Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '06

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

benim adım özgürlük...

benim adım özgürlük...
 

Modern zamanlarda uluslar vardır. kabileler değil. ve her birey bir ulusa ait olmakla kamusal kimliğinin farkına varıp, bir topluluğa ait olduğunu o topluluğun kamusal değerlerini öğrenerek benimseyebilir. Ulusların kendi sistemleri, yasaları, birarada yaşamaya dair felsefeleri, ortak inançları, vicdani hassasiyetleri vardır. birlikte yaşamaya devam ettikleri sürece bir ulusun tüm bireyleri, birarada yaşamalarını sağlayan o ilkeleri kabul ediyorlar demektir. bir ulusu birlikte tutan ilkeleri kabul etmiyorlarsa zaten o ulusların içinde iç savaşlar, kavgalar, isyanlar, huzursuzluklar olur. böyle uluslar da dağılırlar ya da başka kuvvetlere tabi olurlar.

öte yandan hiç bir toplum değişmez değildir. tersine her toplum, insan gibi, varolduğu sürece değişir, nesillerden nesillere ortak geçmişindeki olaylara, paylaşılan zaman sürecindeki değişimlere, birarada yaşamanın gerektirdiği ilkelere farklı farklı bakışlar oluşur. bu bakışlar da zaman içinde değişebilir.

yaşamak isteyen bir ulusun kurulduğu zamanki ilkeler temelde korunmak ve ulus olmaya devam etme iradesi saklı kalmak koşuluyla, siyasetinin nasıl yapılacağı, bireyleri ile devletin ilişkilerinin nasıl kurulacağı, bireylerinin sistemle ve birbiriyle barış içinde yaşamalarının nasıl sağlanacağı, ekonomisinin hangi sisteme dayanacağı konularının her biri tüm zamanlarda tartışmaya açıktır. bunlar tartışılmaz değil, tersine toplumun ihtiyaçları değişen zamanın koşulları ve nesilden nesile değişen dünya görüşleri çerçevesinde değişen ve sürekli tartışılarak geliştirilmesi gereken konulardır.

bu nedenle modern zamanlarda bir ulusun aydınları, yazarları, gazetecileri, sanatçıları, düşünce geliştirenleri, siyasetçileri, sivil toplum örgütleri, sistemli bilgi üreticileri olmalı ve düşünceler özgürce ortaya atılıp tartışılabilmelidir. bu tartışmalarda insanlar düşündüklerini, yanlış ya da doğru bildiklerini korkmadan ortaya atıp yüksek sesle kamuoyuyla paylaşabilmelidirler ki, bu düşüncelerinin diğer bireylerde ne anlama geldiğini bilebilsinler. böylelikle düşüncelerini ifade edememekten dolayı yeraltından, yerüstünden, ya da dış mihraklar üzerinden değil de doğrudan kendi ulusuyla paylaşarak geliştirebilirler kendilerini ve toplumu.

eğer modern zamanlarda bilgi açıkça paylaşılamazsa, bilgi açık ve herkesçe anlaşılıp kabul edilebilir yöntemlerle üretilemezse, o zaman kapalı ve gizli sistemler devrede demektir. o zaman bireylerinin bile hiç bir zaman bilemeyeceği ve tahmin bile edemeyeceği süreçler işliyor demektir. o zaman bireylerinin o ulusun geleceği üzerinde hiç bir etkisi, hiç bir yaptırımı ve hiç bir gücü yok demektir. o zaman o ulusun geleceği bile yok demektir.

"fikri hür vicdanı hür" bireyleri olan bir toplumda herşey ve herkes eleştirilebilir, tartışılabilirdir. buna o ulusun yöneticileri, yönetemeyicileri, liderleri, liderlik heveslileri, kamuoyuna yön vermeye çalışıcıları, bilgi üreticileri, ürettikleri bilgiler, yaşlıları, gençleri, herkes ve herkes dahildir. bir ulusun tüm bireyleri de bu tartışma ortamından sorumludur. bu tartışma ortamının yaşatılması da, birlikte yaşama iradesinin güçlenmesi için çok ama çok gereklidir. bu tartışma ortamı için de çok ama çok gerekli bir tek şey vardır ve 600 yıl önce dile getirilmişti:

bunun adı ifade özgürlüğüdür.

 
Toplam blog
: 121
: 2834
Kayıt tarihi
: 09.07.06
 
 

Başkentte doğmuşum ve orada gidilecek tüm okullara gitmişim: ODTÜ-Psikoloji ve Ankara Üni. İletiş..