Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '08

 
Kategori
Özel Günler
 

Bir destandır Çanakkale…

Bir destandır Çanakkale…
 

18 Mart Çanakkale Savaşı Şehitleriniz anma günü.

Dün bir 18 Mart’ı daha geride bıraktık, tam doksan üç sene önce vatan için gencecik yaşta siperlerde kan döken şehitlerimizi toprağa verdik. Bir asra yakın olmuş ama henüz dün gibi kanar yarası.

Geçen yıl 18 Mart başka bir hava içerisinde geçmişti, çok iyi hatırlıyorum. Televizyon kanalları kınalı kuzuları anmak, ruhlarını azda olsa (yılda bir günde olsa) şad etmek adına programlarını arka arkaya sıralamışlardı. Bizde bu cennet vatana nasıl canla başla mücadele ederek sahip olduğumuzu bir kez daha duyumsayarak şehitlerimize minnet borcumuzu dualarımızla gönüllerimizden geçirmiştik. Oysa kanallar bu yılki anma programlarını gece yarılarına bırakmayı tercih etmişlerdi. Bir çok kanal dizilerinden taviz verememişti. Anma programını yayın akışına koyduk mu koyduk edasıyla davranıyorlardı sanki. Biz program yaptık halk izlemedi olacaktı belki de savunmaları da.

Biraz sitemlidir gönlüm bu konuda.

Çanakkale destan yazdıran bir savaştır. Bu vatanı, topsuz tüfeksizde olsak, kanımızla canımızla düşmana vermeyişimizin tarifsiz kahramanlığının destanıdır.

Sonunun nereye gittiğine dair meçhullerle dolu yurdumun nasılda düşmana yem edilmeyişinin anlatıldığı kahramanlık fermanıdır Çanakkale.

Gençlerin özellikle, bu destanı dinleyip, okuyup, işleyip, geleceğe ve vatanına sıkıca sarılması gerektiğinin en güzel göstergesidir. Bu gün genç insanlara, çocuklara en güzel şekilde anlatılmalı iken onların uykularında olmaları gereken bir saatte yayın yapmak hangi mantığa uygunsa öyle davranıldı bu sene 18 Mart’ta.

Dünya tarihinde böyle kahramanca, mertçe savaşıp da toprağının tek bir karışını düşmana vermemek için nice emekler veren Türk ordusu ilmek ilmek anlatılırken, biz ise bir gün anmak zahmeti bile göstermeyecek kadar unutmuş gözüküyoruz.

Eminin ruhları sızladı atalarımızın.

Dün gece sadece TRT ‘nin bu işi önemsediğini ve muhteşem bir törenle kınalı kuzuları unutmadığımızı hatırlattığının şahidi oldum. Programı izlerken gözlerinizin dolmaması imkansız gibiydi adeta.

Kınalı Hasanın vatan uğruna kurban olsun diye kınalar yakılarak baba ocağından ayrılışını, Seyit onbaşının koca mermiyi nasıl bir imanla kaldırışını, Vanlı Ali’nin gözcülük yaptığı gemiye hızla gelen torpilin önüne hiç düşünmeden atlayıp da kendi canı uğruna vatanını kurtarışını, gözünden sakınıp da büyüttükleri evlatları vatana siper olsun diye yollayıp arkasından huzursuz bekleyişlerle gözyaşı döken anaları anmak, onların acılarını (hala) paylaşmaya çalışmak adına bir şeyler yaptıysam ne mutlu bana.

Aslında önemli olan sadece bir gün program yapılsın, şehitler anılsın da değil, onları yılda bir gün değil her gün ansak da haklarını ödeyemeyiz ama hayatın akışına kapıldığımız zamanlarda bize hatırlatacak olanlarında görevlerini bilmeleri gerektiğine inanıyorum.

Bir Destandır Çanakkale diyenler boşa dememiş. Gidip de gezdiğinizde şehitliği yaşadıklarınız o anda sizi öyle bir boyuta geçiriyor ki, tarifi imkansız bir hüzün, içinizi coşturan bir gurur ve ayaklarınızı bastığınız her karış toprakta var olduğunu bildiğiniz şehidin canıyla sizi de içine çeken bir iman hissediyorsunuz.

Kendi adıma attığım her adımda ‘’buraya da top düştü mü acaba, burada kaç kefensiz yatan var bu toprak uğruna’’ diye düşünüp ayağımı her adımda onların ruhlarını duyumsayarak bastığımı söyleyebilirim.

Bin değil, on bin değil binlerce şehidin verildiği, her ilden, ilçeden ve köyden akın akın vatan uğruna siper duran şehitlerin olduğu Çanakkale’yi herkesin görmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben genç bir yaşta gördüm ama geç kaldığımı düşündüm gördüğümde. Özellikle çocukların, gençlerin görüp de vatanlarının kıymetini bir kez daha bilmeleri için, atalarının ruhlarını sık sık anmaları için Çanakkale mutlaka görülmeli diyorum ben.

Benim ki bir tavsiye, görmeyeniniz varsa gidin gezin Çanakkale’yi de bu vatan için toprak altında kefensiz yatanların yaptıklarını bugün kimlerin yapacağını birkaç kez daha düşünün ve bütün imanınızla, vatan aşkınızla, kimselere bırakmayacağımızı bu toprakları bir kez daha hissedin yüreğinizin en ücra köşelerinde…

Zaten şair de öyle güzel anlatmış ki bir kıta ile vatan aşkını, şehidin imanını ve kahramanlığını…:

Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda?

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!

Canı, cananı bütün varını alsında Hüda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..