Beşiktaş, düşecek takımı belirledi; sıra şampiyona geldi

Yirmi gün önce Beşiktaş’ın fikstürü gereği şampiyonu ve küme düşecek takımı belirleyeceği yönünde tahminde bulunmuştuk.

Beşiktaş, kadrosu ve oyun anlayışı ile Fenerbahçe’ye yenilerek ezeli rakibinin önünü açarken; geçen hafta İnönü’de Sivasspor’a bir puan vererek, Ankaraspor haftası yaşayan Diyarbakırspor’un Sivasspor’a üç puan yaklaşmasını engellemişti.

Diyarbakırspor deplasmanında kadro sıkıntı yaşamasına rağmen rakibine karşı iyi futbol da oynayarak üç puan alınca Sivasspor’a derin bir nefes aldırdı.

Şimdi bütün Türkiye Beşiktaş’ın Bursa’da nasıl bir futbol oynayacağını merak ediyor.

Bu form çizgisi ve arzusuyla oynarsa Bursaspor'un işinin çok zor olacağını söyleyebiliriz.

Beşiktaş’ın haftalardır devam eden inişli çıkışlı form grafiği ve oyuncularının sürekli sakatlanmasının geri planında ne olduğu biraz da takımın başındaki teknik direktörle ilgiliymiş gibi duruyor. İkinci devrenin hemen başında anlaşamadığı için gönderdiği kondisyonerden sonra Beşiktaş ilk yarıdaki yükselen form çizgisini ikinci devre dalgalı seyre dönüştürdü.

Geçen sezonun başarılı ve çift kupalı takımının ligin bitmesine 6-7 hafta kala havlu atmış olmasının; özellikle Fenerbahçe karşısında kadro kurmakta zorlanmasında bu sakatlıkların önemli etkisi vardı.

Diyarbakırspor maçında Beşiktaş’ın attığı ikinci gol yine bir ders niteliğindeydi. Satrançta hani Çoban Matı denilen bir oyun vardır. Dört hamlede rakibini mat eden bir açılıştır.

Bobo’nun sağ kanattan çizgiye inerek altı pas içine gönderdiği topa kim vursa gol olurdu. Diyarbakırspor için trajik olan da kendi oyuncusu tarafından infazın gerçekleştirilmiş olmasıydı. Bu bir çeşit futbolun Çoban Matı'ydı.

Bunu neden önemsiyoruz?

Mustafa Denizli ısrarla kanatlarda ters ayaklı oyuncular oynatmayı çok seviyor. Diyarbakırspor karşısında da Tello’yu solda, Nihat’ı sağ tarafta oynattı. Bu oyuncular ister istemez kanatlarda çizgiye inmek yerine futbol ayaklarıyla ortaya yönelerek orta yapmayı tercih ettiler.

Bu bir maç içinde zaman zaman taktik olarak denenebilir, etkili de olur; ancak bütün bir oyun stratejisini bunun üzerine kurmak göründüğü gibi çok da gol pozisyonu üretemiyor. Gollerin ikisinin sağ kanattan yine sağ ayaklı oyuncuların yaptığı ortalarla gelmesi bu anlamda düşündürücüydü.

Kuşkusuz düşünmek ve bunu kabullenmek isteyen teknik adamlar için.

Nihat’ın iki güzel şutunun direkte patlaması onun adına büyük talihsizlikti. Ancak sezon içinde bir kaç kere yazdığım gibi Nihat, Beşiktaş’ın diğer oyuncularından farklı bir havada futbol oynuyor. Bir takım oyuncusu olmaktan çok uzak görüntüsü var. Zaten bu nedenle de kopuk kopuk oynuyor. Nihat’ın takım oyuncusuna dönüştüğünde nasıl etkili bir silah olduğu ise ilk goldeki etkisiyle tescilliydi.

Diyarbakırspor sezon boyu yaptığı hataların bedelini ödüyor. Asla kötü bir takım değil; hatta ligin çok daha üst sıralarındaki bazı takımlardan çok daha iyi futbol da oynuyor. Ancak futbolu bir bütün olarak düşünmek gerekiyor. Diyarbakırspor’u saha dışındaki etkenler fazlasıyla etkiledi. Bu maçta da çok baskılı oynadığı dakikalarda bile doğru futbol oynayamıyor; gol atacağı izlenimi veremiyordu.

Kuşkusuz Diyarbakırspor’un işi çok zor. Ligde kalmasının mucizelerin bile ötesinde olduğunu söyleyebiliriz.

Uzay Gökerman