Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '13

 
Kategori
Güncel
 

Bir cinayet, birkaç ders

Bir cinayet, birkaç ders
 

Seçil.
34 yaşında.
Gölcük’te bir okulda sınıf öğretmeni.
Öğrencileri var.
Onları eğitiyor.
Bir de oğlu var.
Berk.
2 aylık.
Seçil evli değil.
Daha önce bir adamla evlenmiş, 2011'de boşanmış.
Sonra evlenmemiş.
Başka bir adamla ilişki yaşamış.
Ondan da ayrılmış.
Berk’e yeni hamileymiş ayrıldıklarında.
Berk’in varlığından babasının haberi yok belki de.
Belki de var, istemiyor.
Her ne yaşadılarsa bunu bilmek zor.
Babası bilse de bilmese de Berk 2 ay önce zorlu bir süreçle doğmuş.
35 haftalıkken 1 kilo 700 gram doğmuş Berk.
19 gün küvözde kalmış.
Hayata tutunmuş.
Gölcük’te karnı burnunda yalnız bir kadının gizlemeye çalışarak doğurduğu bir çocukmuş.
Kimsenin pek bilmediği bir bebek.
Annesinin evde baktığı kimselere göstermediği bir bebekmiş.
Seçil’in ailesi Hatay’da yaşıyormuş.
Bayram tatili uzun olunca çağırmışlar kızlarını Hatay’a.
Gitmek istememiş.
Israr etmişler.
Mecbur kalmış.
Bilinmemesi gereken 2 aylık Berk’i götüremeyeceği için telaşlanmış.
Gitmekten de vazgeçememiş.
Doyurmuş Berk’i.
2 biberon mama yedirmiş.
Beşiğine yatırmış.
Kilitleyip kapıyı Gölcük’ten Hatay’a gitmiş.
Aklı çocukta bir an önce dönmek için gitmiş.
Her dönmek isteğinde biraz daha kalmış annesinin dizinin dibinde.
9 günlük tatilin sonunda dönmüş.
Eve girmiş.
Hemen mutfağa gitmiş.
Oğluna mama yapmış.
Berk’i beşikten alıp yedirmek istemiş.
Berk hareket etmemiş.
Hastaneye koşmuş.
“Oğlum uyanmıyor demiş.”
Polislerden öğrenmiş oğlunun öldüğünü tutuklanırken.
Polisler sorunca anlatmış olanları.
Boşandığı kocasını.
Yaşadığı ilişkiyi.
Yalnız başına gizlice doğurduğunu.
Ailesinin yanına götüremediğini.
Götürse öldürülme ihtimalinin olduğunu.
Bırakacak kimsesinin olmadığını.
İyice doyurduğu bebeğinin acıksa da ağlayıp tekrar uyuyacağını düşündüğünü.

Meğerse Seçil’in öğrencilerinin velileri şikayetçi olmuş daha önce.
Daha Berk doğmadan önce.
Okul müdürüne gitmişler önce.
Sonuç alamamışlar.
Milli Eğitim Müdürlüğüne gitmişler sonra.
Öğrencilere karşı tavırlarından şikayetçi olmuşlar.
Dikkat çeken giyiminden şikayetçi olmuşlar.
Başka okulda da şikayetler olduğunu duyunca istememişler.
İmza toplamışlar.
Sınıfın öğretmeni değişsin istemişler.
Müfettiş gelmiş okula.
Okul müdürü uyarmış Seçil’i.
Şikayetler bitmemiş.
Velilerin tedirginliği bitmemiş.
Bazılarının çocukları azar işitmiş Seçil’den.
Velilerin bir gözü hep okuldaymış.
Defaten okul müdürünü yoklamışlar.
Hep bir tedirginlik varmış.
Okul müdürü her seferinde “Sıkıntı olursa gereğini yaparız” demiş.

Berk öldü.
53 gün hayatta kalabildi.
Seçil tutuklandı.
Cinayetle yargılanacak.

Belki de;
Normal zihnindeyken öğretmen olabilmiş Seçil’e daha farklı bir hayat denk gelseydi,
Genç yaşta boşanmış bir kadın olarak “mahalle baskısına” dayanabilecek bir güç bulabilseydi,
Karnı şişerken bunu gittiği okulun müdürü fark edip ona yaklaşsaydı,
Hakkındaki şikayetler “basit bir soruşturmayla” geçiştirilmeseydi,
Evlilik dışı çocuk doğurduğu için öldürülme korkusu yaşamasaydı,
Ufacık bir ilgiyle zihninin bulandığı, normalin dışına çıktığı farkedilebilseydi,
Belki de,
Seçil ruhsal (veya zihinsel) bir rahatsızlığa yakalanmayacaktı.
Belki de,
Tekrar normal bir insanın zihnine kavuşacaktı.
Belki de,
Berk küvözde tutunduğu hayata tutunmaya devam edecekti.

 
Toplam blog
: 34
: 704
Kayıt tarihi
: 17.02.09
 
 

İstanbul'da yaşıyorum. Yakın siyasi tarihimizle ve genel politik konularla ilgilenmeyi severim. F..