Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '13

 
Kategori
Güncel
 

Birgül Ayman Güler

Birgül Ayman Güler
 

Kendisini hiç tanımazdım. Mecliste öyle bir konuşma yaptı ki, ilgimizi çekmemesi mümkün değil. Hiç de sıradan bir konuşma değildi. Önemliydi, çarpıcıydı, reaksiyon uyandırıcıydı. Beni hayrete düşüren pek çok aydında, pek çok sivil toplum örgütünde reaksiyon uyandırmamış olmasıdır. Belki de birçokları susmayı tercih ettiler.

Kimdir bu hanımefendi? Tanımadığım için son günlerde gördüğüm, öğrendiğim özelliklerini kaydedebilirim ancak, kayd-I ihtiyatla ve bir hükme varmamak kaydıyla.

Bir defa üniversiteyi  bitirmiş, sonra docent, sonra profesör olmuş. Kolay değil, her kişinin harcı değil. Böyle birine aydın demeyip de kime diyeceğiz? Evet kesinlikle aydın sınıfından, aydın kategorisinden. Tahmin ederim en az bir, muhtemelen birkaç lisan konuşuyordur. Yine büyük bir ihtimalle dünyanın pek çok ülkesini görmüş, oralarda çalışmalar yapmış, seminerlere koferanslara katılmış, takdir görmüş biridir. Sadece kendi profesörlük alanında değil, hepimizi ilgilendirebilecek pek çok soysal konuda pek çok kitap okumuş, günlük olayları gazetelerden, mecmualardan, televizyonlardan, kitaplardan takip eden biri olduğuna da hiç şüphem yok.

Duyduğuma gore eskiden Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanlığı yapmış, en azından bu dernekte görev yapmış. Demek ki Atatürkçü, Kemalist. Hiç şüphe etmem ki vatanını çok seven biridir. Son konuşmasından milliyetçi olduğu hatta büyük bir ihtimalle koyu bir milliyetçi olduğu da söylenebilir.

Son konuşması tevil götürmeyecek kadar açık seçik, üstüne basa basa söylenmiş net sözlerdi. Daha sonra yaptığı konuşmalarda, “hayır ben öyle demedim böyle dedim ” falan dedi ama, eh biz de Türkçe'yi anlayabilecek kadar, hangi cümleden hangi mana çıkar anlayabilecek kadar Türkçe biliyoruz.

Ingilizcede bir laf vardır. “All men are equal but some are more equal  than others “. Yani “herkes eşittir ama bazıları daha eşittir” gibi birşey.

Birgül Ayman Güler’in söyledikleri doğru mudur eğri midir, bunun doğrusu nedir, bence bu ikinci derecede önemli. Birinci derecede önemli olan bu husutaki görüşünü (doğru veya yanlış) açıkça belirtmiş olmasıdır. Bence bu hususta ilgili herkesin ve her kuruluşun kendi görüşünü, tavrını ortaya koyması gerekir diye düşünüyorum. Mesela meslek odalarının, sivil toplum örgütlerinin, mimarlar odası, hekimler odası, mühendisler odası, eczacılar odası, barolar, barolar birliği, çağdaş hukukçular dernegi, Atatürkçü Düşünce Dernekleri, Siyasi partiler zaten belirttiler ama kendi siyasi partisinin görüşünden farklı düşünen milletvekilleri, hatta isteyen her vatandaşımız.

Herhangi birinin bu hususta beyan edeceği görüşü tabii ki birşeyi kesin olarak ispat etmez. Ne onun aydın olduğunu, ne de olmadığını. Ama belki koyu milliyetçi olup olmadığını, soysal konularda, Türklük, Kürtlük konularında ne kadar toleranslı, ne kadar katı olup olmadığını gösterebilir. Burada bence yapılmaması gereken tek şey tevil yoluna sapmamaktır, yani çevir kazı yanmasın yoluna gitmemek. Efendim “aslında o öyle demek istemedi de böyle demek istedi”, “biz de milliyetçiyiz ama Atatürk milliyetçisiyiz” “efendim Atatürk ne Mutlu Türk olana demedi de ne Mutlu Türküm diyene dedi” falan filan. Bunlar sorudan kaçmaktır, tevil yoluna sapmaktır, açıkça mertçe görüşünü beyan etmekten kaçınmaktır. Nasıl ki Birgül Ayman Güler hiç demagoji yapmadan fikrini açıkça, mertçe, dosdoğru söylediyse toplum önderleri, siyasi parti liderleri de renklerini açıkça, mertçe, dosdoğru belirtmeli ve savunmalıdırlar. Kimbilir belki bizi de etkilerler hatta ikna ederler.

  

 
Toplam blog
: 326
: 941
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Okullar: TED Ankara Koleji, ODTÜ, Bogaziçi Üniversitesi (Master) İş Hayatı: Philips, Anadolu Endü..