Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

21 Ocak '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bitmeyen sevgilerle

Bitmeyen sevgilerle
 

Benim hayat kitabımda en fazla kullandığım kelimedir “sevgi”

Ama ne yazık ki günümüzde sevgi sözcüğü o kadar özensizce hatta bol keseden kullanılmaya başladı ki;

Seni seviyorum” cümlesi “lokma tatlısını” seviyorum demek kadar kolayca söyleniyor.

***

Günümüzde boşanmalar ve ayrılıklar çok arttı, sevgisizlikten mi yoksa çıkar ilişkilerinden dolayı mı objektif olarak sorgulamak lazım…

Maddi çıkarların söz konusu olduğu “evliliklerde” ayrılık söz konusu olmasa bile kesinlikle bir tarafın “mutsuzluğu” söz konusudur ve evliliğin sürekliliği riya ile besleniyor demektir…

Çocuklarım için anne babam için ailem için katlanıyorum, demek “sevmiyorum” demekle aynı ayardadır.

“Sevginin” saygının olmadığı ilişkiler bence duygusal işkencenin ta kendisidir.

İnanıyorum ki hiç kimse hayata “işkence” çekmek için gelmeyi istemez…

***

Sevginin kudretini bilmesem kendimden şüphe edeceğim ama sevginin her derdin “ilacı” olduğunu,

Her yürekte mutlaka bir tutam sevgi olduğunu ancak sevginin de beslenmeye ihtiyacı olduğunu beslendikçe büyüyeceğini söylerim her fırsatta…

Ancak sevginin çiçek besler gibi beslenmeyeceğini de çok iyi bilenlerdenim…

Sevmek boynumuzun borcudur ama kolay değildir…

***

Bana soracak olursanız bir insanın “seni seviyorum” diyebilmesi için gerçekten çok sevmesi gerekir,

Ulu orta zaman ve yerlerde cömertçe kullanılması çok anlamsızdır…

Ne tuhaftır ki günümüzde “seni seviyorum” diyenler ertesi gün gönül rahatlığıyla çekip gidebiliyorlar.

Lokma tatlısını yemişler ve karınları doymuş gibi…

Oysa arkalarında ne büyük acılar çeken yaralı bir yürek bıraktıklarının farkında bile değiller; umursamıyorlar bile…

Ve öylesine rahatlıkla suçlayabiliyor ki “seni seviyorum” dediğini

Argo bir biçimde “yedim karnım doydu” “artık midem kaldırmıyor” diyecek kadar da şerefsizce aşağılayabiliyor…

Lokma tatlısı benzetmem de bu yüzdendir…

***

Her zaman dediğim gibi “seni seviyorum” demeden önce insan ruhunun tümünde bedenin her karesinde hissetmelidir sevgiyi, damarlarına dolaşan kan kadar sıcak olmalıdır duydukları…

Böyle yaşanan çok aşklar var günümüzde, türlü yalanlarla dolanlarla bezenmiş, masallarla uyutulmuş kalpler çoğunlukta…

Soruyorlar bazen bana, bende onlara diyorum ki dilim döndüğünce; sorumluk almaktan korkan bu insanların arkasından sakın üzülmeyin gözyaşları dökmeyin…

Demek ki gerçek sevgi değilmiş onun duyguları hak etmiyormuş sevginizi…

Ve sizi yaralı bir yürekle ardına bile bakmadan çekip giden de yaşamı boyunca gerçek sevgiyi ve mutluluğu asla bulamayacaktır…

Bir gün mutlaka yalandan sevgilerle hatta sevgi kırıntılarıyla avunacak, sevgisizliğin bedelini ödeyecektir…

***

Değerli dostlar gerçek sevgi; sorumluluk almaktır, sorumluluğun derinliğini duymaktır,

Sevmekten korkmamaktır…

Gerekirse tüm dünyaya meydan okuyacak kadar güçlü olmaktır…

Gerçek sevgi de kin olmaz nefret olmaz intikam duygusu olmaz

Gurur çatışması hesaplaşması yoktur…

Seven insan susmaz, sevdiğini kaybetmemek için özür dilemesini de af dilemesini de bilir…

Söylediklerinden çok söyleyemediklerinden dolay geç kalmaktan korkar…

Ve sık sık anlamını iyi bilerek dile getiri bıkmadan usanmadan sevgisini. İster ki karşısındaki tüm benliğiyle duysun ne büyük bir aşkla sevdiğini hissetsin…

***

Bazı günlerde bazı aylarda aşka ve sevgi geliyor akıllara.

İnsanlar çılgınca alışveriş yapıyor “sevdiğini” dile getirmek için. Oysa sevginin maddi değerlerle açıklanması mümkün değildir sevgi şahit istemez kanıt istemez…

Dokunarak hissederek davranışlarınızın güzelliği sözlerinizin yumuşaklığı ve dürüstlüğünüzle ispat edersiniz,

Hem yılda ayda bir gün değil yaşamın her anında her fırsatta dile getirirsiniz sevginizi…

Zamanın hiç önemi yoktur her an yeni bir fırsat demektir insan için…

***

Kendinizi yalnız veya terk edilmiş mi hissediyorsunuz; kalkın ayağa önce kendinizi kucaklayın sıkıca ve gerçek sevgiyi ne kadar çok hak ettiğiniz haykırın kendi kendinize…

Sonra hiç düşünmeden açın kapattığınız kapılarını yüreğinizin. Öyle ardına kadar açmanıza kadar da yok kapıları, hafif aralasanız bile bir gün süzülüp giriverir yüreğinize ve başköşesine oturur sevda odanızın…

Yeter ki yaşama ve insanlara olan umutlarınızı taze tutun…

***

Yüreğinizden sevgi hiç eksilmesin bir gün inanıyorum ki doğru kişi ile doğru yer ve zamanda mutlaka karşılaşacaksınız…

Yaşam da her şeyin bir anlamda zamanlama bağlı olduğunu unutmayın. Kimi zaman bir kazadan kurtulduğunuzu kimi zaman ise uçağı kaçırdığınızı düşünerek yüreğinizden sevginin tükenmesine engel olun yüzünüz hep gülsün şansınız ve bahtınız hep açık olsun efendim…

Yürek dolusu “bitmeyen sevgiler”

 

İyi bir hafta geçirmenizi diliyorum…

 

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..