Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '06

 
Kategori
Psikoloji
 

Binbir surat (Gizli yüzlerimiz)

Binbir surat (Gizli yüzlerimiz)
 

Kızım bir gün bana "Baba sen binbir suratsın" deyiverdi. O zaman gülümseyip geçtiğim bu durum, zaman içinde hep aklımda kaldı. Yavaş yavaş kendimi kontrol etmeye, incelemeye başladım. "Kızımın dediği doğru galiba" demeye başladım. Her ne kadar bana kızarak söylemişse de, söylediği önemli bir gözlemdi.

Yunus Emre "Bir ben vardır bende, benden içeri" der. Aynaya baktığımız zaman gördüğümüz bir ben var. Çoğumuz kişileri bu "ben"e göre değerlendiririz. Oysa içimizde binlerce gizli yüz var, binlerce "ben" var.

İnsanların kendisini tanıması kadar zor bir şey yok. Zaman zaman "ben bu muyum, ben mi yaptım tüm bunları?" dediğimiz çok olmuştur.

İçimizde o kadar çok "ben" var ki. Bazıları birbirleriyle savaşıp durur, bazıları sinsice ortaya çıkıyor. Sevdiği ortamları kollayanlar da var. İçkili ortamlarda ortaya çıkan benlere, bu ortam bittikten sonra kimse sahip çıkmaz. O anları kayıtlardan izleyenler "bu ben olamam" der veya izlemezler.

Çoğumuz duymuşuzdur ya da okumuşuzdur. "Karıncayı incitmeyen adam iki kişinin canına kıydı" gibi benzer haberleri okuruz. Çevrede çok gaddar acımasız birinin, bir köpek yavrusunun ölümüne nasıl göz yaşları döktüğüne şahit olmuşuzdur.

İçimizde ki benlerde birbirine muhalefet ederler. Yaşam boyunca bir çok ikilem yaşarız. Bu durum çoğu kez  bizi tehlikelerden korur.

İçimizde her şiddette bir fırtına denizi var. Bu fırtınalar yüzümüze yansıyabilir. Bu yansımayı çoğu kez engelleyemeyiz. Yüzümüzden bazı şeyler okunabilir, bir anlam çıkartılabilir. Ama bunlar hep yanıltıcı olur. Tüm olumsuzlukları maskeleyen bir "ben"de vardır içimizde.

"Tatlıyı katık ettim acıma
Acımasınlar diye bana
Yüzümde bir maske durur
Dokunmayın yarama"

Kişileri tanımak o kadar kolay değil. Zaten kişi de kendini zor tanır. İçimizdeki "binlerce" benlerle uğraşmak kolay değil.

Duygularımızı, yüzümüz kolayca ele verebilir. Yüzümüzü maskeleyen "benler" kolay tanınmamızı engeller. "Benlerimizin" en özgür olduğu yer, rüyalarımızdır.

Evli çiftler hep söylerler: 50 yıllık eşim, yeni yeni huyları çıkıyor ortaya derler.

"Adam da şeytan tüyü var" deriz. Hemen kandırıverir insanı. Bu şeytan tüyüde bir "ben"dir aslında.

İnsan bir deniz, duygu denizi, "ben" denizi. Eğitim sayesinde bazı "benler" pasif duruma geçebilir. Ama onların neyi ne zaman yapacağı belli olmaz.

Güvenlik konusunda benler, örgütlü olarak çalışırlar. Bizi tehlikelere karşı korurlar.

Kızımın söylediği gibi hepimizde "binbir surat" var galiba. "Ben"lerimizi, eğitebiliriz. Çağdaş akılcı benlerimiz bizi ilkelleşmiş benlerimizden kurtarabilir. Bu da ancak sevgi eğitimi ile olur.

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..