Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '08

 
Kategori
Haber
 

Müslüman mahallesinde salyangoz satmak

Müslüman mahallesinde salyangoz satmak
 

Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz, gayrimüslim mahallesinde de namaz takkesi…

Radikal Gazetesi “Köşe Yazarı” Perihan MAĞDEN 8 Ocak 2008 tarihli gazetenin nüshasında “Şimdi vicdani ret” başlıklı

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=243769 bir yazı yazmış.

Perihan MAĞDEN hakkında ”<ı>basın yoluyla halkı askerlikten soğuttuğu” iddiası ile bir de dava açılmıştı, sonucu ne oldu bilmiyorum.

Haziran 2006 tarihinde görülen davası sırasında “Vicdani ret hakkını savunmam, benim en temel hakkım” diyerek kendini savunmuştu ve hatta o mahkemeye geliş ve gidişinde de halkın tepkisi ile karşılaşmıştı.

Elbette ve her zaman savunduğumuz şey “Özdür düşünce”nin önüne bir engel konulmamasıdır.

Ancak…

“Düşüncelerimi özgürce söylerim” derken de Müslüman mahallesinde salyangoz satma girişiminin de yanlış olduğunu bilmek gibi “erdemli” olmak gerek…

Atatürk de “Silaha hayır” demiş ve bunu da “Yurtta sulh, cihanda sulh” cümlesi ile ifade etmiştir.

Silaha, silahlanmaya ve savaşmaya “Hayır” demek başka bir şey, ülkesi için görev yapmamak üzere “Askerliğe hayır” demek başka bir şey.

Bu ülkede “Askerliğe hayır” diyerek askerlik görevinden kaçan birçok kişi oldu. Kimi kaçtı, kimi sahte rapor aldı, kimi de hakkı olmadığı halde “Paralı” piyangosundan yararlandı.

Şimdi Perihan MAĞDEN ve onun gibi düşünüp “Silaha hayır” veya bir başka ifade ile “Askerliğe hayır” diyenlere şunu sormak gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kurtuluş Savaşı sonrası kime karşı savaşmıştır, kime karşı silahına davranmış ve insan öldürmüştür?

Hadi ben size söyleyeyim…

Birincisi; “Kore Savaşı” olarak bildiğimiz ve kendi topraklarımız dışında, birbirinin boğazına “Öldüresiye” sarılan “Kardeş”leri ayırmak için gitmiştir.

İkincisi; “Kıbrıs Barış Harekâtı” diye bilinen ve yine topraklarımız dışında gerçekleşen askeri harekâttır ve orada da soydaşlarımızı katledenlere karşı yapılmıştır.

Üçüncüsü; yaklaşık otuz yıldan bu yana da Ülkemizin toprak bütünlüğüne, ülkenin birlik ve beraberliğine kasteden başta PKK olmak üzere Türkiye üzerinde oyun oynama hevesinde olanlara karşı içeride ve dışarıda yapılan silahlı engellemedir.

Yani… Hepsi de “Savunma hakkı”nı kullanmaya yöneliktir. Durup dururken savaşmak akıl işi mi ki gidip adam öldürelim?

Afganistan, Somali, Kosova ve benzeri gidişlerin hepsi de “Savaşı önleme” amacına yöneliktir.

Evet, silaha, silahlamaya ve savaşmaya “Hayır” da sizi yok etmek için silahları ile üzerinize gelenlere karşı “Savunmaya” da mı hayır? Bir başka deme ile “Ölmeye” de mi evet?...

Böyle dengesiz, densiz düşünce olur mu?

Kendilerin aydın (!) yerine koyup marifeti kendilerinde bilenlerin, hiçbir akla uymayan ve “Özgür düşünce” kapsamına sokmaya çalışarak söyledikleri saçmalıklara inanacak değiliz elbette.

Ne var ki, onların “Özgür düşünce” arkasına sığınarak söyledikleri sözüm ona fikir, çoğu zaman Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya benziyor…

Ya da sinsi amaçlarına ulaşmak için kıpırdanma...

09 OCAK 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..