Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '10

 
Kategori
Öykü
 

Bir kavga monoloğu 2

Bir kavga monoloğu 2
 

Ben de yaralanıyorum, sevmiyorum hatta nefret ediyorum kabuk tutan her bir parçamdan ama olmuyor… Evet, geçmişe takılıp kaldım, ancak o kadar körsün ki. Saçını atıyorsun ya konuşurken arkaya, hani titriyor ellerin, savuruyorsun her teli düşünmeden bir başka mecraya, işte o ana takılıp kalıyorum. Tanıştığımız güne götürüyor aklım beni, o zaman titrek ellerin değil rüzgar karışıyordu saçlarının dalgasına. Yüzüne bu yüzüne bakamıyorum, baktıkça gidiyor aklım saçlarının bir kavşağından ötekine.

Seni değil, başka birini düşlüyormuşum. Geçmişi özlüyormuşum, evet özlüyorum ancak sen geçmişi bakıp geçtiğimiz bir durak zannediyorsun. O kalıyor, hep aynı yerde duruyor, biz hep aynı insanlar bir duraktan ötekine yolculuk ediyoruz. Saçma… Geçmiş bir an öncemiz, bir sene evvelimiz, seninle tanıştığımız zamandan bu yana, geçirdiğimiz birkaç yıl dönümümüz. Geçmiş durmuyor, ilerliyor, sen her gün geçmişim oluyorsun, değişiyorsun. Ben her gün bir başka senle tanışıp, bir diğerini o mazi dediğin yerde bırakıyorum. Geçmiş dediğin bir duraksa, hep senden geçiyorum, yıllardır geçiyorum ve artık yoruldum.

Evet, haklısın bile bile kazıyorum içimi, acıtıyorum. Senin acıttığın yerleri arıyorum, yokluyorum hala acıyorlar mı diye. Bakıyorum, çoktan geçmiş sızısı daha derine gidiyorum. Sen artık canımı bile yakmıyorsun, bunun için deşiyorum hücrelerimi.

Taktın sigarama son birkaç aydır. Eskiden severdin, içiyorum, içime derin derin çekiyorum belki neyi sevdiğini hatırlarsın diye. Belki ben benim sigara içişimi seven kadını anımsarım diye. Ne kadar iyi çizmişsin resmimi beynine, nasıl tutarım sigarayı, nasıl içerim… Oysa hiçbirini hatırlamasaydın da o tiryakiliğin nedeninin sinirden de başka bir şey olduğunu anlasaydın.

Gideyim diyorum, bağırıyorsun. Gitmesem ne olacak? Neden tutuyorsun kolumu, neden bırakmıyorsun beni. Çoktan bıraktın halbuki… Lutfedip, bir sigara daha iç diyorsun, biraz daha otur, anlat, sen konuş… Ne anlatayım, evet aklımda senden başka bir kadın var, dememi bekliyorsun değil mi? Doğru aklım hep başka bir kadında, bunu kaldıramayacağını bildiğim için gitmek istiyorum. Aklım o seneler önceki sende, anlayamıyorsun, o anlıyordu. Sen nefret ediyorsun, o sigara içişimi severdi, sen kavga ediyorsun, o şefkat gösterirdi.

Yeterince sakinleştin mi, o zaman anla artık, seni seninle aldatıyorum. Daha büyük bir bozgun yaşadın mı, bir kadını alt edebilirsin belki ama kendini edemezsin. Eski senle yarışamazsın, bunu biliyorum. O yüzden konuşmuyorum, anlatmıyorum saatlerdir. Ama söylettin, sonunda konuşturdun içimdeki o tiryakiyi.

Ne o, ellerini bacaklarının arasına sıkıştırmışsın, dur bakayım ağlıyor musun? Ağlama diyemeyeceğim, istediğin kadar ağla. Hatta bir sigara yak, ha? Eski sevgilim sigara içmemi severdi ama kendisi içmezdi, sen? Doğru sen de içmiyorsun, bir farkınız daha olur fena mı?

Yazının birinci bölümü için: http://blog.milliyet.com.tr/Bir_kavga_monol___/Blog/?BlogNo=265225&RefNo=22

 
Toplam blog
: 44
: 740
Kayıt tarihi
: 18.07.07
 
 

Kişisel, deneme ve öykü türündeki yazılarımı bu sayfada paylaşıyorum. Yorum ve önerileriniz için şim..