Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '09

 
Kategori
Futbol
 

Beşiktaş-Fenerbahçe maçından notlar ve arkaplan

Beşiktaş-Fenerbahçe maçından notlar ve arkaplan
 

Milliyet.com.tr


Unutkan Fenerbahçe!

Denizli, Trabzonspor maçında galibiyeti getirdiğine inandığı ikinci yarı kadrosunda bir tek Uğur-Serdar değişikliği yapmış. Daum ise Galatasaray maçı kadrosundan Vederson’u Santos ile değiştirmiş. Oyunun ilk bölümleri ağırlıklı bir denge oyunu halinde seyrediyordu. Ancak Beşiktaş’ın iyi top kullanan oyuncusu az olduğu için denge zamanla Fenerbahçe lehine bozulmaya başladı. Artan Fenerbahçe etkinliği Fenerbahçe’li oyuncuları gereğinden fazla cesaretlendirmiş olacak, önlem zihinleri yumuşadı ve maç öncesi “beraberlik iyi” fikri saha içinde “unutuldu”. Dengeyi bozan unsurlardan biri buydu. Ligin ikinci haftasında oynanan Antalyaspor maçında da rakip Beşiktaş karşısında benzer bir “unutkanlık” yaşamış ve Beşiktaş bu sayede bir maçta iki gol atmıştı.

Alex beklendiği üzere Fink ve “saf mücadele” unsurlarının etkisiyle sahada kayboldu. Emre’nin yorulduğu anlarda takım geriden oyuna top sokmakta zorlandı. Emre’nin sakatlanıp oyundan çıkması, Alex’sizliğe bir de Emre'sizliği katmış oldu. Fenerbahçe'yi çaresiz kılan, Beşiktaş'ın hakim görüntüsünün arkaplanında yatan unsurlardan birinin de bu unsur olduğunu düşünüyorum. Maç öncesi, oyunun devamında Ernst'in Emre'ye ya da Emre'nin Ernst'e kuracağı üstünlükle takımlarının araya bir gol sıkıştırmasını sağlayabileceğini düşünüyordum. Emre'nin sakatlığı Ernst'in, dolayısıyla Beşiktaş'ın işini kolaylaştırmış oldu. Gollerin hem Emre'nin sakatlığının ardından, hem orta saha oyuncuları tarafından atılmış olması bir raslantı değil.

Denizli’nin ikinci yarıya Tello ile başlaması teknik açıdan anlaşılır olsa da, bu seçim takıma bedel ödetebilirdi. Tello top ayağındaken etkili görünse de değil + rakibi geçtiğimiz yıllardaki doz da savunmuyor: “görece umursamaz”. Oyunun devamında Fenerbahçe Alex ve Emre’siz kalmış olmasa Tello olası yenilginin ana sebebi olabilirdi. Tabata seçimi daha akılcıydı. Tello’ya takıma geçtiğimiz iki yılda sağladığı katkıyı sağlaması halinde “Nihat muamelesi” göreceği sözü verilmesi halinde verimi artar. Bu kendini daha Beşiktaş'lı hissetmesini sağlamaya yönelik bir adım olmuş olur (detaylar için bkz. Beşiktaş analizi) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=193507

Kazanma hazzı ve düzlük nimetleri!

Ön savunmacı Ekrem, Fink olduktan ve takım basit, düz oyun oynamaya başladıktan sonra Beşiktaş’ın kazanıyor olduğu gerçeği içinde bulunulan konumun sürpriz seçimler olduğu düşüncesini destekliyor. Galatasaray maçında Nihat santrafor, Ekrem ön savunmacıydı. Nihat Bobo’yla değişince takım arka arkaya pozisyonlara girmişti. Bobo bu maçta ise hem maçın başında sahada hem de santrafor pozisyonundaydı. Ön savunmada da basit / düz Fink vardı. Yani kadronun basit bir kurguyla sahaya sürülmesi lideri 3-0 yenmeye yetti. Benzeri uygulamalar Ali Sami Yen’de yapılsa o maçın skoru da benzeri bir skor olabilirdi. Yansıttığı gerçek bakımından, Denizli’nin en çok eleştirilmesi gereken maç bu maç. Maç öncesi Denizli’nin bu maçta sürpriz yapmak istemeyeceğinin öngörülebiliyor olmasının nedeni, kazanma hazzının dolaylı etkisiydi. Basit / düz olanın 5 maçtır kazandırıyor olması Denizli’nin sürprizden vazgeçmesini sağladı.

Son üç sezonda İnönü’de Fenerbahçe galbiyetlerini doğuran ana unsur, orta saha Delgado ve savunma Zan’dı. Orta sahayı Delgado’yla eksik bırakarak Alex üzerine oyun kurmuş olan Fenerbahçe’nin istediği ortamı yaratan takım, arka alanda Zan ile de Alex’in iş bitirmesinde Alex’e yardımcı olmuş ve bu unsur Fenerbahçe’yi oyunların hakimi kılmış ya da göstermişti. Bu maçta ise Fink ve Ferrari’nin varlığı maç öncesi iki takım şartlarını benzer kıldı. Denge hali sürerken Fenerbahçe gol bulabilmiş olsaydı da, ki bir topu direkten döndü, bu oyun hali her şeye karşın Beşiktaş’ın kaybetmesine engel bir unsurdu + Fenerbahçe’nin gol attıktan sonra her maç yaşadığı ritm bozukluğu Beşiktaş’ın maçı çevirmesini sürpriz kılmazdı. Hatta Beşiktaş’lılar açısından bu daha keyifli bir senaryo olabilirdi. Bülent Demirlek meşhur 4-3’lük maçta, maçın hatalı olarak verdiği penaltıyla efsane maç haline gelmesine zemin hazırlamıştı. Fenerbahçe’nin ilk golü bulmuş olması halinde, bu maç da benzeri bir heyecanın sonunda kazanılmış olunabilirdi.

Olağan atama!

4.hakem Fenerbahçe-Galatasaray maçının 4. hakemiydi. Keita’nın yumruğunda hakemi uyaran; ama hemen hemen aynı bölgede Cristian’ın Arda’ya atmış olduğu yumruğu görmeyen Aytekin Durmaz bu maçta da görevlendirilmiş.

Not: Sakal Semih'e katkı sağlar. Semih'in ana kusuru hava yoksunluğu.

futbolteknik@hotmail.com

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Kayıt tarihi
: 05.03.09
 
 

Felsefe okudum. İnsan denilen sürüye hakikatini hissettirmeye seviyorum. Araba ile kıyafet ile kendi..