Bir başkadır benim Ören'im

Denizden usul usul meltem rüzgarlarının estiği, sokakları deniz kokan, insanları sıcacık bir tatil beldesi Ören.

Balıkesire bağlı Kazdağlarının arasında şirin mi şirin bir belde...

Mavi bayraklı plajları, sahillerdeki incecik kumu, çarşısındaki takı toka dükkanlarıyla meşhurdur. Zeytinyağını da unutmayalım tabii.

Bölge halkının ekonomisinde önemli bir yere sahip zeytinyağı. Kaz dağlarında çok sayıda zeytin ağacı yetişmekte. Nereye baksanız zeytinliklerle karşılaşırsınız.

Benim Ören'im diyorum çünkü Ören benim için ayrı bir dünya. Çocukluğumdan beri gittiğim içindir belki de...

Çok sayıda otelleri mini mini pansiyonları var. Çoğu otel 4 yıldızlı. Hepsi çok sıcak karşılıyor insanı.

Birde Cunda diğer adıyla Alibey adası var. Karadan yapılan doldurma bir yolla gidiliyor. Ünlü balık lokantaları, ahşap rum evleri... Deniz kenarındaki lokantalardan yayılan taze balık kokusunu duymamak mümkün değil. Adeta insanı kendine çekiyor. Balıkları da çok lezzetlidir. Tavsiye ederim

Turistler de geliyor. Çoğunlukla Alman ve İngilizler. Eğer iyi ingilizce biliorsanız birkaç turistle konuşmayı deneyin. Hepsi aynı cevabı verecektir;

-Very good (çok güzel)....

Eğer Örene gitmeyi düşünüyorsanız, size tavsiyelerim olacak.

Ören'in çarşısından birkaç incik boncuk almadan,
Yöreye özgü halis zeytinyağını tatmadan,
Cunda adasındaki balık lokantaların büyüsüne kendinizi kaptırmadan ve eski rum evlerini görmeden
İncecik kumlu plaj larda yürümeden
dönmeyin derim ben. Siz bir gidin görün oraları bana çok hak vereceksiniz

Sevgilerimle...