Bilal

Bilal denince aklınıza kim geliyor? Kaç Bilal var çevrenizde ve ilk hangisi geliyor? Dayımın oğlu Bilal, Bizim şoför Bilal, Benim patronum, Sevgilim..... uzar gider Bilaller. Aslına bakarsanız geçen yaza kadar benim aklıma Bilal denince eski bir arkadaşım gelirdi. Artık eski Bilal geliyor aklıma. O eski, Gözlerinden daha siyah saçları, saçlarından daha da siyah teni, ama bütün siyahlardan arınmış, bem beyaz bir yüreği olan Bilal..... Habeş li Bilal. Küçük bir kesit aktarmak isterim Onun hayatında geçen ama ana fikri Ebu Bekir oaln küçücük bir kesit. Bilalin kölelik zamanıdır ve o tarihin en büyük devrimine inandığı için üzerine koca bir kaya yerleştirip ölmesini seyreden zalim bir sahibi vardır. Bilal devrime inanmıştır ve dönmeyecektir. Ölse de dönmeyecektir inandığı yoldan. Bu sırada zahibinin yanına Ebu Bekir gelir ve köleni satın almak isterim der. Kötü kötü güler ve der ki o ölmek üzere senin işine yaramaz. Olsun ben yineden almak istiyorum. Sahip anlar ki almak ta kararlı. Nede olsa ölecek bari para kazanayım.... Daha geçenlerde 5 altın (atıyorum) vererek aldığı ölmek üzere olan köle için 100 altın ister. tabi bunu isterken bu kadar altın vermeyeceğini düşünür. Ebu Bekir hiç pazarlık yapmaz ve alıyorum der. Adamın eline 100 altını sayar ver üzerindeki kayayı kaldırıp Bilalin koluna girer evine götürür. Asıl nokta burada!!!! Bilali evine götürür ve evde bulunan sütü bir kaseye dolrurup Bilale sunar. Bilal utanır ve almak istemez kapıdan içeri bile girmek istemez. Çünkü hep kapıda kalmıştır. Çünkü hep kedilerin kabından yemiştir. Çünkü o artık Bilalin yeni sahibidir. Ebu Bekir ısrar eder... Buyur kardeşim içmelisin ki kendini toparlayabilesin. Bilale ilk defa köle olmayan birisi kardeşim demiştir. Kesiti burada kesiyorum. Kendinizi Bilalin yerine koyun ve düşünün Ebu Bekir sizin için ne ifade ederdi acaba...