Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '09

 
Kategori
Futbol
 

Beşiktaşlı tek yürek, tek bilek. Basın bunu da yazın!

Beşiktaşlı tek yürek, tek bilek. Basın bunu da yazın!
 

Forzabesiktas.com'dan alınmıştır


Ve ağır çeken bir şey vardır bazen:
Siyahtır
Siyahtır verimli başakların kökünü kemiren,
Gündelik ekmeğimizden eksilsin diye ışık.
Fakat uykusuz gecelerin şairleri vardır ki,
Dikilirler karşısına siyahın.

Işıltılı
Apak
Fırından yeni çıkmış ekmek gibi sımsıcak.

...…

Onlar;

Bazen o siyahlar katran karası. O siyahlar tam baş belası. Siyasetin koynundan çıkıp gelmiş, tozlu elleri. Uzun upuzun. Doksan dakikalara bölünmüş parmakları. Beyazı kazıdıkça kazımış gittikçe siyahlaşan tırnakları.

Bazen görünmezlerde oynanan bir kumar, telefonun ucunda gizemli bir ses.. Bazen hakemin ağzında bir düdük... Bazen köşe gönderinde pervasızca salınan bir bayrak... Bazen adı hatalar zinciri notu 8, 2 ile biten. Bazen de kulüpler birliği. Hikayeden.

Yeşilli, beyazlı, mavili sarılı, fenerli, dönerli kutsal ittifak komedisi. Azizler, Leventler, eklendikçe eklenir diğerleri... Ve öyle ister, emir büyük yerden, adrenalin tavan. Hani renklerin, çıkarların değil sözüm ona gerçeklerin ebeveynleri! Süre gelen heyecan dalgası, rayting kaygısı, maraton kutusu...

Senaryolar üretmiş kalem tutan elleri. Senelerdir hüküm süren komplo teorileri.. Bombardıman gibi günün manşetleri. Onlar sese gönüllerince renk verdiler! Ama asırlık bir çınarı hep görmezden geldiler. Günlük gazeteler, dergiler... Nerelerdesiniz bizden taraftakiler? Yürekleri siyah beyaz, Beşiktaş’ın suskun neferleri... Her daim, tarafsız, adil, adaletli... Yorulmuş kendi camiasını yaralamaktan kalemleri…

Onlar;

Yeni yeni başlıyor uyanış hikayeleri. Sonunda daha bir dik durmaya karar verdiler. Her zamanki duruşlarından farksızdı ama, daha bir davalı, daha bir anlamlı. Ne demiş, Cahit Sıtkı Tarancı. “Haydi Abbas vakit tamam” Bu da öyle bir şey işte.Artık gün hesap sorma vakti. Ne gündüz fark eder, ne de akşam. Sarıldılar sevdalarına. ÇÜNKÜ ONLAR, NE BU DÜZENE ALET OLDULAR, NE DE BU DÜZENDEN MUTLULUK DUYDULAR. Seslerini yükseltiler. Bir sitemdi bu.. Bir uyanış. Bir silkiniş. Bir direniş. Çünkü başka Beşiktaş yoktu..Beşiktaş’ın Beşiktaşlıdan başka dostu yoktu .Onlar inandılar. Onlar güvendiler. Onlar tek yürek oldular.

“Çocuklar inanın, inanın çocuklar,

Güzel günler göreceğiz güneşli günler”

Yönetim, futbolcu, taraftar el ele. Bir adım attılar, on binlerce adımlara doğru. Federasyona mail, Uefa’ya faks geçtiler. Lig Tv’lerini bir bir iptal ettiler. Ediyorlar. Edecekler. Ses verecekler, soluk verecekler, futbola yeniden hayat getirecekler.. Pankartlar, simsiyah bayraklar, tezahüratlar yükselecek tribünlerde, sokaklarda, kentlerde.

Bu direnişin adı “pastadan pay almak” değil. Bu uyanışın adı “kayrılmak” değil. Bu bir isyan değil, haksızlığa “dur” demek. Ellere, çizgilere, sayılmayan gollere, hatalı düdüklere, dikkatsiz hakemlere, gözlemcilere, 11 kişi bitmeyen derbilere, gazetelere, medyaya, spor programlarına, yorumculara, federasyona.

Onlar geliyor.

Sanırım seslerini henüz duymadınız. Çünkü, armudun sapı, üzümün çöpü haber olurken, bunu hala yaz(a)madınız!

 
Toplam blog
: 47
: 648
Kayıt tarihi
: 31.03.07
 
 

Bandırma doğumluyum. İşletme mezunuyum. Amatör olarak uzun yıllar atletizmle uğraştım. Okul hayat..