Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '14

 
Kategori
Siyaset
 

Bir seçimin ardından…

Bir seçimin ardından…
 

Aylarca süren seçim maratonunun ardından nihayete gelindi. Yerel seçim sonuçları Türkiye genelinde AK Parti, İzmir genelinde de CHP lehine sonuçlandı. Mevcut başkan Aziz Kocaoğlu %49.6’lık oy oranıyla ipi göğüsledi.

 

Binali Yıldırım ise %35.9’luk oy oranıyla ikinciliği elde etti. Murat Taşer ise %8 oy oranına hapsoldu. Bir madalya yarışı olsaydı söz konusu olan, bu sonuçlar önemliydi. İkinciye gümüş madalya, üçüncüye bronz madalya verilirdi. Ancak ne yazık ki hizmet yarışında tek kazanan birinci olan oluyor. Bize de onu tebrik etmek ve başarılar dilemek düşüyor.

 

Herkesin bildiği üzere seçimler; yerel seçim olmasına rağmen genel seçim havasında geçti. Liderlerin mitingleri, adayların mülakatları; yerel projelerin konuşulmasına değil, ülkenin içinde bulunduğu genel durum üzerine yoğunlaştı. Hal böyle olunca; seçmenler de adaylardan daha ziyade kendilerine yakın gelen partiye yöneldiler. Uzun süredir var olan kutuplaşma ortamı daha keskinleşti. Eskiden var olan “kararsız seçmen” olgusu oransal olarak daha da azaldı. Artık herkes “taraf”. Taraflığın derecesi de bir o kadar keskin. O kadar ki soysal medyada aile fertleri, akrabalar, arkadaşlar siyasi görüş ve söylemleri nedeniyle birbirlerini ağır bir şekilde eleştirmekten, hatta hakaret etmekten geri durmuyorlar. Eskiden siyasi görüşünü bilmediğimiz kişilerin facebook/twitter vb.ortamlar sayesinde artık bilebiliyoruz. Bu iyi mi kötü mü emin değilim. Çünkü bu kadar politize olmanın, arkadaşa/akrabaya karşı bu denli saygısız/sevgisiz konuşuyor, yazıyor olmanın bizi iyi bir yere götürmeyeceğini düşünüyorum. Belki asıl yanlış olan sosyal medyayı siyaset aracı olarak kullanmaktır, kim bilir?

Facebook’un ilk çıkış amacı; eski okul arkadaşlarını bulmak idi. Bu kadar siyasete alet edilmemeli bence bu ortam. Orada arkadaşlar birbirlerine arkadaşça paylaşımlarda bulunmalı. Üniversitede bir hocamız “karanlık ve kalabalık kabadayısı olmayın” derdi. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar bana biraz karanlık ve kalabalık kabadayısı olmak gibi geliyor. Birinin yüzüne karşı söyleyemeyeceğin bir şeyi klavyenin, ekranın sana sağladığı imkanla söylemek, kin kusmak başka türlü açıklanamaz çünkü. Tabi bu öfke ve nefret söyleminde; liderlerin izlediği yol ve yöntemin payı da çok büyük. Ülke gündeminde bir seçim daha bekliyor bizi; Cumhurbaşkanlığı seçimi. Daha bu seçimin yorgunluğunu (ruhsal anlamda) üzerimizden atmadan yeni bir seçime gideceğiz. Umarım bu seçimde halkımız da liderler de daha sağ duyulu olur birbirine karşı.  

 
Toplam blog
: 87
: 566
Kayıt tarihi
: 02.12.09
 
 

Çevre Bilimi Uzmanı – Peyzaj Mimarıyım. Yüksek lisansımı çevre sorunları ve biyokütle enerjisi üz..