Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

Ben erkeğim sen nesin ?

Ben erkeğim sen nesin ?
 

.


Türkiye Basketbol Federasyonu, geçen hafta aldığı bir kararla, yeni sezonda Bayanlar Ligi’nin adını Kadınlar Ligi olarak değiştireceğini açıklamış.

Nilay Yılmaz ise konuyu köşesine taşıyarak kadın-bayan tartışmasını tekrar gündeme taşımış. Konuyla ilgili, boks, halter, atletizm, bisiklet, okçuluk, kayak, jimnastik, masa tenisi ve voleybol federasyonu başkanlarının açıklamalarını okudum.(Milliyet Spor, 14 Mayıs 2010, sf.29)

Dedim belki bir tanesi Allah rızası için şu işe adam gibi bir yorum getirmiştir de tartışma belli ölçüde sonlanmıştır. Ancak okuduğum kadarıyla hepsi bu konuyu “gündelik ilişkilerdeki hitap şekli" bağlamında değerlendirmişler. Çok yazık tabii ki…
Bu yüzden de, önümüzdeki dönemde bu konuya da diğer bir çok konuda olduğu gibi temcit pilavı muamelesi yapılacağı muhakkak. Dikkatle bakıldığında fark edileceği gibi, kadın kelimesine yüklenen farklı iki anlam vardır.

Birincisi, gündelik ilişkilerdeki hitap çerçevesindeki sıradan, dar anlamı. Burada anlam sığ, alçaltıcı, sıradanlaştırıcı, amiyane, hafif ve dardır. Çünkü bu anlamıyla herhangi bir derinlikten uzak ve gündelik ilişkilerdeki hitap çerçevesi bağlamındadır.

İkincisi, güzel sanatlarda, edebiyatta, estetik öğelerde, şiirdeki anlamı. Ayrıca sosyoloji ve psikiyatri terminolojisindeki bilimsel nosyonlu geniş anlamı. Burada ise yüceltici, kuşatıcı, kapsayıcı, entelektüel, manidar, güçlü, bilimsel, fikri derinliği olan bir boyuttadır.

Öncelikle, kadın söylemini, ilk şekli olan "gündelik ilişkilerdeki hitap çerçevesinde" değerlendirelim. Bugün temizlik var eve kadın gelecek, dediğinizde hizmetçi, gündelikçi anlamı vardır. Kadın kısmı, kadın milleti, kadının yüzünün karası, erkeğin elinin kınası dediğinizde başka başka şeyleri kastediyorsunuzdur. Kadın ağızlı dediğinizde, geveze erkekleri işaret etmişsinizdir.

İkinci anlamıyla kadın ise, yücelticidir, kuşatıcıdır. Türk Kadınını Güçlendirme Vakfı dediğinizde bir kapsayıcılık vardır. Frédéric Auguste Bartholdi’nin, demir iskeleti Eiffel tarafından planlanmış olan New York’taki heykeli olan Dünyayı Aydınlatan Özgürlük Anıtından bahsederken de bir kadın heykelinden bahsediyorsunuzdur.

Kurtuluş Savaşında kadınlar cepheye mermi taşıdı dediğinizde fikri bir derinliğiniz, tarihselliğiniz vardır.

Kadının adı yok dediğinizde edebiyata atıf yapmışken, kadınım dediğinizde, Tanju Okan’ın duygu yüklü, aynı zamanda da tutkulu, yüceltici imgeleri, notaları canlanır gözünüzün önünde. Kadın hakları dediğinizde hukuka vurgu yapmış, Kadın Kokusu dediğinizde Al Pacino’nun meşhur tango sahnesini hatırlamışsınızdır.

Floransa’daki bir müzede sergilenen Cosime Rosselli’nin freskinden bahsederken ‘Sarışın Kadın Yüzü’ dersiniz ve güzel sanatların göbeğine çıpanızı bağlamış olursunuz.

Türk Kadınlar Birliği Trabzon Şubesi ifadesini kullandığınızda bir dava, amaç ve güç birliğine vurgu yapıyorsunuzdur. Bir siyasi partinin kadın kolları dediğinizde de aynı şey geçerlidir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ya da ne kadınlar sevdim zaten yoktular diye de uzar gider bu örnekler...

Kadın her şeyden önce anadır ya da güzel kadın dediğinizde yüceltmenin şahikalarında geziniyorsunuzdur.

Bunlar sadece benim sayabildiklerim…Kadın doğum, kadının toplumdaki yeri, kadın hastalıkları ifadeleri kullanıldığında kadın bazen tıp eksenli bazen sosyoloji eksenli bilimsel bir sınıflandırmaya tabi tutulmuştur.

Hülâsa, kadın gerçekliktir, bayan ise modern zamanların uydurduğu bir silüet.

Kanımca, kadına kadın denmesi engellenerek ve bundan rahatsız olunarak, farkında olmadan şu itiraf yapılmaktadır ;
Kadın dendiğinde aklımıza hep birinci dar anlamı geliyor ve kitlelerin de bunu düşündüğünü varsayarak rencide oluyoruz. O yüzden bayan denmesinden tarafız.

İyi de siz bu kafayla devam ederseniz, kadına yüklenen bu ilk dar anlamı hep gündemde tutacaksınız ki kadınlara en büyük kötülüğü aslında farkında olmadan siz yapacaksınız.

Unutun bu ilk anlamını, unutturun. Bunu da sürekli ‘kadın’ kelimesini kullanarak yapın.

Ancak bu sayede, bir iki nesil sonra birinci anlamı sönümlenecek ve kadın dendiğinde zihinlerde hep ikinci o büyülü anlamı kalacak.

Sabrın sonu ile

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..