Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Uzman Diyetisyen Sevde Kahraman

http://blog.milliyet.com.tr/sevdekahraman

04 Eylül '17

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Besinlerimiz Ne Kadar Güvenli ?

Ellerimizde yüzey alanı olarak bir santimetrekare başına 100-1.000, alında 10.000-100.000, baş derisinde 1 milyon adet bakteri yaşıyor... Katıldığım bir konferansta petri kabına yerleştirilmiş insan fotoğrafı yansımıştı ekrana, biz insanlar belki de bakterilerin besi yeriyiz denilmişti. Demem o ki bizi biz yapan bir şeyde taşıdığımız milyarlarca bakterilerimiz...
 
Ellerimi gün içerisinde kaç kere yıkadığımı birisi sorsa, zannederim ki sayamam. Ben buna rağmen besi yeri olabiliyorsam ya dışarısı? Peki ya besinlerimiz?
 
Çözümü ''besin güvenliği'' ; kişisel temizlik ve bakıma, besin hijyenine ve kullanılan araç ve gereçlerin hijyenine dikkat etmek. Kimi zaman baş dönmesi, mide bulantısı, karın ağrısı, ishal sebebi güvenilir besine ulaşırken yaşanan problemler olabilir. İşte 5 adımda güvenilir besine ulaşma ;
 
1. Adım : Temizliğe önem vermek
 
Bu kişisel temizlikten, mutfağa, kullanılan araç gereçlere kadar önem verilen temizliğin adımı.
 
2. Adım : Temiz su ve temiz malzeme kullanmak
 
Kullanılan suyun ve satın alınan besinlerin temizliğini, hijyenini vurgulayan bir adım.
Besinleri güvenilir kaynaktan satın almaya ve son kullanma tarihlerine,
Balık alırken; kendine has kokusunun olmasına, pullarının parlak, gözlerinin berrak ve hafif kabarık, solungaçlarının kapalı ve koyu kırmızı renkte olmasına,
Yumurta alırken; kırık, çatlak, kirli olmamasına, 
Ezik, çürük, çamurlu, böcek yeniği olan sebze ve meyveleri satın almamaya,
Konserve besin satın alırken, alt ve üst kapakları şişkin, kutusu hasarlı, kapağı gevşek, zedelenmiş olan kutuları almamaya,
Tahıl ve kurubaklagillerin, küflü, böcek yenikli, kırık taneli olmamasına
 
dikkat etmekten geçiyor.
 
3. Adım : Pişmiş ve çiğ besinleri ayrı tutmak
 
Et, tavuk, balık gibi çiğ besinleri pişmiş besinlerden ayrı tutmak önemli; zaten evlerimizde kullandığımız buzdolapları bunu sağlayabilecek özellikte bir buzluk bir de dolap kısmına sahip.
Belki dikkat edilebilecek bir nokta et doğrarken kullanılan doğrama tahtalarını sebzeler için kullanmamaktan geçiyor. Bunu sağlamak için etlere özel olarak beyaz renk sebzelere özel olarak yeşil renk tercih edilebilir; iki ayrı renk ile ayırmak kolay bir yol olabilir.
 
4. Adım : İyice pişirmek
 
Bu adımı sağlamak için mutfak termometresi faydalı olacaktır.
Çorba ve sulu yemeklerin pişme sıcaklığı 75 dereceye kadar çıkmalı.
Et, tavuk, balık pişirirken iç sıcaklığı 70 dereceye kadar ulaşmalı.
 
5. Adım : Yiyecekleri uygun sıcaklıkta saklamak
 
Bakterilerin en fazla çoğalabildiği sıcaklık aralığı 5-60 derecedir Bunun için bazı koşullar sağlanmalıdır.
Örneğin; pişmiş yiyecekler oda sıcaklığında 2 saatten fazla kalmamalı, ya tüketilmeli ya da buzdolabına kaldırılmalı.
Buzdolabı sıcaklığının 5 derecenin altında olduğundan emin olunmalı.
Hayvansal besinler (et, süt, yumurta vb) potansiyel olarak tehlike oluşturabilir. Bunu önlemek için taze alıp direkt buzdolabına veya buzluğa yerleştirmek gerekir.
Kullanılacak miktarlarda buzluktan çıkartılan etin çözdürülmesi ise oda sıcaklığında bekletilerek yapılmamalı; ya buzdolabı kısmında, ya akan soğuk musluk suyu altında ya da mikrodalga fırında çözdürülmelidir. Bir kere çözdürülen et bir daha dondurulmamalıdır yani kullanacağınız kadar çıkartın ve çıkardığınızı kullanın.
 
Sağlıklı günler dilerim
Diyetisyen Sevde Kahraman
 
E-Mail       : sevde.kh@gmail.com
 
 
Toplam blog
: 45
: 54
Kayıt tarihi
: 20.10.16
 
 

Sevde Kahraman, Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nden üçüncülükle, yüksek şere..