Futbolcu Drogba ve insan karakteri

İnsan karakteri yanar döner gibidir.

Aynen bir janjanlı kumaş gibi kıpırdadıkça renk değiştirir.

Bir insanı tanırsınız.

Takdir edersiniz.

Mükemmel bir karaktere sahip dersiniz.

Sözününün eri, makul, terbiyeli, saygılı dersiniz.

Gün gelir sizin düşündüklerinizin tam tersi hareketlerde bulunur.

İşte Galatasaray'ın dünyaca meşhur futbolcusu Didier DROGBA.

Dünyanın bir numaralı kulüperinde futbol oynamış,ülkesinde halk kahramanı ilan edilmiş bir insan.

Galatasaray'a geldiğinde büyük takdir toplamış birisi.

Hali,tavrı, davranışları mükemmel.

Takım içinde örnek bir futbolcu olmuş, bütün Galatasaraylıların gönlünü feth etmiş bir futbolcu haline gelmiş bir insan.

Ama bakıyorsunuz bir maçta oyundan erken alındığı için antrenör yardımcısı Tugay Kerimoğlu'nun uzattığı elini, görmezden gelip, sıkmamış.

Bir başka maçta yine oyundan erken alınınca, yedek kulübesinde su şişelerini hışımla tekmeliyor. Galatasaray formasını nefretle sırtından çıkarıyor.

Nerede o sakin,saygılı adam?

Ne antrenör dinliyor, ne de yüzyıllık geçmişe sahip Galatasaray klubünü.

Güvendiğimiz dağlara kar yağdırıyor.

İŞTE İNSAN KARAKTERİ BU !!

Kendi özel hayatımızda da bunun bir çok örneğini görüyoruz.

Kırk yıllık dostunuz öyle davranışlar sergiliyor ki, koskoca kırk yılınıza acıyorsunuz.

İnsanlğınızdan utanıyorsunuz.

İnsanlık gerçekten var mıdır?

İnsanlık ölmüş mü? Yoksa hiç doğmamış mı?

Takdir sizlerin.