Beşiktaş ve kriz yönetimi

Beşiktaş yönetiminin 13. haftadaki Sivasspor mağlubiyetinden sonra aldığı kararlar kriz yönetemi konusundaki basiretsizliğin kanıtlarıdır.

13 Kasım'da Milliyet'de "Delgado'nun isyanı" başlığıya verilen haber alınan önlemlerin nasıl bir tepkiye yol açacağının bir kanıtı niteliğinde. http://www.milliyet.com.tr/2006/11/13/spor/axspo01.html.

Habere göre Beşiktaş yönetimi takımı acil olarak kampa aldı. "Benim eşim, çocuklarım var" diyen Delgado kampı terk etti.

Klüpler profesyonel futbolcuların işverenleridir. İşverenlerin belli performans beklentileri vardır ve çalışanlar bu beklentileri karşılamakla yükümlüdür. İşverenden veya çalışandan ötürü birçok nedenden ötürü beklentiler karşılanamayabilir. Bu noktada problemi tespit edebilmek önemli bir yöneticilik meziyetidir.

Şimdi hep beraber düşünelim, işvereniniz size "senden memnun değiliz, 2 hafta şirketin misafirhanesinde kal, işini odaklan" dese ne cevap verirsiniz? Evde Delgado'nunki gibi sizi bekleyen eşiniz ve çocuğunuz olmasına gerek yok. İşverenin bu şekilde bir müdehale hakkı olabilir mi gerçekten? Veya, klüp yönetimlerinin sınırları nereye kadar olmalıdır?

Takımı kampa almak, takım ruhu oluşturmak açısından elbette çok önemlidir büyük maçlardan ve turnuvalardan önce dayanışmayı arttırır, dış etkenlerin oluşturabileceği dikkat dağınıklıklarını engeller. Fakat takımı kampa almak bir "kriz yönetimi" metodu olarak uygulanamaz. Sporcular tarafından "bir ceza" olarak algılanmasına neden olur.

Aynı haberde, aynı toplantıda alındığına inanamadığım çok uyumsuz ve çok cocukça diyebileceğimiz iki karar göze çarpıyor.

+ Toplantıda oyunculara 50'şer bin dolar ceza verildiğini açıklayan yönetim Arjantinli oyuncuya ilave olarak bir 20 bin dolar daha ceza verdi.
+ Futbolcuların birikmiş alacaklarının Fenerbahçe maçı öncesi ödenip derbi öncesi moral kazandırılmasına karar verildi.

Bunları okuduğuma gerçekten inanamadım. Motivasyon aracı olarak hem ödül hem ceza aynı anda kullanılmış. Bu resmen sporcuların kişilikleriyle alay etmektir. Ödül olarak düşünülen durum ise esasında birikmiş alacakların ödenmesi. Yani motivasyon aracı olarak kullanılan fikre bakar mısınız, "gecikmiş alacakların ödenmesi." Peki bu alacaklar esasında neden ödeniyor, "futbolcuların sezon sonu bedelsiz serbest kalmamaları için." Bir taşla iki kuş vurmak deniyor bunada.

Sonuç olarak , yaklaşan Fenerbahçe maçının gerginliği panik kararlar uygulanmasına neden olmuş belli. Eğer bu önlemlerden sonra Beşiktaş Fenerbahçe'den bir puan dahi alırsa ben çok üzüleceğim, çünkü başarılı olduklarını düşüp bu tarz kararları almaya devam edecekler. Yazık. Giden paraya, harcanan zamana, milyonlarca taraftarın umutlarına çok ama çok yazık.