Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '07

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Benzininiz biterse aniden

Benzininiz biterse aniden
 

İstanbul Çevreyolu Haliç Köprüsü çıkışında tam orta şeritte otomobilinizin benzini biter ve aniden durursa ne yaparsınız? İlk önce sorumsuz bir vatandaş olarak kazaya mahal verebilecek bir durum yarattığınız ve hem kendi canınızı hemde başkalarının canını tehlikeye attığınız için utanmanız lazım. Daha sonra da otomobilinizi kazasız belasız yolun kenarına bir şekilde çekmeniz lazım. Evet yeni aldığım otomobilin benzin uyarı lambasının bozuk olması nedeniyle yaşadığım talihsizlik çok kolay kazaya neden olabilecek ve otomobillerin çok süratli gittiği bir güzergahta olmasına rağmen, pozitif enerjimin de yardımıyla sanki görünmeyen bir elin desteğiyle kenarda arabamın içinde oturuyor buldum kendimi. Nasıl mı oldu?

Otomobilim aniden durunca hemen dörtlü uyarı lambalarımı yaktım. Ya yolun tam ortasında arabamı bırakıp kaçacaktım, ya da arabanın içinde oturup trafik polisi bekleyecektim. Fakat kazaya neden olmamak için arkadan çok süratli gelen arabaları uyarmam gerektiğini de düşünerek aşağıya indim. Otomobilimi yokuştan geri geri kaydırmak suretiyle, son sürat gelen arabaların önünden yolun kenarına çekmeyi başardım. Sonra otomobilimin içinde bir saate yakın kimseyi aramadan oturdum.

Beş dakika geçmemiştiki elinde benzin bidonu ve huni ile gezici servis olduğunu söyleyen kişiler yaklaştı yanıma. Onlara şöyle bir baktım. Bana yardım etmekten çok paramla ilgilendiklerinin düşüncesi yüzlerine yansımıştı. İçimden gelen ani bir refleksle yardımlarını reddettim. Radyomu açtım ve hiç bir şey olmamış gibi müzik dinlemeye başladım. Ne yerimden fırlayıp benzin bulma telaşı nede işe geç kalmış olmamın üzüntüsü vardı içimde. Garip bir rehavet çökmüştü içime. Sanki arabamın değilde, benim benzinim bitmişti. Kendimi çok mutlu ve özgür hissediyordum. Şehrin gürültüsünü duymuyordum. Beni bekleyen işler ve randevular umurumda bile değildi.

Yaşamın kıyısını anlatıp dururdum herkese ve ara sıra bu keşmekeşin dışına atın kendinizi derdim. Şimdi ise kendim yaşamın kıyısındaydım. Bir an bile olsa, bu çılgınca koşuşturmanın dışında kalabilmemin nedenide hazırdı nasılsa. Benzinim bitmişti. Bu benim dışında gelişen olay korkunç bir kabusa dönüşebilir ve bir çok insan zarar da görebilirdi. Arabamdan aşağıya indiğimde bir arabanın altında da kalabilirdim. Aniden duran arabama arkadan birileride çarpabilirdi. Yaşamlarımızın bu kadar pamuk ipliğine bağlı olduğu günümüzde, kendinizi yaşamın kıyısına atmak için benzininizin bitmesini beklemeyin. Acımasız hayat çarkının dişlilerinden bir an kurtulup, derin bir nefes almak bile, maddenin esiri olmamak için mücadele veren ruhlarımız için çok önemli bir dönüm noktası olacaktır belkide.

METİN ÖZKAYA

 
Toplam blog
: 116
: 3217
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

İstanbul' da doğdum. Antikacı, saray restoratörü ve eksperim. Antika konusunda 50’ye yakın belgesel ..