Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Ben de ağlamak istiyorum... Nedense...

Ben de ağlamak istiyorum... Nedense...
 

netten..


TÜRKİŞ son anket çalışmasının sonuçlarını açıkladı...
 
Ülkemizde, 4 kişilik aile için, açlık ve yoksulluk sınırı: Aylık, 3322 tl. olmuş...
 
Yaklaşık 8 milyon gizli işsizin kol gezdiği ülkemizde asgari ücret :803 tl...
 
İşte bu asgari ücretle açlık sınırının çok altında bir gelirle yaşamaya çalışan insanımızın sayısı 47 milyonu aşmak üzerereymiş.
 
Gel de ağlama...
 
Gel de içme...
 
Ağlamayı bir kenara bırakıp araştırmacı gazeteci gömleğimizi giyip vatandaş kıraathanelerini dolaşıp halkımızın nabzını tuttuk...
...
 
Balıkçı Murtaza,sürekli gazete okuyordu..Ona sorduk...
 
İktidarımız, devletimizin malum bölgede öncü güç olduğunu söylüyor...Ne dersiniz..
 
-AKP malum bölgede öncü güç falan değil, ABD ve Avrupanın her dediğini yapan ve biat eden bir güç konumundadır;şimdiki görevleri Suriyedeki teröristleri beslemek, geçişlerine izin vermek ve silah sevkiyatını yapmak.-Bakınız gazete manşetleri bugün neler yazıyor...
 
 
Baktık...Fars Haber Ajansının beyanatı İlginçti gerçekten..
 
-İran’ın Devrim Muhafızları’na yakınlığıyla bilinen Fars Haber Ajansı, Başbakan Erdoğan’ın “ Türkiye ’nin her zaman İran’ın yanında yer aldığına” dair sözlerine tepki gösterdi. Ajans, Erdoğan’ı ‘fırsatçılıkla’ suçladı.
 
Ajansta yer alan değerlendirmede, Türkiye’nin AK Parti iktidarı döneminde hiçbir zaman İran’ın yanında yer almadığı savunularak, Ankara ’nın İran’ın nükleer konusundaki yaptığı arabuluculuk girişimini Batı’nın isteği üzerine ve bu ülkelerin hedefleri doğrultusunda yaptığını öne sürdü.-Basın 
..................
Emekli nüfusçu Nusret Bey de görüşmemize katılsın diye ona da sorduk...
 
Son günlerde ülke insanımız, dörtlü...beşli el işaretleri yapıyor...Ne dersiniz...
......
 
 
-Mısır Darbesinin ülkemizde el işaretleri ile magazinleştirilmesi yolu seçiliyor. Bunun hedefi insanımızın kutuplaştırılmasına katkı sağlamak ve ayrıştırmayı kolaylamak. Gereksiz polemiklerle insanımızın kafası meşgul edilirken; ekonomide, dış politikada, işsizlikte ve siyaset arenasında aksi giden hiçbir şeyden halkın haberi olmuyor. Sporda, sanatta, sinemada ve TV’lerde el işaretleri üzerinden suni gündemler oluşturuluyor. Medya insanımızı aptal yerine koyma yönünde ısrarla çaba gösteriyor.-
........
Vay canına, dünyadan habersizmiş gibi köşesinde  sakin duran vatandaş her şeyden haberdar...
 
Hemen ortaya karışık soruverdik...
-Peki bizim terörden canımız yanarken komşu kardeşlerimizden tık çıkmıyordu..
 
Tarım fukarası , dertli Muktedir Bey lafa giriyor...
 
-Dünyanın çeşitli bölgelerindeki zulümlere dikkat çekmek için o toplumların geçmişte bizleri desteklemiş olmasını araştırmamız gerekmiyor. Zira Doğu Türkistan, Bosna, Kerkük, Pakistan ve diğer bölgelerdeki kardeşlerimizden hangisi bizim yakın tarihteki terör mağdurlarımız için gözyaşı dökmüştür? Ama biz onlar için dökeceğiz. Aynen Gezi’de öldürülenler için olduğu gibi, Mısır’da öldürülenler için de… 
....
 
Hımmm.Vatandaş boş değil abi..
...
Çocukları ,İstanbulda, Lalelide, yazın mısır; kışın kestane satan; kendisi de midye dolma pazarlayan  Mardivli lakaplı Midyeci Mehmet Dayı hayatından çok memnundu..Hiç konuşmuyordu...Takılıverdim..
 
-Memet Dayı,sen de birşeyler söyle...Ne olacak bu memleketin hali..hıı...
 
Memet Dayı, tütün sarmaya devam ederken konuşuverdi...
 
-Valla ben ne etliye ne sütlüye karışırım...Ben işime bakarım...Devletimiz var olsun... Çayınız,midyeniz  afiyet olsun...
 
Mütekaüt, Mülazımı evvel lakaplı emekli asker, Rüknettin Abi,biraz öfkeleniverdi...
 
-Yahu bu Mardivliler var ya bu Mardivliler...Ülkeyi haraca kesiyorlar..Bunun sülalesi İstanbul ve İzmiri mısır, kestane,midye; kaçak sigara satışı vs..derken her ay trilyon basıyorlar..
 
-Koro halinde seslendiler-  
 
-Neey...trilyon muuu ...Ne diyyon emmii...
 
-Tabi ne sandınız...Lalelide bir mısırcı ,ayda  40 bin tl net kazanıyyor...Düşünün 50 tezgahı var...Paraya baakıınn...
Mardivli Memet Abi, sırıtarak konuştu...
 
-He vallah..Sen de becer ...Sen de çalış kazan ooooluumm...Nazar etmee...Heh hee...Oturmaktan göbeğin tulum olmuş...
 
Berber Ziya atılıverdi...
 
-Bunlar mafya gazatacı abey..Mafya..sen ben satmaya galgsak Silivriye sokmadan şişlerler adamı...
 
O sırada, masadaki  gazetedeki habere  gözüm ilişti..
 
--Alışveriş merkezlerinde bardakta mısır yemek moda oldu. Türkiye’de ilk kez, geçtiğimiz nisan ayında kesilmemiş tatlı tane mısırı bardakta satışa sunarak yeni bir sektör yaratan Daily Fresh Foods Türkiye Temsilcisi ve Genel Müdürü Mehmet Daniş, ayda 15 ton mısır sattıklarını söylüyor. Kanyon’da ise ayda ortalama 15 bin bardak haşlama mısır tüketiliyor. Hafta sonu günlük tüketim 1000 bardağı buluyor. Hedeflerinin ayda 30 tona ulaşmak olduğunu söyleyen Daniş, “Hedefimiz 15 olan satış noktamızı da 50’ye çıkarmak. Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığı geçtiğimiz nisan ayından bu yana Türk tüketicisi tarafından büyük talep gördük. Bardakta mısır, franchise sistemiyle tüm Türkiye’ye yayılacak” diyor.--
.........
 
Çayımı yudumlayıp dostlarla vedalaşırken sürekli gidip geldiğim İstanbul... İzmir... Ankara  meydanları aklıma geliverdi... Beylikdüzündeki, Migros Metrobüs Üst Geçidindeki ; Ankara Sıhhıye Üst Geçidindeki; İzmir Alsancaktaki  Mardivli kaçak sigara satıcılarının başındaki müşteri kalabalığını anımsadım.
 
Mafya gibi çeteleşmiş bu ekipler arasındaki kanlı rant kavgasını anımsadım...
 
Devletin bu konudaki denetimsizliğini anımsadım...
 
Devlet , sürekli zam yaparken vatandaş, ucuz sigara için kaçakçının kucağına düşmüştü..
 
Sultanahmetten,Taksime; Laleliye kadar binlerce mısır,kestane satıcılarının hep aynı Güneydoğu aksanıyla konuştuklarını anımsadım.
 
Terör örgütüne akan dolarları anımsadım...
 
Bir de Gezi olaylarında, bu ve benzeri rantiyecilere,faizcilere, vampir kapitalistllere karşı direnen ve  canlarını veren  yoksul direnişçi gençleri anımsadım...
 
Bu keşmekeşin sorumluları olanların,  pişkinliklerini anımsadım...
 
Sağlık alanında, SGKyı katrilyonlarca dolandıranları anımsadım...
Akil Adamlar için ödenen,çöpe giden  trilyonları anımsadım..
 
Eğitim ve sağlık alanında özelleştirme adı altında habire yapılan vurgunları anımsadım...
 
Bir tarafta katrilyoner hırsızlar mantar gibi biterken;bir tarafta gittikçe sayıları artan 47 milyon aç insanın zoraki suskunluğunu, Kunta Kinteliğini, zavallılığını anımsadım...
....
Daha, onlarca kanayan ülke yarası, gözümün önüne geliverdi...
....
 
Sonra...
 
-ODTÜlüler, bu kışı dar edecekler gibi bazılarına...- diye düşündüm.. Nedense...
 
ODTÜlülerin ve zeki gençlerin kimilerine el işareti olarak -saat gösterecekleri-aklıma geliverdi... Nedense...
 
Nedense, Mardivli Memet Dayı gibi -Etliye sütlüye karışmamam- gerektiği düşüncesine kapılıverdim...
 
Katledilen İsmaili ve arkadaşlarını anımsadım...
 
Nedense ağlamaklı konuşan Bekir Bozdağı, Bülent Arınçı, Fetullah Güleni anımsadım...
 
Hatta ağlayan Başbakan silüeti gözümün önüne geliverdi... Nedense...
 
Fışkıyyesine ağlayan bir başkanın haline acıdım.. Nedense..
 
Macun ve Hülyanın cıvıklıklarını da anımsadım...
 
İstanbul hazine arsalarını talan eden uyanık, zampara  müteahhitleri anımsadım...
 
Koyunlar... Koyun sürüleri... Çobanlar...
 
Seçim sandıkları... Makarna... Kömür kuyrukları falan filan anımsadım..
 
Anımsadıkça dişlerim gıcırdadı; ama ağlamadım...
 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..