Bir “mektup” ve ortaya koyduğu gerçek…

Bilmeyenlere bildirilir…

İşte bir “Sorumluluk” duygusu, hem de ilkokul 3. sınıfa giden ve muhtemelen 10 yaşlarında olan bir “Çocuk” tarafından ortaya belgesiyle konulan…

Bu çocuk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’a bir mektup yazarak, askerlerimizin “Şehit” edilmesinden duyduğu üzüntüyü belirtmiş… Yaptıkları yardım kampanyasını anlatmış…

Ve…

Belki de farkında olmadan, daha büyük bir soruna parmak basmış.

Bu sorun, acaba mektup muhatabının ve bu haberi okuyup, mektubun içeriğinden bilgisi olanların dikkatini çekti mi acaba?

Bakın ben size “…belki de farkında olmadan…” ortaya koyduğu bir gerçeği gözünüze dayayayım.

İbrahim Talha ALĞAN isimli bu öğrenci, mektubunun bir yerinde aynen şöyle diyor.

<ı>“Türk Milleti olarak hepimizi yasa boğan askerlerimizin şehit edilmesi olayı, beni de çok üzdü. Ağlayan anaların feryatları ve yetim kalan çocukların boynu bükük halleri rüyalarıma girer oldu. Tekrar aynı acı olayları görürüm diye televizyonu açmaya korkuyorum…”

Bu satırlardan sizler bilemiyorum ne çıkarttınız ama benim çıkarttığım sonuç şu…

Televizyon kanallarının sorumsuzluğu ve “Reyting” uğruna yaptıkları yanlışlıklar… Bu yanlışlıkların toplum üzerinde yarattığı olumsuz etkiler…

Hatırlayacağınız gibi “Profesyonel ordu” gündeme geldiği günlerde, TSK bir program yaparak, basın mensuplarını Eğirdir Dağ ve Komando okuluna götürdü, orada misafir etti... Amaç, burada yapılan “eğitim” çalışmalarını görmeleri ve bir anlamda da yayın yoluyla (Belki) PKK’ya “Gör gelecekteki halini” mesajını vermekti…

Televizyoncular, yapılan eğitimi elbette kaydettiler ve bunu da haber olarak verdiler.

Sonra?...

Sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinin PKK terör örgütüne karşı yaptığı harekatın bütün haberlerinde döndüre döndüre, sanki haberle bir ilişkisi varmış gibi verdiler durdular ve aynı hatayı daha hala yapmaya da devam ediyorlar.

Buna örnek o kadar çok yayın var ki…

Türk Hava Kuvvetlerine bağlı uçaklar, Kuzey Irak üzerinde gerek keşif gerekse bombalama gibi bir harekâta girişti mi, bu kez yine TSK tarafından kendilerine verilen ve ilk harekatta tespit edilen “Nokta atışları”na ait görüntüleri evirip çevirip veriyor.

Diyarbakır’daki son bombalama olayı ile ilgili bir gelişme mi var, daya gitsin olay anındaki görüntüleri. Hem de (Nedenini bir türlü anlayamıyorum) haber bitene kadar kısacık görüntüyü birkaç kez tekrarlayarak…

Hadi, haberi verirken bir kez ver, geri kalanını da stüdyo görüntüsüyle ver kardeşim, evire çevire vermenin ne anlamı var ki?...

Küçücük çocuk… Babasını saldırıda kaybetmiş… Cenazesi defnediliyor, kız mezarının üstünde ağlıyor “Baba, senin yerine ben ölseydim…” diye…

Bu görüntü en az 20 kere verilir mi?

Sonuçta ülkemin çocuğu İbrahim Talha ALĞAN, farkında bile olmadan belki, ülkenin acı ama bir o kadar da gerçeğini de “<ı>Tekrar aynı acı olayları görürüm diye televizyonu açmaya korkuyorum…” diyerek ortaya koyuyor…

İlgililer…

Acaba diyorum, biraz “sorumlu” davranmak gibi bir düşünceye doğru götürür mü bu mektup sizi?

09 OCAK 2008