Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bir derleme

Bir derleme
 

Kaç gündür bir şeyler yazmıyordum. Fakat gündemdeki haberler gittikçe ilginç hal almaya başladı. Ne söyleyeyim bunların biraz eleştirilmesi lazım herhalde. Bu eleştirileri birileri yapıyordur. Ama ben bazı dikkat edilecek noktalara değinmek istiyorum.

İlk değinmek istediğim konu CHP nin son yıllardaki muhalefeti mi yoksa eskiden barışık olduğu kurumları kaybetmenin üzüntüsü mü etkili oluyor bilemiyorum. Son zamanlarda yaşananlara bakıyorum da istediği kutuplaşmayı yapmak için tehditkar tutumlar sergilemekte. Yetmiyor zan altında bırakarak insanları ya da kurumları etkilemeye çalışmakta. Sanırım yaptığının yanlış olduğunu biliyorlar ama bunu bilerek böyle yapıyorlar.

367 tartışmasında yaşananlar, kapatma davası, türban davası, Genel Kurmay ile ilgili yapılan açıklamalar ve Ergenekon mücadelesi. Artık siyaseten biten CHP sanırım kurumsal olarakda bitirme noktasına getiriyorlar. İstemeyiz böyle olmasını her ne kadar yanlış insanların elinde yanlış bir şekilde yönetiliyorsa da o bize Atatürk'ümüzün emaneti. Siyasette varolmalıdır. Ama bu zihniyetlerde ve bu insanların elinde olmamalıdır. Zira bunlar İran' ı kötü örnek gösterirken esas kendileri saplantıları olan kötü örnek olmaya başladılar.

İkinci değinmek istediğim Kılıçdaroğlu'nun tuhaf ama yanlışı yanlışla örten açıklamaları. Bizler Sayın Sezer'in yanlışlarını malzeme olmasın diye eleştirmedik. Bu rejim için gerekliydi. Sayın Kılıçdaroğlu'na hatırlatmak isterim Türkiye Cumhuriyeti ve rejimi kişilere ve onların yanlışlarına bağımlı değildir. Hele hele köhnemiş beyinlerin yaptıklarına hiç bağımlı değildir. Sayın Sezer bir yanlış yaptıysa eleştirmek ve bunu doğrusunu söylemek lazımdır. İnsandır yanlış yapmışta olabilir bunlar düzeltilebilir. Ama sizlerin yaptığı köhnemiş zihniyetin yaptığıdır. Sizler kim oluyorsunuz da size ait olmayan ama sadece size aitmiş gibi sahiplendiğiniz şeyleri yanlışlarla koruyorsunuz. Bu millet bağımsızlık ve devleti için canını vermiştir. Ona sahip çıkmasını da çok iyi bilir.

Üçüncü değinmek istediğim konu ise sayın Altaylı. Gerçi değinilecek bir konu değil. Yaptıkları ve başlarına geldikleri kendi eliyle ama. Yine de değinmeden edemeyeceğim. Zira soruyu tersten soranlardan biri de o. Nasıl yani diyeceksiniz. Sayın Sezer 1 oy alan rektörü atamıştı o gün Sezer'i eleştirenler bugün neden Sayın Gül'ü eleştirmiyor diye haykırıyor. E zihniyet bu olunca buraya kadar oluyormuş demek ki. Bugün olan bir olayı eleştirenler önce geçmişin bir hesabını vermelidir. Geçmişte ne yaptıkları ve ne söyledikleri. Ha dersiniz ki kardeşim ben eskinen farklı düşünüyordum şimdi dünya görüşlerim ve düşüncelerim tamamen değişti. O zaman anlarım. Ama geçmişi ile geleceği değişmeyenler eğer aynı olaylarda farklı düşünüyorlarsa demek ki bu insanlar ayrımcılık yapıyorlar ve tarafsız olamıyorlardır.

Bütün bunların altında bir ortak payda var. Bizden olanlar ve bizden olmayanlar. Sayın Gül'ün atadığı rektörler o üniversitelerde bilim yapan insanlar. Şimdiye kadar rejimle bir düşmanlığı olmayan insanlar. Peki ne oldu da rejim düşmanı ilan edildiler. Sayın Gül atadı. Şimdi onlar bizden olmayanlar kısmındalar. Sayın Büyükanıt, Anayasa Mahkemesi ve üyeleri kim olursa olsun dünya görüşleri ne olursa olsun onlar için bizden olanlar ve bizden olmayanlar vardı. Bizlerin safını tutanlar bizdendir tutmayanlar bizden değildir. İsterseniz başınız kapalı olsun, isterseniz tarikat lideri olun eğer onların saflarında iseniz bu size yeter. İşte yanlış ve köhnemiş zihniyet dedimiz şey bu. Maalesef bunlar Atatürk'ümüze ve onların emanetlerine bile ihanet ediyorlar. Umarım yanlışlarında biran önce dönerler.

 
Toplam blog
: 196
: 493
Kayıt tarihi
: 28.06.07
 
 

Doğayı seviyorum. Onun içinde yaşamayı ve güzelliklerini tatmayı seviyorum. Yaşamayı ve hatta ölü..