Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '15

 
Kategori
Deneme
 

Bilginin doğruluğunun analizi nasıl yapılır ?

Bilginin doğruluğunun analizi nasıl yapılır ?
 

İnsanın etrafında bulunan gözle gördüğü kulakla işittiği eşyanın isimleri var. Eşyanın isimleri olduğu gibi dil ile tattığı, aklıyla düşündüğü ve kalbiyle hissettiği duygularında isimleri var.

Bilgi insanın etrafını algılayabildiği bu duyu organlarıyla bizim için sınırlı mahiyette. İnsanın duyu organlarının algılayamadığı ve algılama imkanının asla olamadığı nice bilgilerde mevcut.

İnsan olarak bizler evrendeki algılyabileceğimiz bilgileri üçe ayırabiliriz.

1-Bilimsel bilgiler.

2-Metafizik (Dinsel-Mitolojik-Efsanevi) bilgiler.

3-Hikmetli Bilgiler.

Bilimsel Bilgiler: Bilimsel bilgiler deney ve gözlem yoluyla elde edilmiş ve gerçekliği kanıtlanmış bilgilerdir. Suyun 100 derecede kaynaması, 0 derecede donması, uzayın -273 derecede olması vb. Bilimsel bilgiler beynimizin sol kısmının hoşlandığı bilgilerdir. Zira doğruluğu kanıtlanmıştır.

Metafizik (Dinsel) veya Mitolojik Bilgiler: Bu tür bilgiler insanın ana veya babasından gelen dini, mezhebik veya ideolojik bilgiler bütünüdür. Bu bilgilerin deneysel ve gözlemsel yolla kanıtlanması mümkün değildir. Bu bilgilerin doğruluğunun veya geçerliliğinin en büyük alt zeminini bilgilerin etik ve adil olmaları sağlar. Dini bilgiler geldiğinde bu bilgilerde genelde toplumlar mantık aramazlar. Mantıklı bir dini bilgi ancak ve ancak adil ve etiklik turnusol kağıdından geçtikten sonra meşruiyet kazanabilir. Mesela bize metafiziksel konuda yapılan bir açıklama ilk anda mantıklı gelebilir ancak o bilginin gerçekten etiklik ve adillik sürecinden geçip geçmediği önemlidir.

Hikmetli Bilgi: Bilimsel veya Dinsel literatürde olmayan insanın sorgulamaları sonucunda ortaya çıkan konuların açıklandığı yepyeni bilgi çeşididir.

Hikmetli bir bilginin ortaya çıkması için bir kişi bilimsel ve metafiziksel temel bilgi kaynaklarını araştırmış olmalıdır. Temelde bilimsel bilgiler insanı adil ve etik düşünürse bir yaratıcıya mutlaka götürür. Bu noktada geleneksel din bilgileri ve vahiy “Hayatın anlamı” konusunda çatışma içine girer. Hikmetli akıl eğer adil ve etik düşünmeye sorumlu ve vicdanlı tavırla yaklaşımla devam ederse Monoteizmi ( Tek İlahı) bulur.

“Herşeyi Allah yarattı ise Allah’ı kim Yarattı?” sorusu tipik bir Agnostik ve Ateist sorgulamasıdır? Agnostisizm bu soruya “Bunun cevabı tam olarak yanıtlanamaz” derken Ateizm “Allah’ın başlangıcı ve sonunun olmaması düşünülemez” cevabıyla inançta reddiye yapar. Nasıl ki Nihilizm’de HİÇÇİLİK varsa Agnostizm’de de Metafiziksel konuların asla bilinemeyeceği yönünde iddia vardır. “İlah var mı yok mu bu tartışmaya girmez bile”.

Tek bir ilah anlayışında kişi adil etik düşünmeye, sorumlu ve vicdanlı yaklaşımı sürdürdükçe kişi kesinlikle geleneksel dinden (Politeizm’den) ve geleneksel din inanışının köleci esaretinden Allaha kul olma özgürlüğüne ancak kavuşabilir. Bu şekilde elde edilen bilgilerin toplum tarafından kabul edilmeme olasılığı (Avamın eğitim durumu, geçmiş tarihsel tecrübeler ve avam tavrı göz önünde tutulduğunda) yüksek olsa da insana düşen vicdani sorumluluk ile hiç durmadan araştırmak ve sorgulamak bulguları açıklamaktır.

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..