Bilen var mı?

24 Ocak ta, Uğur Mumcu yu andık, Bu gün, 1 Şubat, Abdi İpekçi yi anıyoruz. Abdi İpekçiyi anarken, katilini de, davul zurna ile karşılıyoruz. Uğr Mumcu nun katili belli olmadığı için, ona gereken ilgiyi gösteremedik. Bu nedenle, ondan özür diliyoruz. Eşitlik adına, demokrasi adına, ayıp ediyoruz. Ona da, bir davul zurna borcumuz olsun. Allah nasip eder de, bir gün ortaya çıkarsa, katmerlisinden bir karşılama töreni yaparız artık.

İnanıyorum ki, Uğur Mumcu, Abdiİpekçi ve diğerleri, öldükleri, öldürüldükleri andan itibaren, her gün, yeniden ölüyorlar, öldürülüyorlar. Onların katline ferman yazanlar, ferman yazmaya devam ediyorlar ve hep üstümüzdeler. Kim bilir, belki de, mezarlarına çiçek yollayıp, yakınlarına taziye ziyareti de yapıyorlardır, hayasızca.

İpekçi nin katiline, TV programına katılsın diye 500 bin TL teklif edilmiş. Eleştiriler artınca, yapımcı demişki:" 30 yıl yattı, cezasını çekti. Ne yani, bir 30 yıl daha mı yatsın"? İpekçi nin sevenlerinin yürekleri 30 yılda soğudu mu? Sonsuz 30 yıl geçse, soğur mu? Reytinginiz tavan yapsın diye, aynı programda İpekçinin kızına da teklifte bulunsaydınız bari. Yazıklar olsun.

Birileri öldü, birileri öldürdü de, Ülke bir yerler mi geldi. Öldürenler, kime hizmet ettiler. Ölüm fermanı yazanlar, yazdıranlar, bu gün neredeler. Eşkıya, dünyaya hükümdar mı oldu? Ne oldu? Var mı cevabı olan?

Sisler arasından, güneşi gören varmı? Neden öldürüldüklerini bile bilmeden, kör kurşunlara, bombalara hedef olanların, azap çeken ruhları, ışığa kavuşacak mı? Cevabı olan var mı?

Düşüncelerinden ötürü, uyduruk bahaneler ile, zindanlarda tutulanlar, ne olacak? Onların, öldürülenlerden farkı varmı? Kör zihniyetlerin, kör kurşunlardan farkı ne? Nereye gidiyoruz, Kimler, bizi nereye götürüyor? Bilen var mı?