Beş'lesek olmaz mı?

Büyüklerimizden "fetva" çıktı. Ne diyor büyük insan: "Her aile en az üç çocuk yapmalı". Neden? Neden olacak Allah'ın askerleri çoğalsın. Bunların uzak görüşleri vardır. Ne diyordu reisleri: "İktidara geleceğiz, kanlı mı olur kansız mı onu bilemem". Bu sözü ettikten kaç yıl sonra, "kansız" iktidara geldiler.

Peki büyük insan böyle bir şeyi neye dayanarak istiyor? Görmüyor musunuz, ulusal gelirimiz yıllık kişi başına beş bin dolarken, sabah uyandığımızda yedi bin beş yüz dolar oluverdi. Biz, siz uyurken, onlar uyumamıştı, bütün gece çalışmışlar ve ulusal gelirimizi bir gecede % 50 arttırmışlardı. Ben o sabah uyandığımda anlamıştın "netekim". Baktım, bütün insanlar neşe içinde. 460 YTL askeri ücreti olan insanımızın, aylık ulusal geliri 625 dolara yani 750 YTL'ye fırlayıvermişti bir gecede. Tabi ki bunu sabah uyandığında hemen herkes anlamıştı. İşte büyük insan fetva verirken bunu düşündü. "Bu kadar parayı bu insanlar ne yapar? Boşuna harcayacaklarına bizlere nefer yetiştirsinler." Yazdım ya, bunlar hep uzak yılların planlarını yaparlar.

Büyük insandan ben hem beş çocuk yapılmasını istemesini istiyorum, hem de bu çocukların hangi pozisyonlarda yapılamasını önerdiğini açıklamasını istiyorum. Ne o? Bu cümleyi beyenmediniz mi? Siz başka şeyleri beyeniyorsunuz da bu zavallı yazarın cümleciğini mi beyenmiyorsunuz?

Bakınız, İslâmiyet'te seksin de içine edilmiştir. İslâm dininde sevişmek yalnızca çocuk yapmak içindir. Korunmak, çocuk aldırmak aslında günahtır da siz bakmayın şimdilik yatak odalarına hiç bir İslâm devleti bekçi yollama ahlâksızlığına kalkışmadı. Ama, yine de bilen büyükler vardır. İslâmiyette seks yapacağınız zaman yalnızca cinsel organları açıkta bırakacaksınız. Üst tarafınız örtülü olmakla beraber, bir de ikinizin de üstü bir örtüyle kapanması gerekir. Sonra, erkek tam boşalacağı zaman eşinin kulağına şu duayı yapmak zorundadır: "Allah'ım bize hayırlı evlatlar nasip et".

Tabi, bu dua edildiği yıllarda "hayırlı evlat"tan kasıt, dinine bağlı, Allah'a inanan, anne ve babasını seven, sayan ve topluma yararlı insanlardı. Şimdi ise "hayırlı evlat"tan kasıt, daha on dört yaşında e-ticaret yoluyla milyonlara hükmetmek, bardak içinde haşlanmış mısır ticareti yapmak, askerden kaçmak için çürük raporu alıp yurtdışına kaçmak, likid yumurta getirip satmak, gemi ticareti yapmak, seksen yaşına gelmiş babaya partinin il reklam teşkilatını bağlamak gibi hayırlılıklar işaret edilmektedir.

Ben yine de itiraz ediyorum, biliyorum "Allah'ın hakkı üçtür" ilkesinden yola çıkarak bu karara vardınız ama, beş hayırlı rakkamdır. Gelin bu sayıyı beşe çıkaralım ve önce millete örnek olan vekillerden bunu rica edelim. Önce vekiller beşlesin. Yaşı geçmiş ya da iş stresinden çocuk yapamayacak durumda olanlar için tıp yardımıa koşacaktır. Artık tüp bebek var, taşıyıcı anneler var, erkeksiz doğumlar var... Haydi vekiller görelim sizi.

Bugün pazar. Hep birlikte sokaklara dökülelim. Bir elimizi açıp havaya kaldıralım ve hep birlikte bağıralım:

Beş! Beş! Beş!