Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '10

 
Kategori
Güncel
 

Benim Atatürk'üm

Benim Atatürk'üm
 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK


Bakıyorum, herkesin kendine göre bir Atatürk’ü var. Benim de kendime göre bir Atatürk’üm var tabii. Size o’nu anlatmaya çalışayım.

Benim Atatürk’üm, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran kadronun lideridir.

Benim Atatürk’üm, 19. yüzyılda yetişen en büyük kahramandır. Çünkü İstiklal Savaşını kazanmıştır. (İstiklal savaşının nasıl kazanıldığını öğrenmek isteyenler Şu Çılgın Türkler’i okusun.)

Benim Atatürküm, 19. yüzyılda yetişen en büyük devlet adamıdır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuştur.

Benim Atatürk’üm, diktatör değil, fakat otoriterdir. Ülkenin demokrasiyle yönetilmesi gerektiğine inanmış, çok partililiği denemiş, fakat o günün şartlarında bu gerçekleşmemiştir. Okuma-yazma oranı % 10’larda olan bir ülkeye demokrasiyi yerleştirmek mümkün olmamıştır. Çünkü demokrasi aydınlanmanın bir neticesidir.

Benim Atatürk’üm pragmatiktir; saplantıları, tabuları yoktur. Ülke menfaatinin gereklerine göre siyasi ve ekonomik çözümler üretir. Ülke menfaati sözkonusu olduğunda, gerek Sovyetler Birliği’yle, gerek İran’la, gerekse İstiklal Savaşında can düşmanımız olan Yunanistan’la ve Batı dünyasıyla iyi ilişkiler kurmasını bilir.

Benim Atatürk’üm, savaşın ne demek olduğunu bildiği için, barşın kıymetini de bilir ve “Yurtta sulh, cihanda sulh.” der.

Benim Atatürk”üm, ne Türk tarihine, ne de Osmanlı’ya düşman değildir. Osmanlı’nın borçlarını dahi kabullenmiştir. Sadece ülkeyi kötü yöneten padişahları eleştir.

Benim Atatürk”üm Vahdettin’e bile düşman değildir. Ölüm haberini aldığında hakkında söylediği söz enteresandır: “Dünyanın en namuslu insanıydı, isteseydi Osmanlı’nın bütün hazinesini yanında götürürdü, Allah rahmet eylesin.” der. Vahdettin’de sanki ona nazire yaparcasına, “Ömrüm boyunca ülkemi kötülüklerden koruyan bir paratöner olmaya çalıştım.” der. (Şah Baba, Murat Bardakçı) Karar sizin.

Benim Atatürk’üm, hem Batıyı, hem de Doğuyu; hem İslamı, hem de diğer dinleri iyi tanır. Belki dindar değildir ama İslamın yüceliğine ve hurafelerden temizlenmesi gerektiğine inanır, İslamı menfaat aracı olarak kullananlara şiddetle karşı çıkar.

Benim Atatürk’üm, sekülerzmi (laisizmi) dinsizlik olarak görmez, devletin tüm dinlere, inançlara ve inançsızlıklara eşit mesafede durması ve tüm inanç ve inançsızlıkların devletin teminatı altında olması gerektiğini düşünür.

Benim Atatürk’üm milliyetcidir, fakat bu kafatası milliyetciliği değildir, kültür milliyetciliğidir. Kendini Türk hisseden herkes Türk’tür, Kendini Türk hissetmeyene Sen Türk’sün diye baskı yapılmaz.

Benim Atatürk’ üm hümanisttir. Bugün muassır medeniyetin beşiği olan ülkeler minarelere tahammül gösteremezken, benim Atatürk’üm azınlıklara azami töleransı göstermiş, benim ülkemde çan sesleri hiç susmamıştır.

Benim Atatürk’üm bana, muassır medeniyetin eşiğinde paspas olmayı değil, muassır medeniyet seviyesinin ötesine geçmeyi hedef gösterir. Muassır medeniyet seviyesinin ötesine medeniyetlerin beşiği Anadolu’dan geçileceğini bildiği için Ankara’yı başkent ilan eder.

Benim Atatürk’ümün ilkeleri bir parti flamasıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içine hapsedilemez, beynelmineldir.
 
Toplam blog
: 30
: 733
Kayıt tarihi
: 11.09.10
 
 

1959 Nevşehir/Ürgüp doğumluyum. 1980 Eskişehir Eğitim Enstitüsü mezunuyum. Türkiye'nin çeşitli yerl..