Bir Belediye Başkanı Olarak Prof. Dr. Mustafa Akaydın

Antalya’da öyle bir belediye başkanı görev yapıyor ki, dillere destan! Görevi Antalya’yı yönetmek, Antalya’ya ve Antalyalıya hizmet etmek olan başkan, siyasi parti lideri gibi isminden söz ettiriyor. Farkında olmadan sarf ettiği sözler ise ne Antalya’ya, ne de bir belediye başkanına yakışmıyor.

***

Prof. Dr. Mustafa Akaydın. Akdeniz Üniversitesi’nin önemli akademisyen kadrolarında yer aldı. Antalya Tabip Odası başkanlığı yürüttü, hala onur kurulu üyesi. Cerrahi tıp bilimleri alanında ulusal ve uluslararası alanda sayısız çalışması ile göğsümüzü kabarttı.

2009 yılında AKP, CHP zıtlaşmasının en yoğun olduğu illerden biri olan Antalya’da, Deniz Baykal’ın memleketinde, CHP’den Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. AKP’nin iddialı belediye başkanı Menderes Türel’i koltuğundan etti. AKP karşıtları bayram etti.

Belediye başkanı görevi devralmak için geldiği belediye binasının önünde belediye çalışanlarına “Yuh Yuh” nakaratlı şarkıyı çaldırttı, eski başkanı bu şarkıyla uğurlayıp neşelendi. Göreve geldiği ilk andan itibaren Türkiye’nin birçok belediyesinde örneği görülen kadrolaşma hareketinin bir başka örneğine de kendisi imza attı. Akdeniz Üniversitesi’ndeki çalışma arkadaşlarını belediyeye transfer etti, üniversitede görevli birçok hocayı belediyenin danışmanlıklarına getirdi.

Herkes kendi arkadaşları ve ekibiyle çalışmak ister diyerek bunu çok da önemsemeyebiliyoruz. Kaldı ki Türkiye genelinde benzer kadrolaşmalara sayısız örnek var.

***

Mustafa Akaydın’ın gündeme geldiği konular nedense genellikle Antalya’da yapılanlar ve hizmetler hakkında değil, siyasi polemikler ve söylemlerle oldu.

Almanların ünlü Oktober Bira Festivali’nin bir benzerini Antalya’da gerçekleştirince; belediye eliyle alkollü bir organizasyon düzenlediği gerekçesiyle Yeşilay başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluştan tepki aldı. Festivalde bir kişinin alkol komasına girerek hayatını kaybetmesi, “içmeyi bilmiyorsa, içmeseydi” şeklinde geçiştirildi.

***

Altın Portakal Film Festivali ile ilgili belediyenin yaptığı atılım ve çalışmalar tam güzel tepkiler alıyor derken belediye başkanı ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay karşı karşıya geldi.

Bakan Ertuğrul Günay Bosna asıllı Sırp Yönetmen Kusturica’nın festivale davet edilmesini gerekçe göstererek festivale katılamayacağını açıklayınca Başkan ağzından çıkanları duymayacak derecede tepki gösterdi. “Bizler Habur’da teröristleri hoşgörü ile karşılamış milletiz” diyerek kendini savunan başkan aklınca yönetmenin gelmesine tepki gösterilmesine karşı çıktı. Aynı zamanda geçmiş yıllarda AKP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin festivaline aynı yönetmenin geldiğini hatırlatarak bakanı ayrımcılıkla suçladı.

Buraya kadar her şey güzel değil mi?

Ortada bir suçlama ve suçlamanın yapılış biçimi var. Kültür ve Turizm Bakanı gösterdiği tepkide son derece haksız ve gereksiz bir çıkış yaptı. Bu ülkenin Başbakanı Sırp liderle el sıkışıp ikili anlaşmalara imza atarken, İran Devlet Başkanı ile samimi görüntüler verirken bir kültür sanat etkinliği için böyle bir tepki verilmesi son derece manasız. Ancak, Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Akaydın’ın verdiği tepkiye ne demeli? Teröristlerden başlayıp, AKP’nin seceresine kadar giden söylem açıkça nefret ve kin içeriyor, aynı zamanda bahsedilen konu ile içerik bakımından hiçbir alakası yok. Kime hizmet ettiği anlaşılamayan bu konuşma bir belediye başkanına hiç yakışmıyor.

Altın Portakal Film Festivali’nin açılış konuşmasını yapmak üzere sahneye çağırılan başkan önceden hazırlamadığı belli olan kısa konuşmasında ellerini havaya kaldırıp tehdit eder gibi bakanlığa alenen saldırarak tam bir siyasi şov gerçekleştirdi. Bu ülkenin en değer verilen uluslararası bir organizasyonunda bu derece çirkin görüntülere bir başkanın alet oluyor olması son derece acı ve ızdırap verici. Bakanlık ne derece yanlış yaparsa yapsın belediye başkanının daha mantıklı, daha oturaklı sözler söylemesi en azından yurtdışından gelen konukların önünde daha festivale yakışır bir tutum takınması gerekirdi.

Altın Portakal’da filmler yerine siyasi şovlar konuşuluyorsa bunun sorumlusu en başta belediye başkanı Prof. Dr. Akaydın’dır. Antalya’ya yakışan profilde, bir belediye başkanına yakışan ağırlıkta konuşmalar ve uygulamalar görmek dileğiyle… Şovmen belediye başkanlarımız zaten var, sayısal olarak çoğalmasınlar.

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com