Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '12

 
Kategori
Tiyatro
 

Bir Tiyatro Macerası

Bir Tiyatro Macerası
 

Görsel: Alıntı


Tiyatroya olan ilgim ve sevgim zaman zaman tiyatro yapmak üzere yakaladığımız fırsatları değerlendirme konusunda bana cesaret veriyor ve çok zaman geçirdiğimiz güzel vakitler hatıra olarak kalıyor. Cümlenin sonuna bakınca az çok ne demek istediğimi anlamışsınızdır.
 
Aslına bakarsanız biraz da dertliyim bu hususta. Bundan birkaç ay öncesinde tiyatroya dair bir şeyler yazmayı düşündüğümle tamamen pembe hayaller kuran saf bir sanatseverdim. O zamanlar amiyane tabiriyle hayal dünyasında volta atıyordum. Şimdi ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Gerçi sormasanız da söyleyeceğim :)
 
Sondan başa doğru mu gitsem, yoksa en başından mı başlasam tam kestiremedim. En baştan başlarsam sonunu getiremeyeceğimden korktum şimdi. İyisi mi son havadisleri vereyim, başka bir yazıda da biraz nostalji yaparız.
 
Yakın zamanda kurumumuz kanalıyla resmi bir tiyatro grubu oluşturulduğu haberini aldığımda oldukça sevinmiştim. İki nedeni vardı. Birincisi özlemimi giderebileceğim bir fırsat yakalamıştım ikincisi de bunu resmi yollarla yapacaktım. Aksi halde yani işimizin haricinde bu tür sanat etkinlikleri ile uğraşmak hayli zor oluyor. Hem maddi imkânlar açısından hem de çalışacak zaman ve mekan açısından sorun oluşabiliyordu (Bu handikapla ilgili anılarımı da anlatmak isterim)..
 
Uzatmayalım, Sağlık Müdürümüz Erdoğan Taş’ın büyük desteğiyle Denizli Sağlık Müdürlüğü Tiyatro Ekibi oluşturuldu. Amacımız halkın özellikle de öğrencilerin eğitimi için çeşitli sağlık konularında oyunlar oynamaktı. Yaz döneminde “obezite” konusu popülerdi, biz de kısa sürede obeziteyle ilgili 45 dakikalık bir oyun hazırladık. Biraz duygusal biraz komik ama kritik noktalara parmak basan bir oyun..
 
Oyunumuzun tam provasını müdürümüzle birlikte sosyal komite üyelerine sergiledik. Hayli beğendiler. Kısa süre sonra Ankara’da yapılan ve bütün illerin Sağlık Müdürleri ve Halk Sağlığı Müdürlerinin toplandığı eğitim toplantısı programında “Sosyal Program” dâhilinde oyunumuzu başta Sağlık Bakanlığı Müsteşarı olmak üzere birçok müdürün beğenisine sunduk.
 
Aldığımız tepkiler hayli olumluydu. Biz de ilerisi için oldukça umutlanmıştık. Kendi ilimizde birçok ilçede ve davet gelen diğer illerde oyunumuzu sergilemeyi hayal ettik. Zaten Ankara dönüşü Denizli’nin Buldan ilçesinde iki seans oynadık. Eğer hafta sonu talihsiz bir ev kazası başıma gelmeseydi bugün de Serinhisar’da oynayacaktık.
 
Hafta sonu geçirdiğim ufak kazanın sonrası sağ ayak parmağım kırıldığı için yürümekte ve ayakta durmakta zorlanıyorum. Zaten zaruri ihtiyaçlar haricinde ayağıma basmamam gerekiyor. Takdir edersiniz ki bu halde oyunda istenen performansı göstermem zordu. O nedenle ekip bensiz gidecek. Yedek oyuncumuz ile oyun sergilenecek. Bu olay daha önce olsaydı çok üzülürdüm, ama şimdi o kadar da üzgün değilim. Zira muhtemelen bu son oyunumuz olacaktı..
 
Sağlık yönetimindeki değişikliklerden belki bir kısmınızın haberi yoktur. Çok farklı bir sisteme geçiş yapılıyor. Hal böyle olunca sosyal projeler bazen sahipsiz kalıyor. Özellikle Sağlık Müdürümüz başka bir şehre gittiği için tiyatro ekibimiz biraz daha fazla sahipsiz kaldı. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Yeni yöneticilerin farklı düşünmesine de bir itirazımız olmaz, olamaz.
 
Kim bilir belki yeni sistem tam anlamıyla oturunca farklı şartlar oluşabilir. Belki o zaman bir şeyler değişir. O zaman, içinde biz olur muyuz bilmiyorum. Bu kadar bilinmez içinde akıbetimizi de bilmiyoruz ama bazen görünen köy kılavuz istemiyor.
 
Şartlar elverdiği ölçüde az da olsa faydalı bir şeyler yapabilmek mutluluk veriyor. Yapamayınca fazla da üzülmemek gerekiyor galiba. En iyisi baştan temkinli olmak ve pembe hayallere dalmamak..
 
Murat HACIOĞLU
 
19.12.2012, Denizli
 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..