Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '12

 
Kategori
Anılar
 

Ben Almanya’da… Dankeschön. 5

Ben Almanya’da… Dankeschön. 5
 

Resim alıntı. çiz çiz bitmez...


Yıl 1973…

Almanya’da sonbahar, iyiden iyiye gitmekte, kış kendini gösterdi. İş yerleri ısıtılıyor.
Benim çalıştığım iş yeri +8 dereceye ayarlı, bütün iş yerleri belirtilen kurallara harfiyen uyuyor.
Ekim ayının ortaları bir anda petrol krizi patladı...

Arap ülkeleri, ülkelerindeki petrolü Batı dünyasına karşı siyasi koz olarak kullanmak ve fiyatını yükseltmek istiyorlar. ( O günlerde petrolün varili 2 dolar seviyelerinde bir sene içinde 11 dolar seviyelerine çıktı.)

Bu olay yıllarca sürdü, bir ara 1980 de Ajda Pekkan bile “aman petrol canım petrol “ yandım Allah türküsünü eurovizyon’da söyledi.

Bir sabah baktım iş yerinin sıcaklığı 6 dereceye düşürülmüş. Ülkede öyle bir sistem kurmuşlar ki bir krizde hemen tedbir alıyorlar. Tabi bu kısıtlamalar iğneden ipliğe kadar, her kalemde uygulanıyor, hatta bürolarda müsvedde kâğıtları bile tekrar tekrar kullanılıyor, kriz bitince normal hayata dönüyorlar. Sonra istersen tomarla A4 kâğıtları at çöpe.

Ben oldum olası mizahı seven muziplik yapan biriyimdir, şimdi yaşım ilerleyince nedense pek dinlenmez oldum, aile efradı bile, “çekilmiyorsun çok konuşuyorsun” diyorlar. Hâlbuki Türkiye’de yıllarca iş yerindeki arkadaşlarıma ince ince dokundurmalar yapardım, bu yüzden bana hep ( Bay ince durum.) derlerdi.

Krizle birlikte sıcaklık düşürülünce o sabah bu olay karşısında muzipliğim tuttu.

Yüksek sesle ( Bu ne yahu soğuktan donacağız niye düşürdünüz sıcaklığı, patlatırım bu kalorifer kazanını.) demiş bulundum. Bir yandan da gülüyorum.

Maksadım gırgır geçmek, krizin ne olduğunu hiçbir Türk arkadaş henüz farkında değiller, duymamışlar. Ne olduğunu bilmiyorlar.

Hay şakayı yapmaz olaydım…

Bizim yerlilerden biri yememiş içmemiş Almanın birine bunu anlatmış. Adamlar çok ciddi insanlar, bizim gibi sulu şakaları yok… Baktım öğleden sonra iş yerinde bir Alman peydahlandı, ayağı biraz sakat, çaktırmadan beni kolluyor. İşkillendim ama renk vermiyorum kendi kendime (muziplik senin neyine elin gurbetinde şakanın sırası mı?) diyorum.

Bir hafta sonra her şey normale döndü bu yaptığımın basit bir şaka olduğu ortaya çıktı. Ama hiçbir sabah erkenden kapıma ne resmi ne sivil kimse dayanmadı, hiç kimse beni sorguya çekip hesap sormadı. Bu anı hafızamda soğuk, ama muzip bir anı olarak yer etti…

 Hatırladıkça gülerim.

Şahin Özşahin 1973

Friolzhaym  Germany

 
Toplam blog
: 1160
: 227
Kayıt tarihi
: 11.02.09
 
 

Teknik ressamlıkla geçen çalışma hayatımdan sonra emekliliğini yaşayan bir kız ve bir erkek çocuk..