Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '06

 
Kategori
Mizah
 

Bisikletim ve ben

Bisikletim ve ben
 

Arkadaşlarla konuşuyoruz... Laf, gezdi, döndü, dolaştı kent içi ulaşıma geldi... “Çukurova’daki illerin neredeyse tamamında yokuş yok, her taraf dümdüz. Kent içi ulaşımda neden bisiklet kullanılmıyor, bisiklet kullanımı özendirilmiyor?” dedim.

Arkadaşlar koro halinde bağırdılar:

“Sen bisikletle işe gidip gelmek istiyorsan, git gel. Seni tutan mı var?!..”

Tamamdı da… Benim bisikletim yoktu ki! Önce bir bisiklet almam gerekti. Geçen Pazar günü, kıydım paraya, gittim aldım bir bisiklet. Pazartesini iple çekiyorum! Akşam olsun, sabah olsun, pazartesi olsun ve ben işe bisikletle gideyim.

Pazartesi sabahı erkenden kalktım, bisikletimi büyük bir heyecanla çıkardım kapının önüne… Bastım asansörün düğmesine… Tık yok! Asansör gelmiyor… Elektrik de var oysa?!.. Bağırdım apartmanın 13. katından en aşağıdaki kapıcıya:

“Asansör niye gelmiyoooor?”

Kapıcı apartmanın önüne atıp oturduğu sandalyesinden yavaşça kalktı… Sağa sola baktı, sesin geldiği yeri aramaya başladı. Bir daha bağırınca, kafasını yukarı kaldırdı… Sonra geri döndü, kapıcı dairesinin penceresine yaklaşıp karısından gözlüğünü istedi… Aldı gözlüğünü, taktı gözüne olabilecek en yavaş hareketle… Bana baktı ve “Buyuuuur?!...” diye bağırdı.

“Asansör dedim… Asansör niye çalışmıyor?..”

Kapıcı elini ağzına götürüp bağırdı, “Evet… Asansör arızalı… Çalışmıyooooor…”

“Ben bu adama derdimi anlatamayacağım” deyip bisikleti sırtladığım gibi merdivenlerden inmeye başladım yavaş yavaş…

13, 12, 11, 10, 9, 8, 7, 6, 5, 4…

3. kata geldiğimde başımdan aşağı kaynar sular döküldü! 3. kata yeni bir komşu taşınıyordu ve apartmanın merdivenleri en küçük noktaya kadar eşya doluydu!.. Değil bisikleti geçirmek, bir farenin bile geçmesi mümkün değildi!!..

Taşımacılardan, yeni komşudan izin istedim, “Biraz bekleyin” dediler, “1-2 saate kadar biter işimiz”

“Nee?!.. 1-2 saat mi?!.. Tamam da, beni işe gitmem gerek… Dünya kadar iş beni bekliyor!..”

Tabi ben söyledim ben dinledim bunları!.. Bana orada merdiven korkuluğu muamelesi yapıp görmemezlikten ve duymamazlıktan geldiler.

Çaresiz geri döndüm… Bisikleti sırtladım ve gerisin geri eve çıkmaya başladım.

4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12…

12. kata geldiğimde “Tırrrrrrrr” diye bir ses duydum… Baktım asansör çalışmaya başlamış. Bastım düğmesine, çağırdım… Geldi asansör, önce bisikleti yerleştirdim içeri, sonra ben girdim ardından… Bastım zemin katın düğmesine… Asansör indi, indi, indi… Önce “Gırç, gırç, gırç…” diye sesler geldi, sonra ışıklar söndü… 3. kata geldi durdu. Kapıyı zorladım açılmıyor… Dışarıdan taşımacıların seslerini duyuyorum… Bağırdım, “İçeride kaldım şu kapıcıya haber verin de çıkarsın beni” diye… Sağ olsun adamlar kapıcıyı çağırdılar. Kapıcı geldi ve beni asansörden çıkardı. Ama 3. katın merdivenleri hâlâ eşyalarla dolu!.. Ve ben aşağı inemiyorum!.. Sağından geçmeye çalıştım… Olmadı… Solundan, altından, üstünden… Nafile! Geçmek mümkün değil!..

Gene sırtladım bisikleti çıkmaya başladım merdivenleri…

4, 5, 6, 7, 8, 9….

“Tırrrrrrr…”

Asansör gene çalışmaya başladı. Acaba çağırsam mı? Geldiğinde binsem mi? Bu kez cesaret edemedim. N’olur, n’olmaz!.. Ben merdivenleri çıkmaya devam ettim.

10, 11, 12…

12. kata geldiğimde “Tak!..” diye bir ses geldi. Asansör gene bozulmuştu. “Hele ki binmemişim” dedim kendi kendime. Merdivenleri çıkmaya devam ettim. Tam kapımın önüne gelmiştim ki, aşağıdaki taşımacılardan birisi bağırdı yukarı doğru:

“Ağbiii!.. Merdiven boşaldı inebiliiiiin!..”

Ben geri yükledim bisikleti sırtıma, merdivenleri inmeye başladım…

13, 12, 11, 10, 9, 8…

Bir yandan iniyor, bir yandan da düşünüyordum, “Bisikleti ulaşım aracı olarak kullanmadım hâlâ ama… Bisiklet beni asansör yerine kullanmaya çoktan başladı…” diye.

 
Toplam blog
: 118
: 1658
Kayıt tarihi
: 20.06.06
 
 

70'li yılların sonlarına doğru (1977 veya 1978... Belki de 1979...) tüm zamanların efsane dergisi..