Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '11

 
Kategori
Deneme
 

Bilim ve teknoloji

Bilim ve teknoloji
 

Teknoloji, insanın alet yapabilme ve bir aleti kullanabilme yeteneğini gösteriyorsa, teknoloji insanın doğumu ve çevreye uyumu süresince oluşmuştur, dolayısıyla bugünün teknolojisinin oluşmasında belki ilk insanın da rolü vardır. İnsan teknolojiyi nereden öğrendi. Kuşkusuz ilk bilgileri çevresine bakarak aldı, öğrendi uyguladı. 

Kıramadığı bir cevizi havaya kaldırıp, bir kayanın üzerine atan bir karga belki de insana teknoloji konusunda ilk bilgileri vermiştir. Teknoloji insan bilgisinin toplamını gösterir, işaret eder. 

İnsan bilgisi birikimlidir. Bir aleti icat eden veya etmeye çalışan hiç bir bilim adamı kendisinden önceki, kazanılmış bilgileri inkar edemez. Belki bazı bilgilerin yanlışlığını gösterir, onun yerine alternatifini, yeni anlayışı, yani seçenek düşünceyi, bir başka deyimle, antitezi ortaya koyar. Eser bu bilgilerin akıllı bir kişi tarafından yorumlanması ve sentez edilmesi şeklinde ortaya çıkar. 

Teknolojideki gelişme elbette bilimdeki gelişmeyi izler. Teknologlar biraz da bilim adamıdırlar; çoğu da esinlerini bilim adamlarının ortaya koyduğu yeni bilgilerden, buluşlardan alırlar . bilim daha çok , soyut, kuramsal alanda uğraşır. Bilim adamı bir sürü formüller yazar ; teknologların bunların güncel hayattaki yerlerini görmeye , göstermeye çalışırlar. Her yeni ilkenin, bilginin, bulgunun ertesinden “ ben bunu günlük hayatta insanların iyiliğine olarak nasıl uygularım?” diye düşünürler. Mühendisler bir çeşit teknologdurlar; onlar bisikleti bulurlar; makineyi bulurlar, uçakları icat ederler. Ama bir teknolog çoğu kez icatlar üzerinde kafa yoran basit bir “Mucit” dir. O ana kadar tanınmayan kişiler , buldukları o aletten sonra adlarını tarihe yazarlar; işte balonu bulan “Mongolfiye(1773). “ kardeşler, işte ilk kamerayı bulan “Louis ve Auguste Lumiere Kardeşler'in-(1895)” adları bir daha unutulur mu? Asla. Onların üzerine nice siyaset adamları geldi geçti ama , o ilk ilkeyi, ilk aracı bulan kişi asla unutulmadı ve unutulmayacak… 

Bilim alanındaki buluşlardan sonra, bazı insanların kafaları da kötüye çalışır, “bu aleti, diğer insanları öldürmekte, esir almakta nasıl kullanırım, ” diye sorarlar kendi kendilerine ve Albert Eistein’ın buluşlarından sonra “Atom Bombası” nın bulunması ve Japon ulusunun üzerinde patlatılması için ellerinden geleni yaptılar… Bu bilimin kötüye kullanılmasından daha çok siyaset adamları sorumludurlar… Onlar, mühendislerin kanına girerler ve güzel icatları kötüye kullanırlar, insanları harcamakta, öldürmekte kullanırlar. 

İnsanların icat ettikleri uçaklar insanları bir-iki saatte bir ülkeden diğer ülkelere götürmekte mahirdirler; ama aynı uçaklar insanların üzerine nice bomba atmakta da kullanılır. İkinci Dünya savaşında uçaklar kaç insan canı almıştır kim bilir? 

İşte dünyanın gizli bilgilerini ortaya seren bilim ve bilim adamları ve onları küçümseyen, ağzına geleni söyleyen yobazlar. Hatta bu konuda anlatılan gerçek bir hikaye de vardır: Şehirler arası otobüse binen bir fanatik, şoförün arkasına oturmuş, durmadan yeni icatların kötülüğünden, insanlara günaha batırdığından, televizyonun şeytan işi olduğundan , seyredilmemesi gerektiğinden bahsediyormuş… Bütün bunları dinleyen şoförün canı sıkılmış; arabayı durdurmuş , adamı dışarıya davet etmiş, “Baba teknolojiye , modern dünyaya hep küfrettin durdun, bak bu otobüs de gavur icadı, şimdi Ankara’ya doğru yürü bakalım kaç günde gidiyorsun , ” diye adamı biraz arkasından yürütmüş… Dünya böyle … Her gün yeni bir icat , yeni bir buluş… Geri kalmış ülkeler, ileri ülkelerin peşine takılmış gidiyorlar… “Üstelik bugün ne icat etmişler..” diye gazetelere bakıyorlar… Bilim de onlar da, teknoloji de onlarda , o zaman onlar çeşitli makinaları, motorları, aletleri, araç, gereçleri .. yapıp geri kalmış ülkelere satıyorlar… Bilimde geri kalmış ülkelerin çocukları da , bu yeni aletlere bakıp şaşıyorlar, ama eşek yükü para verip o yeni cep telefonlarını, bilgisayarları ne yapıp yapıp hemen alıyorlar..
Evet, bilim para getiriyor, zenginlik getiriyor… Geri kalmış ülkelerin çocukları soruyor, “Onlar zengin, biz fakiriz. Neden?” Çünkü onlar bilimde ileriler de ondan… 

Bilimi kılavuz, olarak almadıktan sonra, geri kalmışlık kader oluyor. Bilim, bilim, diyoruz ama.. Gerçek bilimle uğraşmıyoruz… Yaptığımız işler hep hikaye… Eğitimimiz de öyle yozlaşmış durumda… 

Atatürk’ün de son önemli sözü onun üzerineydi” Bilimi öncü olarak alınız..” diyordu. Onu örnek gösteriyordu. Oysa biz nelerle uğraşıyoruz…! 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..