Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Ben egosu

Ben egosu
 

Hepimizin içinde bizi biz yapan duygular vardır. Evet evet tam o duygudan bahsediyorum var olan ben egomuzdan. Sahip olduğumuz tarihsel bir geçmiş içinde oluşturduğumuz ufak ufak benliklerden bahsediyorum. Bunlar öyle benliklerdir ki hepsinin bizde varoluşunun bir alt yapısı ya da olmayan bir yapı üzerine inşa ettiğimiz bir yapı çeşiti vardır. Bu ufak benliklere bakarak bir bütün oluştururuz çoğu zaman.Bu küçük davranışlara bakarak karşı taraf hakkında genel hükümlere varırırz ki bu aslında karşı taraf için bizi tamamen yanıltıcı sonuçlara götürür. Halbuki olaylara başka taraftan bakabilmek sadece kişileri yorumlarken parçalardan bütüne değil sadece bir bütünden parçalara da ulaşmak gerekli olabilir.Yani her zaman parçaları birleştirerek bütüne bakmak bizi yanlışa götürebilir. Bazen bütüne parçadan ayrı başka bir duruşmuş gibi bakabilmek yararlı olacaktır. Kadir Arıcı hocanın kitabında belirttiği gibi

"Bireylerin davranislarindan, özelliklerinden ya da performanslarindan; yani bireyi olusturan küçük ben'lerinden hareketle, onlar hakkinda toptanci bir "Ben" degeri olusturmak, akilci ve gerçekçi olmamanin ötesinde, neredeyse olanak disidir. Kendimizi ve çevremizi, tiryakilik yaratan toptanci "Ben" degeri ile yargilamak ya da degerlendirmek kolaydir, ama faturasi öfke, kaygi ve çöküntü olarak çok agir ödenir."(Ben Değeri Tiryakiliği sistem yayıncılık istanbul apr 2000) Bazen karşı tarafı yargılarken hatta çoğu zaman da diyebiliriz karşıda var olan değil kendi egolarımız bunlara zemin oluşturur. Biz aslında ona ait olan bir davranışı değil bizim kendi istediğimiz bir davranışı ona yakıştırırız. Çoğu insan sıyrılamaz bu ben egosundan. Empati kurmakta zorlanır. Aklıma Kant'ın bir sözü geliyor bu noktada. Kant empatiyi bakın nasıl anlatıyor;

"Savunduğun şeylere öyle haklı cevaplar ver ki bu cevaplar sadece senin değil herkesin hakkını savunabilsin" Aslında burda bir çeşit empati kurmadan bahsedilir. Öyle şeyler yaparız ki hayatta çok küçük bir örnek vererek olayı daha basite indirgeyelim.Durakta otobüs bekliyoruz hava çok soğuk ve otobüs biraz gecikti. Üşüdük ve biraz sinirlendik.Bir zaman sonra otobüs geldi ve durakta durarak siz bindiniz. Biraz kalabalık ama içerisi sıcak.Otobüs devam etti.Bir kaç durakta daha durdu otobüs biraz daha doldu. Biz bu seviyede öyle bir hal alırız ki bindiğimiz aracın artık durakta durmamasını isteriz. Hatta içindeki insanlar birbirine değecek kadar kalabalıklaşınca şoför bey daha nereye kadar alıcaksınız.Halbuki otobüste daha yer vardır.Acaba biz içerde değilde dışarıda olsak ki bikaç durak önce öyleydik tek istediğimiz şey bir an önce otobüse binip hem vaktinde gideceğimiz yere yetişmek hemde soğuktan üşüdüğümüz ısınmak. Ama çok çabuk bazı şeyleri unutuyoruz ve istediğimizi alınca diğer insanları yok sayabiliyoruz. Belki hayatın geneline bakınca çok ufak bi ayrıntı ancak olayı anlamak açısından önemli bir örnek. Bu açıdan bakıldığında Kant bile söyleyeceğimiz şeylerin kendimizi karşı tarafın yerine de koyarak söyleyip onada uygun bir cevap olması gerektiğini savunur.Şimdi diyosunuz ya arkadaş iyi anlatmışsın da nedemek yani bize egosit mi demek istiyosun diye bir soru aklınıza gelebilir. Hayır öyle demiyorum ama diyorum ki biz kendimizi öyle ben değerleriyle kaplamışız ki bunlar bizi farkında bile olmadan birçok şeyden hayattan, sevgiden. insanlardan hatta kendimizden bile uzaklaştırıyor. Benliğinizden gerektiği ölçüde sıyrıldığımız an birşeylere yaklaştığınızı hissedeceksiniz. Saygılarımla...

 
Toplam blog
: 3
: 843
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Merhaba üniversite öğrencisiyim. Az kaldı biticek inşallah 1 yıl sonra. Diğer şeyler de sıradan şeyl..