Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Beyaz atlı balon

Beyaz atlı balon
 

Sizde beyaz atın üstünü boş bırakanlardanmısınız? Neden beklediğiniz ya da beğendiğiniz insanların dış görünüşlerinin içlerinde, hiç alakası olmayan bir ruh ya da sizi hayal kırıklığına uğratan, ve bir anda tüm hayallerinizi yıkan basit bir kişilik vardır. İnsan bazen düşünüyor, acaba Tanrı insanoğlunun keşfetmesi için mi gizlemiş güzel ruhları maskelerin arkasına. Doğada da böyle değilmi? Ne kabukların içinden, nasıl meyveler çıkıyor rengarenk. İnsanlarla tanışıyorsunuz, oturup iki kelime ediyorsunuz, bir anda öyle bir davranışta bulunup, ya da öyle laflar ediyor ki, yahu bu adamın kalıbından nasıl böyle bir ruh çıkar diye başınızı taşlara vuruyorsunuz.

Sadece erkekler değil tabiki. Bir bakıyorsunuz kızcağızın herşeyi yerinde, kıyafetleri süper, alımlı, vücut ve güzellik muhteşem, bir konuşmaya başlıyor, bir iki davranışla da bunu süslemeye çalıştımı, sanki içinde başka biri konuşuyor. Aman allahım bu ne aptallık diyesi geliyor insanın. Hatırlarsanız eski dönemlerdeki filmlerde ağzı başka oynardı sanatçının, ses daha sonradan gelirdi. Ya da, iri kıyım bir adama çocuk sesi gibi ince bir ses verilirdi.

Bir de hayal kırıklığı yaratan sesler vardır. Telefonda ses o kadar çekici ve güzeldir ki, hayranlıkla kimbilir nasıl bir insan diye hayal kurarsınız. İlk görüşmenizde başınızdan aşağıya kaynar sular dökülürcesine şaşırırsınız.Aslında bu tip aldanmalar acıtmıyor insanı. En azından görünce bir fikir sahibi olabiliyorsunuz. Esas tehlikelisi ve insanı yaralayan, yıllardır tanıdığınız bir insanın ya da arkadaşınızın balon çıkması. Bu da genelde insanların evlendikleri kişiyi tanıyamadıkları ile ilgili hayal kırıklıkları oluyor.

Aslında dörde ayırmak lazım. İlki beyaz atın üstüne bir prensi yakıştıramayıp atı boş kabul edenler. İkincisi beyaz atlı prenslerini bulduklarını sanıp, daha sonra hayal kırıklığı yaşayanlar. Üçüncüler azınlıkta olsa, gerçekten aşklarını bulanlar ve çok mutlu yaşayanlar. Dördüncüsü ise mutlu olmadıkları halde, mutluymuş gibi davranıp atın arkasında kendilerine bir yer bulup hayatlarını sürdürenler.

Aslında çok mutlu olup, herşeyi zirvede yaşamak çok zor. Beyaz atlar ve prensler genelde masallarda da olsa, insan az şeylerle mutlu olmayı becerirse eşini beyaz atlı bir prens gibi görebilir. Bunun içindir ki fazla gösterişe ve dış güzelliğe bakmadan, ruh zenginliği olan insanları keşfetmeye çalışmalıyız. Kalıcı olan da iç güzelliği ve ruhtur. Dostluğa sevgiye önem veren, insanlara yardım ederek yaradılışın muhteşem ışığını karşılıksız yansıtan insanlarla karşılaşmamız dileğiyle sevgiler.

Hülya Kanatlı / Hülyalar

 
Toplam blog
: 34
: 1384
Kayıt tarihi
: 05.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sosyal antropoloji bölümü mezunuyum. Güzel sanatların her dalı ilgimi çekmiştir..