Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '19

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Bir Konuşma (2)

EĞİTİMCİ YAZAR ABDÜLKADİR GÜLER'LE BİR KONUŞMA  (2)

Konuşanlar: Söke Lisesi'nden, CananGündüz,  Dilek Şahan,  Sıla Akdamar,

Bugünkü bakış açınızla ilk yazılarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

A.GÜLER: O günlerde yazmış olduğum yüzlerce şiir ve denemelerim vardı. Bunlar gazete köşelerinde kaldı. Örneğin 1970 yılında Ankara Çaba yayınları arasında yayımlanan Dicle Köprüsü (şiirler)  adını taşıyan kitabımda, bu yazdığım şiirlerin hiç birine yer vermedim.  Çünkü bular ilk denemelerimdi.  

Genç bir yazar adayına tavsiyede bulunacak olsaydınız, bunu 3 madde ile nasıl örneklendirirdiniz?

A.GÜLER:  Genç yazarlarımıza üç tavsiyem vardır:
             1- Okumaya fazla bir zaman ayırmak,
             2- Dünden bugüne edebiyatımızı iyi tanımak ( her yazar Divan Edebiyatını çok iyi bilmelidir) ve günümüz yazarlarıyla haşir, neşir olmalıdır. Bir de yeni edebiyatımızı (Orhan Veli’den bugüne kadar) çok yakından tanımalı ve incelemelidir…
             3- Şiir, öykü, deneme, hatta roman gibi eserleri bol bol okuduktan sonra bunlarla ilgili duygu ve düşüncelerini bir defterde kısa bir özet halinde yazmalarını sağlık (tavsiye)  ederim. Bunlar gelecekte yararlı bir kaynak olacaktır diye düşünüyorum…

Bir yazar için zaman ne demektir?

A.GÜLER: Bir yazar için zaman çok önemlidir. Çünkü yazarın meydana getireceği eser (şiir, öykü, deneme, roman, röportaj, sinema, resim, müzik gibi eserlerin meydana gelmesi için belli bir zamana gereksinim (ihtiyaç) vardır. Onun için eserini meydana getirecek olan yazar, durumunu buna göre ayarlamalıdır. Başarılı ve nitelikli eserler belli bir zamanda yazılır. Bunlar acele ile yazılmaz.  

Yazılarınızı yazarken hayal gücü sınırlarını zorladığınızı hissedip bunun toplumsal yargılarla ters düşebileceğininiz oldu mu? Eğer hissetiyseniz yazdıklarınızı sildiniz mi?

A.GÜLER: Her yazarın kendine özgü bir hayal gücü vardır. Yazar kim olursa olsun içinde yaşadığı toplumun temel değerlerine öncelikle saygılı olmalıdır.  Ben şahsen içinde yaşadığım toplumun milli değerlerine ve sevip saydığım temel değerlerine oldukça ters düşmemeğe çaba gösteriyorum. Onun için şiir olsun veya diğer yazılarım olsun yazarken bunlara çok dikkat ederim… Eleştirdiğim konularda da mümkün olduğu kadar yapıcı ve birleştirici olurum.

Kitaplarınızı yazmaya başlamadan önce bir toplumsal mesaj düşüncesi ile mi başlarsınız, yoksa bunu yazarken şekillenebilecek bir şey mi?

GÜLER: Bence her yazının veya her yazarın içinde yaşadığı topluma bir mesajı vardır.

Türk yazarlar içerisinde bu kişinin eserleri beni yazar olmak için çok iştahlandırdı diyebileceğiniz bir yazar var mıdır?

A.GÜLER: Elbette vardır diyebilirim.  Öyküde Ömer Seyfettin,  Sait Faik Abasıyanık, Sökeli Samim Kocagöz,  yenilerden Şevket Bulut, romanda Yaşar Kemal ve Orhan Kemal, Abbas Sayar, şiirde Yunus Emre, Orhan Veli, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cahit Külebi, Turgut Uyar, Bekir Sıtkı Erdoğan,  Cemal Safi, Feyzi Halıcı, Bahaettin Karakoç ve Sezai Karakoç,  çocuklar için mizahi öyküler Muzaffer İzgü gibi yazmak isterdim.  Bunlar sadece benim verdiğim ve hayran kaldığım bazı yazar ve şairlerden birkaçıdır. Başkaları da vardır.

Sayın Abdülkadir Güler, kitaplarınızı yazarken nelerden ilham alırsınız?

GÜLER: Yazmanın tek kaynağı vardır ilham perisi. İlham perisi olmayınca hiç bir şey yazılmaz. İlhamsız yazılan yazılar kuru ve yavandır.  Ben ilhamımı içinde yaşadığım toplumdan ve bu toplumun insanlarından alıyorum. Önce bir karalama, çala kalemle yazıyorum. Daha sonra bir sanatçı gözüyle meydana getireceğim eseri  ( şiir, öykü, deneme, halk bilimi, folklor v. s.)  meydana getiriyor ve terlemen eser yazılmaz diyorum.  Az ve öz yazmaya çaba gösteriyorum.

Sayın GÜLER, bugüne değin yazmış olduğunuz eserlerden kısaca söz eder misiniz?

A.GÜLER,  Bugüne değin (kadar) Türk edebiyatına kazandırdığım eserlerimden bazıları:
Dicle Köprüsü, şiirler, (1970), Harran’da Atatürk Çiçeği, şiirler, (1986), Bir Başka Türkü, Şiirler ( 1992), Yaz Güneşi Bengisu, Şiirler (2004),  Eylül Sonrası, Şiirler ( 2016 ), Sökeli Bir Güzel Adam Av. Ahmet Güçsav, araştırma, inceleme, (2001),  Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı – İnceleme, Gezi, Araştırma 4. Baskı (2008),  Hayatı ve Eserleriyle Mahmut Özay, Araştırma ( 2004), Yerli ve Yabancı Gözü İle Yunus Emre İnceleme, Araştırma (1993), Sökeli Şairler ve Yazarlar – Güldeste (1998), Mardin Folkloru, İnceleme,  Araştırma (1998), Hayatı ve Eserleriyle Umurlu’dan M. Kemal Yılmaz, 3.baskı (2013), Sanat ve Edebiyat Dünyasında Elli Yıl Böyle Geçti, (2014),  Söke’de İz Bırakanlar,  İnceleme, Araştırma, Biyografi (2017) gibi eserlerim vardır.

Başka kitaplar ortaya çıkartacak mısınız, başka kitaplarınız olursa, bunlar hangi konuları kapsar?

A.GÜLER: Benim şu anda basmaya hazır ve çeşitli gazete ve dergilerde yer alan yazılarım (öykü, deneme, biyografi, tanıtım, eleştiri,   halk edebiyatı ( Folklor ) gibi yayınlarda ( gazete ve dergilerde) yazılmış 4 kitabım daha vardır. Bunların adını / GERİDE KALANLAR- diye isim verdim. BENİM “YAZAR DOSTLARIM” bir çalışmam daha vardır. Maddi olanaklarım ( imkânlarım )  el verirse bunları da yayınlamayı düşünüyorum.      

Sayın Abdülkadir Güler, ilk eserinizi çıkardığınız zaman kendinizi nasıl hissettiniz?

GÜLER: İlk eserin yukarıda bilgi verdiğim gibi şiir dalında DİCLE KÖPRÜSÜ idi. (Çaba Yayınları-Ankara-1970). Bunun önsözünü Çaba Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Şair ve Gazeteci Halil Soyuer yazmıştı. Bu yıllarda Güneydoğu’da bir dağ köyünde çiçeği burnunda heyecan dolu bir köy öğretmeni idim. Kaldığım il de ve hatta bulunduğum ilçede o yıllarda ilk şiir kitabı yayınlayan sadece ben idim. Artık kendimi nasıl hissettiğimi tahmin edersiniz. Anlatmaya gerek yok. Dicle Köprüsü ( şiirler)  adlı kitabımla Türk edebiyatı coğrafyasında köyden Ankara’ya ve hatta İstanbul’a bir köprü kurmuş ve birçok şairle tanışma fırsatını bulmuştum. Şiir kitabım çıkmadan önce en az beş, altı sanat ve kültür dergilerinde şiirlerim çıkmıştı. (Çaba, Çağrı, Çele, Hisar, Hareket, Defne, Eflatun, Tarla, Tohum, Filiz gibi dergilerde şiirlerim yer aldı. ) Bu kitabım Anadolu basınında geniş yankılar yaptı ve çok kısa bir sürede tükendi.

Söke Şairler ve Yazarlar Derneği size neler kattı?

A.GÜLER: Efendim 1985 yılından bu yana Söke’deyim bir yerde kendimi Sökeli sayıyorum. Eserlerimin çoğu Söke ile ilgilidir. Söke Aydın’ımızın sanat ve kültür bağlamında dünden bugüne önemli bir yer tutmaktadır. Fazlasıyla yararlandığımı belirtmek isterim. Beşparmak Dergisi, Sarızeybek dergisi, Söke Şairler ve Yazarlar Derneğinin ilk kurucuları arasında yer aldım. Birçok eser sahibi olanlarla sıcak bir ilişki içindeyim. Cümlesiyle sağlıklı bir kültür alış-verişi içindeyim. Kendimi hiç birinden üstün görmüyorum, sadece onlardan biriyim. Sanatımıza, kültürümüze değer veren herkesle sevgi ve barış içindeyim. Bu yazımı okuyanların cümlesine selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

Sayın Güler, sizin uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı çatısı altında görev yaptığınızı biliyoruz. Deneyimli bir öğretmen olarak genç öğretmenlerimize neler söylersiniz?

GÜLER: Bir öğretmen olarak genç öğretmen meslektaşlarıma şunları tavsiye ederim:
    Mesleğini ve öğrencilerini candan sevmelerini,
    Her geçen gün kendilerini yenilemelerini tavsiye eder, mesleğiyle ilgili kitapları bol bol okumalarını sağlık veririm,
    Öğrencilerine karşı vereceği nota karşı adil ve bu notu silah olarak kullanmamalarını,
    Başarılı bir öğretmen derslerine hazırlıklı ve planlı olarak girmelidir, öğrencilerini, öğrenci velilerini yakından tanımalıdır.
    Her insanın kendisine göre ailevi bazı sorunları vardır. Bence bir öğretmen derslerine girerken, ailevi sorunlarını evde bırakmalıdır. Yerine göre güler yüzlü ve yerine göre ciddi olmalıdır.
    Sınıfında bulunan engelli, köyden gelen ve özellikle maddi durumu fakir olan öğrencilere bir baba şefkatiyle daha çok yer vermelidir. Bir yerde babacan olmalıdır. Onların okumalarına yardımcı olmalıdır. Bunları yaparken de gösterişe meydan vermemelidir.

Sayın Abdülkadir GÜLER  bize vermiş olduğıunuz  bilgi ve bu değerli  konuşmalarınızdan dolayı  sizlere çok  teşekkür ediyoruz

A. GÜLER:  Sevgili öğrenciler ben de sizlere teşekkür ediyor ve  başarılar diliyorum..

Sayın Hocam, bize zaman ayırmanıza ve vermiş olduğunuz bilgilerden dolayı teşekkür ediyor, sizlere sağlıklı günler diliyoruz.

GÜLER: Sevgili öğrencilerim, beni düşündüğünüz ve böyle bir röportaj için evime kadar gelip onur verdiğiniz için, ben de sizlere teşekkür ediyor, tüm hayatınız (yaşantınız) boyunca sizlere sağlıklı günler ve başarılar diliyorum.



Abdülkadir GÜLER
03,04.2019-  SÖKE
 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..