Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '18

 
Kategori
Heykel / Seramik
 

Bereketin, Yaşamın Koruyucusu - Umay Ana'nın Modern Sanattaki Görselliği

Bereketin, Yaşamın Koruyucusu - Umay Ana'nın Modern Sanattaki Görselliği
 

'Umay Ana', Nodira İbrahim Güçsav


Bereketin, Yaşamın Koruyucusu-Umay Ana'nın Modern Sanattaki Görselliği 

Oğuzlar, Umay anayı ana karnındaki bebeklerin koruyucusu olarak kabul ederler. Hatta, “Kim Umay’a hizmet ederse çocuğu olur” deyimini atasözü gibi kullanırlar.

Şorların inancında da Umay (May) bebeklerin koruyucusudur.

Teleutlar ve Şorlar Umay’ın “ülgenden” ay ışığı şeklinde iki kayın ağacı ile birlikte yere indiğine inanırlar. Ülgen-şimşek, gök gürültüsünün ekidir. Toprağın, güneşin, ayın, gök kuşağının, yıldırımın, ateşin, ilk insanın yaratıcısıdır. Yakutların efsanelerinde de Hayat tanrıçasıyla ilgili ‘iki agaç’ simgesi vardır ve bu DNA ipleri gibi bir birine sarmaş dolaş yükselen ağaçlardır…

Teleutlar ve Hakaslarda şamanlar Umay anayı “od ana” diye çağırırlar. Onlar Umay’ı aile ocağının koruyucusu olarak bilirler. (Özbeklerde de ateşe ‘ot’ denir; ateşin ‘piri’-ustasından izn alınır tandıra ekmek yapmaya başlamadan önce).

Günümüzde tanrıça enerjisinin açılışını deneyimleyen insanlarda sonsuz şefkat, uyumluluk, çalışkanlık, ruhsal arınmışlık, yaratıcılık, erdemli insanları ve ihtiyacı olan çocukları himayesine alma güdüleri birden bire artar. Bu eski zamanlarda da bilinmiş olmuştur ki, bazı efsanelerde aynen öyle kadınlar hakkında anlatılır.

Mesela, Umay ana hakkında Kazakların efsanesi şöyledir:

‘Analığın ve aile ocağının koruyucusu Umay ana, çok işgüzar bir kadındı. O, on iki kız evladı büyütmüştü. Onların her biri gittikleri her eve hoşbetlik ve uğur götürürlerdi. Bu kadınlar o kadar işseverdiler ki bir derenin suyunu kesip susuz çöllere yönlendirebilirlerdi. Onlar dağdaki çeşmeleri açıp insanların hizmetine sunarlardı.

Kızlarının insanlara yaptığı hizmetlere bakan Umay ana onlarla hep gurur duydu. Bu dünyadan göçme zamanı geldiğinde ise kızlarının canla başla halka hizmet ettiğini gördü ve onları dünyanın her yanından görünebilmesi için yüksek bir kayaya çevirdi.

Eğer insanlar onlara saygı gösterirlerse kötü olmazlar, tek olmazlar, insanlar en kötü, en çetin durumlarda bile yanlış yola sapmazlar.’

Altaylarda, Kafkas Türklerinde bazı kayalara kutsallık vermek gibi ve Umay Ana’ya tapmak için o kayalara gelmek gibi gelenek vardır…

Kumanlar’da ana karnında oluşan bebek doğana dek Umay ana tarafından korunduğuna inanılır. Doğum anında onu yardıma çağırırlar.

Kırgızlarda, “Umay Ene-Kuday Ene” kutsal sayılır. Evlatlarını savaşa gönderen analar “Seni Umay anaya emanet ettim (tapşırdım)” derler. Kuday-Hudo, tanrı anlamına gelir ve Kuday Ana – Ana Tanrıça demektir…

Çok Türk halklarında Umay’ı kanatlı olarak bilirler. Bazen kuğu, bazen humo (cennet) kuşu bazen ördek ve ya kaz şeklinde anılır.

Başkırt efsanesine göre ‘Umay, Güneş tanrısı Koyaş’ın (Kuyoş-Güneş demektir Özbek Türkçesinde de) kızıdır. Aynı zamanda Güneşle yer değiştirmiş gibidir. O, güzel, açık renkli, dağınık saçları ile dünyayı aydınlatmaktadır. Umay, Samray kuşunun iyilik gücüne sahiptir. Ölümsüz olan ve geleceği gören Umay, kızını, ötücü kuğuya çevirip kanatlı atı Ağbuzatla göğü gezer’.

Şaman köstümlerinde bazen kanatların kullanılması bundandır: Ruhsal, göksel alemlere Umay’ın yardımında kanatlanılacağına inanılır…

Sanırım, mitlerdeki görsel simgeler, gerçekte var olan, işlevsel olan Doğa güçlerinin kendisini insan bilincine yansıtmak için rüyalarda, sanrılarda, hayallerde ve şamanlar, mistikler, psişik – farklı algıları olan insanlar olduğunda duru görü yoluyla, tüm insanlarda ise rüyalarda gösterdiği görüntülerden oluşmuştur. Bu görüntüler, zamanla sözlü anlatım ve resimlerden dolayı simgeleşmişlerdir. Kültürlere sinmiş, putlar yapılmış, çanak çömleklere, kayalıklara, halılara resmedilmiş, takılar, damgalar haline gelmiş…

Modern Görsel sanatta Türk Mitolojisinin baş karakterlerinden olan Ana Umay’ın ifadelerini araştırırsak çok az bulguya rastlarız. Oguz Kaan, Asena, Şahmaran görselleri daha çoktur. Dönemimizde sevgi, doğayı koruma ve anlama, aile ocağına kıymet verme, bereket-toprak-doğru beslenme gibi konuların, tüm bunların hepsinden epey uzaklaşan neslimize hatırlatma, yeniden yaklaştırma işleri için sanatın rolü büyüktür. Bu yüzden sanat alanında, kültürümüzde ve bilinçaltımızda yaşattığımız adlarını bati mitolojik sembolleri olarak adlandırdığımız çoğun enerjileri Türk Mitolojisi olarak özümsemek ve özümsetmek adına Şahmaran atolyemizde birkaç seneden beri bazı çalışmalar yürütmekteyiz. Görsel ve sözel sanatın birkaç alanında elimizden geldiği kadar bu boşluğu-Türk Mitolojik sanatındaki alanı az da olsa doldurmaya muvaffak olursak ne mutlu bize…

 Dr. Nodira İbrahim Güçsav

 
Toplam blog
: 23
: 579
Kayıt tarihi
: 24.11.18
 
 

1996 da El-Harezmi adındaki Harezm Devlet Üniversitasını tamamlayıp, Biyoloji öğretmenliği diplom..