Bir çıban var; patlayacak…

Kısa bir süre önce Karaelmas Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ayten Erdoğan'ın, çocuğun cinsel istismarı konusunda yaptığı bir araştırma düştü gündeme. Oldukça çarpıcı ve endişe verici sonuçlar ortaya koyuyordu araştırma.

Tacize uğrayan çocuklar kadar, tacizcilerin profili de incelenmiş araştırmada. Tacizcilerin yaşının ülkemizde 15-40 arasında değiştiği belirtiliyor. Bu durum pedafoli hastalığından kaynaklanıp, dünya genelinde ise 40 yaş üzeri insanlarda görülüyormuş.

Bu araştırmayı hiçbir finansal destek almaksızın kendi imkanlarıyla yaptıklarını, istismarlarda ki neden-sonuç ilişkilerini ortaya koyan daha büyük araştırmaların yapılması gerektiğini de ekliyor Ayten Erdoğan.

Hızla büyüyerek azgınlaşan bir çıbanı, birkaç fedakar insan kendi imkanlarıyla araştırıp, konunun önemine dikkat çekmeye çalışıyor. Sınırlı imkanlarla yapılan bu araştırma sadece bir durum tespitinden ibaret. Oysa rakamlar, Sağlık Bakanlığı'nın çoktan devreye girip, geniş imkanlarla donattığı bir ekipçe konuyu ele almasını gerektirecek boyutlardaki bir tehlikeyi işaret ediyor.

Hızla azgınlaşan diyorum, çünkü bu durumu yaratan dinamikler halen faaliyette olup, henüz çıban patlamış bile değildir. Dünyada 40 yaş üzeri insanlarda görülen pedafoli hastalığının, ülkemizde 15-40 yaşları arasında görülüyor olması dikkate alındığında, ülkenin daha bir çok taciz vakasına gebe olduğunu söylemek bir kehanet olmayacaktır. Bu sebeple durum tespitiyle yetinmeyip hastalığın kökenlerine ilişkin çok detaylı bir inceleme yapılması gerekiyor.

Ancak bu talebin gerçekleşmesinin söz konusu bile olmadığını özellikle vurgulayalım. Çünkü Türkiye bu tür bir araştırmanın olası sonuçlarına henüz hazır bulunmuyor. Böyle bir araştırma yapılabilse bile, o araştırmayı yapacak ekip, gerek Sağlık Bakanlığı, gerekse toplum nezdinde lanetlenmeye, o rapor sümen altı edilmeye mahkumdur.

Bu sorun bizzat toplumun üzerine oturtulduğu çarpık değerlerden güç almakta ve o değerleri sorgulamayı göze almaksızın bir çözümden söz edebilmekte mümkün değildir. Dolayısı ile çok daha geniş kitlelerin canının yanmasını, operasyonun kaçınılmaz hale gelmesini beklemek durumundayız. 

Ne yazık ki patlamaya hazır bir çıban ve birçok potansiyel kurban orta yerde durmakta, bazen pedafoli hastalarının lanetlendiği, bazen kurban, hatta bazen de kurban ailelerinin suçlandığı, riyakar bir ahlak anlayışının belirleyeceği bir süreç bizleri beklemekte...