Binbaşım...

Binbaşım,
Haberlerde şanlı bayrağımıza sarılı tabutunu, Mehmetçiğimin omuzlarında izlerken tüylerim diken diken oldu. Eşin ve aslan yürekli oğlun alabildiğine metanetliydi. Eşin, cenazeni almak üzere evden ayrılırken, yüzünde sevgili eşini kaybetmenin hüznünü taşıyordu. Acı bir sessizlik kaplamıştı etrafı. Oğlun için aslan yürekli demiştim. Evet, oğlun gerçekten aslan yürekli Binbaşım. Babasını kaybetmenin acısı yüreğinde. Sen, bir daha fiilen asla geri gelmeyeceksin. Bu durum, vatanını seven her vatandaş gibi içimizi acıtıyor ama oğlunun ve eşinin yüreğinin acısı hepimizden farklı. Ama oğlun, koca bir adam olmuşcasına, acısını içine gömerek ve bana da helal olsun çocuk dedirtecek metanetle birliğimizi ve beraberliğimizi kimsenin bozamayacağını ve bizi kimsenin yıkamayacağını söyledi. Alnından öpülesi bir oğul, metanetli ama yüreği acı dolu bir eş. Ve ben bu satırlarımı yazarken bile duyduğum Mehmetçiğimin şehit haberleri. Evet, acı, evladını, eşini , babasını kaybeden yüreği yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen vatan sevgisiyle dolu vatandaşımın bağrında...
Mehmetçiğimin dökülen onca kanına rağmen, aziz vatanımın yaşadığım tüm acılara rağmen, değişen veya değişecek olan ne var derseniz, ACIDAN VE UNUTULANLARDAN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY YOK!