Ben yanındayım Makbule

-30.04.2008 tarihli “Avrupa Yakası’nın Makbule’si Hasibe Eren de -küçük sevgili- modasına uydu” internet haberine istinaden.-

Yeni bir moda akımı mı? Niye ki?

Bir erkek kendinden yaşça küçük biriyle olduğunda niye kimse yadırgamaz? Hatta hayranlık duyulur, içten içe bir kıskançlık dalgası hüküm sürer de; kadın bunu gizleyerek yaşamak zorunda bırakılır? Ortalara döküldüğünde de herkesin bir yorum hakkı olur?

İlişkiler hakkında ahkâm kesilir. Sadece sanat dünyası mı? Yo, üst komşuyu ele alalım. Meraklı gözlerle izlemez mi olup biteni? Ofiste yok mudur kendinden yaşça küçük biriyle olan?

Durumu kadın ve erkek diye ayırmak istemiyorum. İnsanın yanında keyif aldığı, mutlu olduğu birinin yanında yaşın önemi nereye kadar hüküm sürer.

İlk tedirginliğin üzerinizden atılmasından sonrasına eklenen paylaşımlar kat ve kat heyecan verdiğinde; uyum yakalandığında yaş kâğıt üzerinde silinip, kaybolur.

Bir kadın yaşça kendisinden büyük ya da küçük bir erkekle ilişki yaşadığında mutlu olamaz mı? Kadının böyle bir ilişkiyi kurgulamadan, bir anda kendisini yaşça küçük veya büyük birisiyle bulması olasıdır.

İlişkiler sadece ve sadece çiftleri ilgilendirir. Ortak noktaların çokluğudur onları bağlayan, birlikteliğin getirdiği hazla şekillenir ilişkileri.

Belli bir yaştaki erkekler; genç kadının kendisini nasıl iyi, mutlu ve güvende sağlayacaklarını çok iyi bilirler. Haksız mıyım? Başından bir evlilik geçmiş ise kurumu da çok iyi tanır. Onların istediği genç kadının bakış açısından yeniden keyifli bir yolculuğa çıkmaktır. Şımartırlar kadını. Özel olduğunu hissettirirler. Memnuniyet duygusunu kazandırmakta da hünerlidir. Bu duygu fırtınası yaşından önce olgunlaşmış ve kendi grubuyla iletişim kuramayan genç kadını anında içine çeker. Allak bullak eder.

Türkiye' de çok nadir deseler de; etrafta gizlenmiş ilişkilerin kapısını biraz araladığınızda orta yaşlı bir kadın, -alınmayalım kadınlar- 30’unu geçmiş diyelim, kendisinden yaşça küçük bir erkekle ilişki kurabiliyor. Yaş grubundaki erkeklerle kurduğu aşk ilişkilerinde aradığını bulamamış ve hayal kırıklığına uğramış halinden kurtulmak için çaba sarf ederken biranda kendisini yaşam enerjisi yüksek bir erkekle yan yana buluveriyor. Minik jestler onu gülümsetmeye yetiyor. Birlikte keşfetmek zevk veriyor. Onun bakışlarına hapsetmek bedenini, içini titretebiliyor.
Günümüz koşullarında ilişkisine aldığı ilk darbe, çevreye karşı verilen mücadeleden az kanlı çıkabilmek. Kansız diyemiyorum çünkü biraz da bu buldukları çevre ile ilgili. Öncelikle aile ve yakın eş, dosttan gizleme durumu. İlişki şekillenince de yüzündeki o tuhaf tebessümün birlikteliğinden kaynaklandığını etrafa anlatma ve bir onaylanma süreci. Bu durumda aman canım kim ne derse desin diyenler 1-0 önde.

Bana gelince “moda akımı” başlığı beni rahatsız etti. İnanıyorum ki bir sürü insanda benim gibi düşünüyor. Ben yanındayım Makbuleeee.

Günlük telaşlar içinde yoğrulurken, mutluluklar kolay yakalanmıyor.

Buldunsa hapset avuçlarına……………..