Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '07

 
Kategori
Güncel
 

Biri yargı bağımsız mı dedi acaba?

Biri yargı bağımsız mı dedi acaba?
 

Fi tarihinde, ülkemizin fi yerinde davaya konu bir hukuki işlem söz konusu olmakta. İşlemin iptalini isteyen taraflar, fi zamanının daha ötesinde bir zamanda alınmış olan ve anlamı kendinden menkul bir Büyük Mahkeme Kararını dayanak göstermekteler. İşlemi yapan avukatçık ise (bu tabirimi bağışlayın ben de bir avukatım ama olayın sonunu okuduğunuzda kanunlarda yargının kurucu unsuru olduğu söylenen avukatların aslında hukuk kurallarının düzgün uygulanmasında nasıl çaresizliğe düştüğünü ve kimi zaman ne derece etkisiz kaldıklarını belirtmek amacıyla bu terimi kullanmak zorunda kalıyorum) işlemin tamamen yasal olduğunu ısrarla hakimcağıza (ki bu tabirimi de bağışlayın. Yine olayın sonunda aslında hakimlerin de nasıl!! en sonsuz şekilde bağımsız olduklarının altını çizmem için bu tabiri kullanma zaruretim şarttı.) belirtiyor, bu konudaki tüm yasal mevzuatı önüne seriyordu.

Hakimcağız, avukatcığa "biliyorum avukatım dediğin gibi. Aslında mevzuat kesinlikle böyle diyor. Ama ben yine de senin dediğinin aksine karar vermeliyim. Çünkü Büyük Mahkememizin bu konuda çok eski bir fi tarihinde vermiş olduğu aksi karar mevcut." diyor. Avukatcık ise "Ama hakim bey biliyorsunuz Büyük Mahkeme kararları hakimlerimizi bağlayıcı değildir. Siz bir kanun adamısınız. Kanunları uygulamakla mükellefsiniz. Bu örnek içtihatın yanlışlığını da görüyorsunuz. Eğer siz de bu yanlışlığa gelirseniz gerçekten geri dönülmez bir mağduriyetimiz doğacak" diye karşılık veriyor. Hakimcağız: "Avukat Bey, Büyük Mahkemenin kararının doğru olmadığını, tamamen hukuk dışı olduğunu, bu karar ile Büyük Mahkememizin bu konuda uygulanacak açık kanun hükümleri bulunmasına rağmen kendini adeta kanun koyucu gibi davrandığını ben de biliyorum. Ama yapacağım bir şey yok ki!! Tamam büyük mahkeme kararları bağlayıcı değil ama siz de biliyorsunuz ben bu kararı verirsem Büyük Mahkeme kararlarımı geri gönderecek bu da sicilimde ORTA BİR PUAN getirecek. Ben daha zurnanın zırt dediği yerdeyim. Ha gerçekten böyle bir beklentim olmasaydı O büyük Mahkemenin önüne içtihat olacak öyle bir kararla çıkardım ki?" diyiverir.

Avukatcık çaresizdir. Biliyordur ki hakimcağız aksi bir karar verirse temyiz aşaması bile işlemini geri getirmeyecektir. Hakimcağıza bakar. Onu da çaresiz görür. Ne yapsın garibim puan telaşında mesleğinin baharında bir hakim durmaktadır kendisinin karşısında. Bir ara fi tarihi milli kahramanları anımsar. Hakime: "Ama hakim Bey, bu yanlışlığı devam ettirmemek gerek. Hepimiz bu yanlışlıkların sürmemesi için "Kral Çıplak" demeliyiz" der. Der ama buna kendisi de inanmaz. Bir kere sırf yükselme kaygıları uğruna yüzde yüz haklı olduğu bir konuda mağdur olacaktır ve bu konuda hakime "Açıkca hukuksuz bir girişimde bulunuyorsun. Bu işlemi yaparsan zararımız çok büyük olacak. Bu durumda senin sorumluluğuna giderim" de diyememektedir. Nasıl desin ki? Sıkıysa desin. Alimallah bundan sonraki başka davaların hepsi de buna benzerdi.

Hakimcağızın kendi çapındaki çaresizliğini, kendi çaresizliğinde yola çıkarak anlamaya çalışan avukatçık, bir taraftan da bu olay ile ilgili olarak bir kaç fi gününden önce hakimin bir bakan tarafından bu işle ilgili arandığını bu nedenle de hakimcağızın durumunun kendi durumuna göre daha vahim olduğunu düşünüyordu. Hakimcağız avukatçığa, avukatçık hakimcağıza çaresizce baktı.. Avukatcık "e ben kalkayım bari dedi. Son bir umut hakimcağızın gözüne baktı. Hakimcağız da ona.. Biri "yargı bağımsızdır " mı dedi bana acaba?????

SONUÇ
Hakimcağız davayı avukatcığın aleyhine karar verir. Gün gelir, Yargıtay yapmış olduğu yanlışlıktan "aa yeni çıkan yönetmelik gözümüzden kaçtı" mazereti ile döner. Yine o gün gelir, avukatcık benzer bir başka davada hakimcağızın, kendisinin daha önce bildirdiği gerekçelere göre karar verdiğini görür. Masal bu şekilde biter. Gökten üç elma düşer ama hiç biri bizim avukatcığın kafasına kısmet olarak düşmez..

 
Toplam blog
: 8
: 4115
Kayıt tarihi
: 30.03.07
 
 

70'li yılların sonlarına doğru doğmuşum. Karın, fırtınanın yoğun ve çetin bir şekilde sürdüğü Doğu'n..