Bilmiyor muyuz?

Blog kategorisi üzerinde yapılan tartışmalardan sonra çok düşündüm. Bu kategori gerçekten amacı dışında mı kullanılıyor? Ne yapmalı, nasıl olmalı?

Blog internet güncesi ise bu alanda kendimize ait hertürlü olayı, düşünceyi yazabiliriz. Bence abes bir durum yok.

Tüm bunları düşünürken aklıma rahmetli Madamex geldi. Bir güncesinde yazdığı herşeyin kendisiyle ilgili zandedilmesinden duyduğu rahatsızlıktan bahsetmişti. Haklıydı...

Özellikle şiir edebi değer taşımalıdır. Ya da taşır ve kendi ruh halimiz yazdırmaz bize bunları. Ya da yazdırmamalı. Ahmed Arif her şiirini yaşadıklarından yola çıkarak yazmıştır diyebilir miyiz mesela? Elbetteki şiir yazıyoruz diye şair olmadık henüz. Yine aynı konu denemeler ve öyküler içinde geçerli. Bazan hayatla ve farklı yaşamlarla empati yapıyoruz. Yazmayı seven insanlar daha iyi bilir, yazdığımız her konuyu yaşamıyoruz. Ama hissediyoruz.

Tüm bunları düşünürken bir kaç edebiyat platformu keşfettim. Orada yazılan deneme, şiir, öykü yani edebiyatın her kolu edebi gözle görülmekte.(olması gerektiği gibi)

Sanırım güncede günce yazılmalı.

Milliyet Blogta Edebiyat Kategorisi ne yazık ki amacına ulaşamamış. Sıkı bir edebiyat platformu olabilirdi. Tartışılan yazarlar Orhan Pamuk'la sınırlı kalmayabilirdi. Değişir mi? Değişmeli...

Uzun lafın kısası; bundan böyle, şiir, deneme, öykü vb. yazılarımı İZEDEBİYAT'ta yazmaya devam edeceğim. Bekliyorum....