Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Beyaz gelinlik

Beyaz gelinlik
 

Beyaz, saflığı masumiyeti temsil eder. Gerçekte böyle midir yoksa uyduruk birşey midir bilinmez. Bilinen şey; herkesin beyaz rengi sevdiği.

Son yıllara kadar gelinlik rengi beyaz olarak biliniyordu ama bazı kadınlar gelinlikte farklı renk arayışına girdiler. Özellikle de birden sonraki evliliğini yapan kadınlar.

Yurdumun garip inanışlarına ve bakış açısına göre, ikinci evliliğini yapan kadının gelinlik giymeye hakkı yok. Çünkü o masumiyetini saflığını ilk evliliğinde kaybetmiştir. Kadın ikinci kez gelinlik giyerse birçok yerde yadırganıyor.

Beyaz gelinlik dünyanın hiçbir yerinde ülkemizdeki kadar saçma algılanmaz.

Kadın gelinliğin rengine varıncaya kadar kimseye birşey ispatlamak zorunda değildir. Kişinin özeli sadece kişiyi ilgilendirir. Kaldı ki iki kişi anlaşıp evlenmeye karar vermişse bundan kime ne!

Saflık masumiyet elbette önemli ama insanlar bütün hayatını bunun üzerine kurmamalı. Bu doğru olmaz. Zaman insana ne getirir ne götürür bunu ancak yaşayarak öğrenebiliriz.

O sebepten kimse oturduğu yerden böyle konularda önyargılı düşünmesin. Hayat sürprizlerle dolu. Ne zaman ne yaşayacağımızı ancak zaman gösterir.

Her gelinin gelinlik giymeye hakkı var ve her gelin gelinlik giymeyi ister.

Her kadına gelinliğin çok yakıştığını düşünüyorum. Gelinliğin tıpkı evlilik yüzüğü gibi bir büyüsü olduğuna inanıyorum.

Evliliğe giden yolda kadını en çok gelinlik konusu ilgilendiriyor. Modelinde karar verebilmek için bile günler geçiyor.

İlk mini etekli gelinlikle yıllar önce tanışmıştım. Bir arkadaşım mini etekli bir gelinlik giymişti. Tek kelimeyle harika görünüyordu. Ama davetlilerin düğün sonrası gelinlik hakkında en söylenmeyecek sözleri söylediklerini hatırlıyorum.

Neydi yanlış olan?

Arkadaşım alışıla gelmişin dışında bir gelinlik giymişti. Duvak metrelerce uzun değildi, yerlerde sürünmüyordu. Kısacık mini etekli bir gelinlikti ve arkadaşım gelinliğin içinde prensesler kadar güzel görünüyordu.

Arkadaşım iki sene önce telefonda, ' evlendiğim gün beni bir sen eleştirmedin ve biliyor musun kocamı kaybettim ' dedi. Babasını da yıllar önce kaybetmişti. İşinden de emekli olmuştu.' Artık emekli dul ve yetimim ' demişti...

Üç günlük dünyada birbirimizi acımasızca eleştirmek yerine, ince ayrıntılara takılmak yerine, birbirimize önyargılı davranmak yerine birbirimizi sevmeyi deneyelim.

Unutmayın, sevgi nefretten daha kolay ve daha yüce bir duygudur.

:) Hoş kalın.

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..