Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '11

 
Kategori
Deneme
 

Binlerce çiçeğe dönüşmek

Binlerce çiçeğe dönüşmek
 

Hayatta hep tek başına mücadele etmek zorunda olanlar vardır. Arabalar yanından geçerken dost yüzler hep dikiz aynalarından gülümser onlara. Kaldırımda karşılaştıkları, sadece bir kahve kokusudur o kadar. Derdini kimseye söyleyemezler. Yerlere düşseler bile, kendilerini kaldıracak kimseleri yoktur. Bir ağaçtırlar; ama dallarında hep yiyiciler vardır. Böyle insanlar, tek başlarına bir ordudur, dost görünenlere karşı. Tek başlarına kaldıklarında, ne arayanları vardır ne de soranları. Bir zarfın bir puludurlar, asla sevgiliye, eşe, dosta yazılmış bir mektup olamazlar. Hayata yapışıktırlar, yüreklerinden kopup giden sevgi çığlarına rağmen. Hayatta tek başına mücadele etmek zorunda kalanlar ne kimseden bir yardım görürler ne de kimseden gözyaşları beklerler. Çünkü onlar, timsahlar arasında yaşayan suaygırlarına benzerler ve timsahların dostluklarına güvenmezler. Tek başına mücadele verenler, bazen eşlerine, çocuklarına, düşkünlere göğüslerini ova yaparlar. Onların göğüsleri, gelincik tarlalarına benzer bu yüzden. Göğsü kan renginde olsa da, bir kadını yüreğinin üstünde uyutmak için, acılarını çiçek ederler. Tek başına binlerce çiçeğe dönüşürler. Üzüntüyle yaşamak zorunda olsalar da, kendilerine derdi yol edinirler. Kaçmazlar, engellerden. Yürümeye devam ederler. Tek başına hayata göğüs gerenlerin, yürekleri daha büyük olur. Öyle küçük haplarla kendilerinden geçmezler. Hayatta tek başına mücadele edenler, hep sürüyle karşılaşırlar. Kendisine tetik çekenler, silahının ruhsatını babalarından alırlar, silahının mermisini analarındandan alırlar, öldürme emrini dayısından alırlar. Karşılarında yalanla kurulan kişilik krallıkları vardır. Tek başına mücadele verenler, kral gülümsemesinin arkasında soytarı bir kişiliğin olduğunu bilirler. Kraliçe gibi yürüyenlerin ayaklarında, ezilmiş bir kişiliğin izlerini görürler. Hayata karşı tek başına göğüs gerenler, karısının ya da kocasının parasıyla bir başkasıyla yatıp, ondan sonra da göğsünü gere gere yürüyenlere benzemedikleri gibi, göğsünde bir gerdanlıkla gezenlere de benzemezler. Aşkları onurludur, sevgileri sadece kendilerine aittir. Yüreğini bir başkasına verenler, asla kendi adlarına sevemezler. Tek başına mücadele verenler, tek başına sevmesini bilirler. Severken bile, asla bir başkasından yardım dilemezler. Hayatta kişi olmayı tek başlarına kazananlar, kişiliğin de zirvisinde olurlar. Hayat karşılarına hep omuz atanlar çıkarsa da onlar tüm bu tavırlara omuz silkerler. Bilirler ki kişinin olmadığı yerde, kişilik de olmaz. Bu yüzden en son aradığı şey, kişilik olur. Tek başına mücadele verenler, baklavanın üzerine dökülen fındıkların kendilerini baklavanın kendisi sanmaları gibi bir yanılgıya düşmezler. Başkalarını kurt ve ya köpek diye niteleyip etrafa bir ayı gibi saldıranlardan da olmazlar. Tek başına mücadele verenler, çok düşman kazanırlar. Çünkü birey olmanın en büyük bedeli düşman kazanmaktır. Bu yüzden her daim linç edilirler. 

 
Toplam blog
: 44
: 575
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarl..