Bir yeni yıl da benden...

Yeni yıla girdik, ne değişti? Veya ne değişecek?

Hiçbir şey...

Saatler yirmidört'ü gösterdiğinde, sanki ümit edilen herşey gerçekleşecek, istenilen her dilek yerine gelecekmiş gibi bir coşku, bir kıyamet, bir taşkınlık, alabildiğine gitti dün akşam İstanbul sokaklarında ve tüm dünyada..

Ne kutlandı? Neyi kutladık anlayamadım.

2011 yılını çok iyi bitirdik diye kutladıysak, yanılgı olduğunu söyleyebilirim. Yok eğer, 2012 yılının daha iyi bir yıl olarak geçireceğimize inanarak kutladıysak, hiç sanmıyorum, inanmıyorum.

Geçmiş yılı gelecek yıla bağlayan gece adeta sihirli bir gece imiş gibi her yıl umutlarla, temennilerle kutlanır, üçyüz altmışbeş gün sonra tekrar tekrarlanır, kısır döngüye devam edilir.

Hep aynı şey, hep aynı şeyler...

Oysa, varsa yüreğiniz, sevecek ruhunuz, sevilecek kalbiniz varsa, mutlu olmamanız için bir neden kalmaz..

Varsa eğer, güzel düşünceleriniz, aklınız ve mantığınız, pozitif bakışınız.... Yapmak istediğiniz veya hayata geçirmek istediğiniz projelerinizin gerçekleşmemesi için hiç bir neden kalmaz.

Öyle yeni yıllara umut bağlayarak olmaz bu işler... Emek ister, yürek ister.

Yeni yılı karşılamak, kutlamak güzel ama tadında ve ayarında olursa.