Bir anı, bir soru

Adı Jossef Tindemans
Görevi Grand Kerk (büyük kilise) de Papaz / Belçika
Teollog ve Sosyolog

Tindemans’ın bana sorduğu sorusu şu idi;
“Müslüman ile Hıristiyan arsındaki en belirgin özellik nedir sizce?”
Başladım saymaya, şudur budur diye üç-beş madde halinde...
“hayır değil, bunlar da olabilir ama en belirgin özelik bu değil” dedi papaz efendi.
Ve sonunda kendi sorusunun yanıtını kendisi verdi,

“bak bayım, Müslüman ile Hıristiyan arasındaki en belirgin fark;
Müslüman insandan (kuldan) utanır, Hıristiyan ise Allahtan korkar”..

Uzun açıklamalarda bulundu, örnekler vererek beni bu konuda ikna etti doğrusu.
En çarpıcı bulduğum örnek de;
“bir Müslüman, insanın olmadığı, insanın göremediği her yerde çok rahat suç işleyebilir (hırsızlık ya da cinayet vb)
Suç işlerken tek korkusu, o esnada bir başkasına yakalanma ve toplum içinde değersizleşme korkusudur ki, bu Allah korkusu değil, insan (kul) korkusudur.
Yani, Müslüman biri, insanın olmadığı, yakalanma korkusu olmadığı her yerde ve zamanda planladığı suçu rahatça işleyebilir (!)
Ama bir Hıristiyan, insan olsun olmasın önemli değil, “tanrı her yerdedir” inancıyla nerede ve hangi suçu işlemeyi düşünse, onu önce Tanrının göreceğine inanır, o suçu işlemekten korkar ve vazgeçer ki, bu da Allah korkusudur”…

Papaz J.Tindemans ile olan bu söyleşiden sona bu konu düşüncemde uzun zaman yer etti
ve bu iddianın insanımızı zaman zaman gözleyerek, izleyerek takip ettiğimde doğru olduğu kanaatine vardım ben de.

Suçlu gördüğümüz birine karşı söylediğimiz
“ Allah’tan korkmuyorsun, bari kulundan utan?”
sözü de bu iddianın gerçekle ilgisinin olduğunu gösteriyor adeta..

Şimdi kendime harbiden şu soruyu soruyorum;
Müslüman biri “Allahtan korkuyorum” derken, aslında korktuğu Allah mı
yoksa korktuğu ve çekindiği insan mı?
Bence insandan korkuyor

Ya sizce?


*muzaffer yıldırım