Beni, benimle aldattı!

Peşinen söyleyeyim, hiç komik değil! Ancak traji-komik olabilir!

Aşağıdaki olay gerçek. İsimler uydurma. Telefon görüşmesi de tamamen bana ait bir kurgu. Fakat okuduktan sonra; eminim ambale olacaksınız.

Telefon çalıyor.

- Efendim Selma’cım.

- Ayşe’cim ne yapıyorsun?

- Ne yapayım tatlım, ofisteyim. Sen nerdesin?

- Kuaföre gidiyorum. Bir arayayım dedim.

- Hayırdır? Boya filan mı?

- Hayır ya, kestireceğim.

- Nasılsın?

- İyi değilim. Hasan’dan ayrıldım!

- Ne? Ne oldu da?

- Ne olacak aldattı beni!

- Hadi canım?

- Valla!

- Sen nerden biliyorsun?

- Çünkü beni, benimle aldattı!

- Anlamadım, nasıl oluyor o?

- Ya ben, yeni bir msn adresi aldım, onu ekledim.

- E ?

- O da kabul etti.

- Ne var bunda, merak etmiştir, “kim bu” diye?

- Ama sonra sohbet etmeye başladık.

- Ve sen onu kandırdın, değil mi? Yani, işlettin!

- O da yedi! “Sevgilim yok” dedi ya. Çıktığı kimse yokmuş!

- Hahahaah!!! Güldürme beni ya! Tabi ki; öyle diyecek, ne bekliyordun ki?

- Hani güven, hani sadakat! Durma bana sadakat dersi veren Sevgili Ayşe, hani nerde sadakat?

- Dur bir dakika ya! Sakin ol! Benim tanıdığım Hasan bunu yapmaz. Tamamen merakını gidermek ve kimin tarafından işletildiğini ortaya çıkarmak için söylemiştir.

- Niye merak ediyor niye? Hadi merak etti diyelim, tanımadığı bir kadınla neden sohbet ediyor?

- Öf Selma, öf! Oyunu sen kurguluyorsun, sonra da oyun olmaktan çıkarıyorsun! Çok mu iyi bir şey yaptığını sanıyorsun şimdi sen?

- İyi ettim tabii. Anladık, bunların hiç birine güvenilmez! En masumundan bile korkmak gerek demek ki! Ben aşka ve güvene inancımı yitirdim ya! Bu ne ya?

- ………….

Konuşmanın devamında “Ayşe'nin ne dediğinin önemi yok artık! Konuyla ilgili tam bir şaşkınlık durumundayım. Neticede “kadınlardan korkulur” mu demeliyim, yoksa, “erkeklere güven olmaz” mı demeliyim bilemedim. Fakat ateşle oynamamak gerektiğini biliyorum. Ve bildiğim bir diğer şeyse; şüphe adamı hasta eder! Hem de en psikopatından!