Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '10

 
Kategori
Spor
 

Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşması öncesi ve...

Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşması öncesi ve...
 

Sezonun ilk yarısında Trabzon’da çok ilginç bir karşılaşma oynanmıştı. Trabzonspor belki de tarihinde ilk defa şansının hiç tutmadığı Beşiktaş’ı tam anlamıyla sahasına hapsetmiş; tüm hatlarıyla da rakibe nefes aldırmadan hücum etmişti. Ancak o karşılaşmada futbolun perileri Beşiktaş’a çok önemli iki koridor açmış oradan da Trabzonspor kalesi düşmüştü.

Bu aynı zamanda Broos’un da sonunu hazırlayan; Şenol Güneş’in tekrardan takımın başına gelmesini hızlandıran sürecin son halkasıydı. Broos çok iyi futbol oynatmasına rağmen defans sorununu bir türlü çözememişti.

O tarihlerde Beşiktaş ve Mustafa Denizli de çok kritik günler yaşıyordu. Ancak özellikle Trabzonspor karşılaşmasıyla başlayan sonra farklı Fenerbahçe maçıyla devam edip, Manchester zaferine dönüşen Kasım ayı tam anlamıyla bir çıkış süreciydi. Beşiktaş o gün çok iyi defans yapamamış olsa da Trabzonsporlu forvetler gerekten çok beceriksizdi.

Şenol Güneşli Trabzonspor’un farkı iyi defans yapan biraz daha kontrollü hücum yapan bir anlayışla sahaya yayılıyor olmasıdır.

Bugün oynanacak karşılaşma Trabzonspor’dan çok Beşiktaş’ı yakından ilgilendirmesi bakımından siyah beyazlılar için stresli geçecektir. Beşiktaş bu sezon bu anlamda peş peşe oynadığı yukarıda söz ettiğimiz üç karşılaşmaya da favori çıkmamıştı. Daha çok kendi yarı alanında oyunu kabullenmiş; artık anlaşıldığı üzere Mustafa Denizli’nin en iyi bildiği şey olan defans yapmıştır.

Ancak bugün Beşiktaş kazanması gereken bir maça çıkıyor. Bu sefer işin rengi değişmiş gibi; üstelik Şenol Güneş bu tür maçları oynamasını da öğrendi. Trabzonspor’u ve Türkiye’yi çok iyi tanıyor.

Mustafa Denizli de kendi takımının ölçülerini çok iyi biliyor. Beşiktaş bu sezon sadece 40 dakika futbol oynadığı Eskişehirspor karşısında hücum edebiliyor olduğunu gösterdi. Bu biraz da Eskişehirspor’un nefesinin yetmemesinden kaynaklanıyordu.

Trabzonspor ise gösterdi ki maçın sonuna kadar oynayabiliyor.

Mustafa Denizli rakip kim olursa olsun maça hep kontrollü ve defans yaparak başlayıp; yavaş yavaş hücuma yönelmeyi seviyor. Beşiktaş’ın son dönemde defansında kademe hataları yaptığını görüyoruz. Geçen senenin kahramanı Ernst’de sakatlıklardan gelen bir devamsızlık ve form düşüklüğü var. Üstelik Ferrari de hata yapıyor.

Geçen hafta çok hareketli ve yetenekli futbolcuları karşısında Ankaragücü’ne karşı mahkum bir futbol oynamıştı Beşiktaş. Bu biraz da sürekli rotasyona uğrayan taktiksel değişikliklerden artık Beşiktaş takımının kafasının iyice karışmasından kaynaklanıyordu. Haftalardır Beşiktaş’ın en istikrarlı ve başarılı oyuncusunun Rüştü olması çok ciddi bir alarmdır aslında.

Mustafa Denizli dün imzayı attı. Bu biraz da kamuoyunda oluşmuş başkan, Trabzonspor karşılaşmasının sonucunu bekliyor düşüncesinin yönünü değiştirmek için yapılmış bir hamle gibiydi. Bu imzaya rağmen sezon sonunda yolların ayrılabileceğini bekleyebiliriz. Türkiye burası; Beşiktaş kazanmak zorunda olduğu Trabzonspor karşılaşmasını belki gerçekten kazanıp; önümüzdeki hafta Kadıköy’de farklı bir yenilgi de alabilir. Çünkü Beşiktaş ne zaman iyi futbol oynayarak maç kazansın, ertesi hafta Mustafa Denizli’nin o sihirli eli takıma dokunuyor ve garip şeyler yapıyor. Böylesi bir dokunuş sonrasında Beşiktaş’ta hava bir anda Mustafa Denizli’nin tersine dönebilir.

Yıldırım Demirören'in taraftarla barışması

Bunu daha sonra konuşacağız ama yeri gelmişken bir kaç şey ekleyelim; Yıldırım Demirören’in İnönü’de maç izleyemediği gibi deplasmanlardaki kapı, pencere arkasında gizli saklı görüntüsü de kulübe çok kötü bir hava veriyor. Yıldırım Demirören’in taraftarla barışması için gerçekten bir şeyler yapılması gerekiyor. Beşiktaş şampiyonluğa ulaşırsa bunun Mustafa Denizli’nin eseri olacağına hiç kimse kuşku duymadığı gibi taraftarda da böyle bir düşünce kalıcı bir şekilde yerleşmiş olacak. Bu durumda Demirören-taraftar kavgası da bir sezon daha devam edecek, belki de hiç bitmeyecek. Demirören’in kurtuluşu bir anlamda belki de Mustafa Denizli’nin başarısızlığına; “büyük başkanın” duruma el koyarak Beşiktaş’a heyecan getirecek yeni transferlerle teknik adam getirmesine bağlı olabilir.

Bu maçı zor da olsa Beşiktaş’ın, geleneksel Trabzonspor tılsımının da yardımıyla, kazanacağını tahmin ediyorum. Ancak bu sonucun Beşiktaş’a yetmeyeceğini de söylemek istiyorum.

Bobo ve Tello bu karşılaşmanın yine kilidini açan futbolcular olabilir.

Trabzonspor'da da Burak sürpriz yapar mı diye insan aklından geçirmiyor değil.

Dün oynanan karşılaşmanın son dakikasında yine bir hakem hatası oldu ve bir penaltı sorunu yaşandı. Özellikle bu karşılaşmada çok kolay çalınacak bir penaltı düdüğü bekliyorum. Ceza sahasında yere düşen ilk oyuncu ve takım şanslı olacaktır.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..