Bilirim ve bildiririm ki..!

Yok, bu ülke insanına rahat, huzur yok..

Birileri Türkiye insanına hayatı zehretmek için ant içmiş sanki..

Hiçbir şey olması gerektiği gibi olmuyor..Daima bir “anormallik”, daima bir “gerilim” atmosferi..

"Devlet etme" anlayışını buna dayandıran bir zihniyet var.. ”Kızı kendi başına bırakırsan, ya davulcuya gider, ya zurnacıya..” anlayışının devlete yansımış halidir bu..

Vatandaşı rahat bırakırsan, o da seni bırakır korkusu…

Bu yüzden hiçbir şey normal akışı içerisinde olmamalıdır. Demokrasinin en genel kuralları bile, çarpıtılmalı ve bir gerilim ögesi haline getirilmelidir..

“Şeytan azapta gerek..” misali bu ülke “halkı” sürekli bir huzursuzluk anaforuna atılmalıdır.

Şunun şurasında beş yıllık bir istikrar, beş yıllık bir huzur ortamı tesis edilmeye çalışıldı..

Sen misin, huzurdan, istikrardan, Avrupa standardından, insan hakkından bahseden..?

Ne demek bütün bunlar..? Bu ülkenin “kendine özgü” şartlarını yok saymak gibi bir gaflet, delalet ve hıyanet içinde bulunmak ne demek..!

Bu ülkenin “kurum” ları var.. Hem de kurum kurum kurumlanan kurumları var..?

Ne demek seçilmişlik, ne demek temsili demokrasi..

Bu ülkenin “yargıçları” var..!

Hukuk da, siyaset de onlardan sorulur.. Her şeyin “doğrusunu” onlar bilir..

Ve her şeyin doğrusunu onlar “bildirir..”