz böyle.. Onun gibi yüzlerce hatta binlerce insanın benzer intiharlarına tanık oldu bu ülke.

Olanlar da ders olmalı birilerine. Dünyada ne para ne de şan sonsuza kadar değil. Bir an gelir ki batarsınız. Elinizde avucunuzda ne varsa uçar gider.. Bunu çok kez çeşitli yerlerde okuyoruz, biliyorum ama sanırım hala anlamayanlar var.

Zenginler alışmadıkları bir yaşamın eşiğine geldiklerine dayanamazlar. Bir zamanların Bankeri şimdi ne halde diye düşünseniz de aslında çok da üzülmemek gerekiyor belki de zira bazı insanlar sonlarını kendi elleriyle hazırlıyorlar. Elindekilerinin hep kendileriyle olacağını varsayıp lüksün, şatafatın pençelerine bırakıyorlar. Ardından da ağır ağır sona yaklaşıyorlar. O son geldiğinde, sıkıntılarla yüzleşildiğinde ya bir darboğaz içinde sefil bir hayat seçiliyor ya da ağız içine sokulan bir tabancayla yaşam sonlandırılıyor.

Geriye de geçmiş skandallar, buruşuk mektuplar ve yitik hayatlar kalıyor..

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..