Bilinmeyeni kolları açık karşılamak

Bilinmeyen ve yarın ne olacağını bilememek, hayatın parçasıdır. Hayatımızın bizeharekete geçme, arzuladığımız yaşama doğru ilerlemekten vazgeçmeme, kendimizi frenlememe cesareti vermesi gerekir.


Yenilik, risk mi şans mı?

Bilinmeyeni kolları açık karşılamak ve hatta onu aramak gerekir; çünkü bizeheyecan, tutku ve hayata büyük bir bağlılık verir.

Yeni bir şey ile tanışma, farklı düşünme, rutinin dışında farklı hareket etme olanağımız olduğunda, bazen bir süre için korkutucu bile olsa, bu fırsatları değerlendirmek gerekir.

Korku kötü bir akıl hocasıdır ve harekete geçmeyi önler; oysa cesaret yapıcıdır ve ilerlemeyi sağlar.

Bilinmeyenin belli bir risk taşıdığını kabul etmek gerekir; zira nereye gittiğimizi veya hareketimizin ne ile sonuçlanacağını her zaman bilemeyiz.

Zaten onun ilginç yanı da budur; zira temkinli olunmasını, uyumamayı ve hayatı motivasyon ile yaşamayı sağlar.


Bilinmeyen, bu çekici parametre...

Bilinmeyen farklı düşünmeye, gözleri açık tutmaya, yeni çözümleri test etmeye, farklı durumları yaşamaya, belki de tanımayacağımız kişilerle tanışmaya zorlar...

Bilinmeyene karşı daima heyecan duymak gerekir; bilinmeyene açık olmalı, ama içine balıklama atlanılmamalıdır.



Biraz düşünmeyi de gerektirir!

Daha önce karşılaşılmamış her durumda, düşünmek, dikkatli olmak, yalnızca, bu alanda pek iyi bir akıl hocası olmayabilen tutkunun peşinden gitmemek gerekir.

Büyük maceracıların düşünmeksizin atılan kişiler değil, aldıkları riskleri hesaplamasını bilen kişiler oldukları söylenir.

Onları kendinize örnek alın ve bilinmeyeni kucaklayın, ancak alacağınız riskleri iyi ve doğru şekilde hesaplamak için daima bir süre düşünün. Daima risk almak gerekir.

Bu, hayatımızı gerçekten değiştirmek istediğimizde hayatımıza katmamız ve uygulamamız gereken bir değişmezdir!